|
|
Bayrağını as isteğin olsun
İş, eş ve çocuk isteyen, Bayraklı Baba Türbesi'nde dua ederek bayrak asıyor.
Yıl 1410... Düşman, Osmanlı'yı sarar... Karacabey, bayrağı kaptırmamak için parçalara bölüp yutar. Sonra da şehit düşer...
Bugün inananlar, Karacabey'in Çanakkale Gelibolu'daki türbesine gidip dua ediyor. İstek gerçekleşirse bayrak asılıyor.
Yurtiçinden gönderilen bayrakları ise postacılar kişi adına türbeye asıyor...
Bayraklı Baba'ya postayla bayrak
Gelibolu'daki türbe bugünlerde dolup taşıyor. Dualar ediliyor adaklar adanıyor, dilekleri kabul olursa türbeye bayrak asılıyor.
Yaşadığımız yüzyılda bilim ve tekniğin baş döndüren hızı ve tıbbın gelişimi karşısında, insanların "doğaüstü" güçlerden beklentileri varlığını korumaya devam ediyor. Gelişen teknolojiden ve makineleşmekten korkanların geliştirdiği savunma mekanizmaları, onların "inanç dünyası" ile baş başa kalmalarını sağlıyor. Böylece tıbbın ve teknolojinin karşısında sağlık sorunlarının ve dertlerinin bir mucizeyle geçeceğine inananlar, türbeler ve yatırlar gibi mekânlara gidip el açıp yalvararak, ya sağlıkları ile ilgili ya da hayatlarının düzene girmesiyle ilgili umutlarının gerçekleşmesini diliyorlar. Üzerlerindeki uğursuzluktan kurtulmak isteyenlerden kaderi veya rızkı bağlanmış insanlara, ev ve araba isteyenlerden çocuğu olmayanlara kadar... Çaresiz kaldıklarında türbelerde çare arayanlar... İstekler farklı olsa da zengini, fakiri, cahili, okumuşu aynı noktada buluşuyor. Bir ermişin veya evliyanın türbesinde el açıp dua ediliyor, bazen ölenin ruhu için bazen isteklerinin gerçekleşmesi için.
*** Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde, birçok İslam büyüğünün türbe ve mezarı bulunuyor. Bunların arasında en tanınmışı ise "Bayraklı Baba" olarak bilinen Karacabey'in türbesi. Özellikle Ramazan ayında, türbe, dua edip bayrak asmak için gelen ziyaretçilerle doluyor. Türkiye ve dünyanın birçok yerinden gelenler binlerce Türk bayrağının bulunduğu türbeyi ziyaret ederek, dua ediyor ve dilekte bulunuyorlar. Bayraklı Baba olarak bilinen Karacabey, Gelibolu'nun Hamzabey koyuna bakan yönünde astsubay gazinosunun bitişiğinden inen beton dar bir yolun altında bayraklarla donatılmış, küçük bir bahçenin içinde bulunan mermer bir mezarda yatmaktadır.
RİVAYETLER... Asıl adı Karacabey olan Bayraklı Baba, Osmanlı ordusundabayraktarlık yapmıştır. 1410 yılında Karacabey, düşman tarafından sarılır, kimi şehit kimi tutsak olur. Direnen Karacabey kurtuluşu olmadığını fark eder. Ya şehit olacak, yada düşmana esir düşecektir. Her iki ihtimalde de, taşıdığı bayrak, düşmanın eline geçecek. Ancak bayrağı "Namus" olarak nitelendiren Karacabey bayrağı küçük parçalara böler ve yutar. Bu sırada takviye kuvvetler gelir ve düşman püskürtülür. Yaralı olarak bulunan Karacabey'e, sancağın ne olduğunu sorarlar, düşmana teslim etmemek için yuttuğunu söyler. Komutan, bu sözlere inanmaz. Dürüst ve yiğit biri olan Karacabey, bunu ispat etmek için keskin palası ile karnını yarar ve yuttuğu bayrak parçaları karnından dışarıya kanlarla beraber çıkar. Yaptığı işin gururuyla son nefesini veren Karacabey'in son sözleri, "Benim mezarımı buraya kazın ve hiçbir zaman bayrak eksik etmeyin" olur. Bir başka hikaye ise şöyledir; Karacabey donanmada bayraktarlık yapan bir denizcidir. Marmara Yassıada açıklarında, Bizans donanması ile yapılan savaşta, elinde sancağı ile beraber şehit düşmüştür. Donanmanın merkezi olan Gelibolu'da sahile yakın bir yere gömülmüş ve vasiyeti üzerine mezarı bayraklarla donatılmıştır. Rivayet nasıl olursa olsun, Bayraklı Baba'nın mezarı, bayraklarla dua etmeye gelen vatandaşlarla dolup taşıyor. Bazıları dua ederken, bazıları da, Bayraklı Baba'dan dilek diliyor. Eğer dilek kabul edilirse, dilek sahibi minnettarlığını göstermek için bir bayrak getirip türbeye asıyor. Dışarıdan gelip dilek dileyenler ise sipariş vererek bayrak astırıyor.
Erhan DOĞAN-Güngör KARAKUŞ- Sema ÇOLAK
|