| |
|
|
Bunlar dans mı yapıyor yoksa politika mı ediyor?
Siyasetin gündemine "Atatürk balo yapardı, kadınları dansa kaldırırdı" söylemini getirip Tayyip Erdoğan'ın bunları yapamayacağını vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, nedense olayı tırmandırmayı seçti. Önceki gün Trabzon'daki CHP toplantısında konuya şöyle devam etmiş. - Biz Atatürk'ün yaptıklarını anlatıyoruz. Yaptı da Atatürk yanlış mı yaptı? Ama 'Biz karşıyız. İnancımıza itikadımıza aykırı' diyorsanız onu söyleyin. Artık öyle bir noktaya getirdiler ki Atatürk'ün yaptıklarını anlatmamız suç olacak. Bizi bu şekilde 'Halk Partisi elitlerin partisi' diyerek halktan koparmaya çalışıyorlar. Atatürk dans da ederdi zeybek de oynardı. Bizler horon da teperiz baloya da gideriz. Ben de baloya gidip, kadınları dansa kaldıranlardanım. Ama Onur Öymen'in sözleri nedense bana hiç de hitap etmiyor. AK Parti'yi oluşturan kesimle, bu tür kültür farkımız elbet var. Ama sade AK Partililerle değil bu fark. Sanki Süleyman Demirel de Isparta'nın İslamköy'ündeki balolardan yetişerek mi dans bilgisini edindi? Cumhuriyet Bayramı balolarında, Anadolu'nun bürokratları ve eşrafı dans ettikleri için, tüm toplum tangocu ve rumbacı mı oldu sanki? Demokrat Parti 1950'de CHP'yi bir dans yarışmasında yenip iktidar olmadı ki. Türk insanı Atatürk'ün yaptıklarını, reformlarını tartışmıyor. Atatürk ne baloların vazgeçilmez dansçısı, ne de Deniz Baykal için çalışan CHP'nin bir fonksiyoneridir. Atatürk tüm ulusun ortak kahramanı ve ebedi liderimiz. Ayrıca bazı toplumlarda kadınlarla erkekler dans eder, vals yapar, bazı toplumlarda da bu olmaz. Açın televizyonlarımızın kadın programlarını. Kadınlarımız, başı açık ve örtülü farkı olmadan her dakika göbek atıp, boyun kırıyorlar canlı yayınlarda. Düğünlerde de erkekler karşılıklı parmak şıkırdatıp, göbek atıyorlar. Burası böyle işte. Kadınlarla erkeklerin her mekanda birlikteliği bu bölgenin kültüründe yok. Atatürk olsun istediyse bile, olmamış. Gelenekler yüzyıllarda oluşuyor. Ben İngiltere'de görmüştüm. Her hafta sonu akşamı, Stroud kasabasının belediye binasına (Town Hall) orkestra gelir ve kasabalılar da foxtrot, quick step falan yaparlardı. Erkeklerin smokinleri, kadınların da organza tuvaletleri vardı. Bunlar sıradan insanlar, işçiler, esnaf falandı. Eğer Onur Öymen tarzı topluma yaklaşım evrensel ölçüde geçerli olsa, Kopenhag Kriterleri'ne "Zorunlu tango" şartını da koyardı Avrupalılar. Oysa iyi niyetli Avrupalılar, Türklerle Avrupalılar arasındaki farkları değil, ortak hedef ve heyecanları ön plana çıkarmaya çalışıyor. Bugünün CHP sözcüleri ise, Türkleri hangi noktalarda birbirlerinden ayırıp, karşı karşıya getiririz arayışı içindeler. Atatürk "Köylü efendimiz" derken, sanki köylerdeki dans kurslarında Latin danslarında figürler yapan tarım toplumunun insanlarını mı kastetti? Böyle siyaset mi olur yani? Sayın Öymen , "Atatürk dans eder, baloya giderdi" diye dans etmeyi bilmeyenleri aşağılayacağına, ülkenin sorunlarına alternatif çözümler üretse daha doğru olmaz mı? Onur Öymen "Baloya gidip bir kadını dansa kaldıranlar CHP'ye oy versin, diğerlerinin oylarını kabul etmiyoruz" dese ya. Mesela Trabzon örgütündeki CHP'lilere "Kaçınızın smokini var" diye bir sorsaydı.
|