|
|
|
|
|
|
"AB ile ilgili bürokratik örgüt kurmayacağız"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB çalışmalarıyla ilgili yeni devasa bir bürokratik örgütün kurulmayacağını, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının başlangıçtan itibaren AB katılım çalışmalarının içinde olacağını söyledi.
Babacan, düzenlediği basın toplantısında, Müzakere Çerçeve Belgesi nihai şeklini almadan, yapılanma çalışmalarıyla ilgili hazırlıkların son aşamasını tamamlamadıklarını söyledi.
Başmüzakerecilik görevine getirilmesinden bu yana yoğun bir çalışma içerisine girdiklerini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
''Şimdi bu noktada açıkça ifade etmek isterim ki biz 'Müzakere Çerçeve Belgesi' nihai şeklini almadan, çalışmalarla ilgili hazırlıklarımızın son aşamasını tamamlamadık. Kimse diyemedi ki 'Türkiye ne pahasına olursa olsun, müzakerelere başlamak zorunda'. Bunu dedirtmedik hiç kimseye. Olumsuz bir sonuca karşı ekonomik tedbirlerimizi aldık. Her kurum bu konuda ne yapacağını biliyordu. Üstelik 3 Ekim'e birkaç gün kala bu tedbirlerimizin görünür olmasını sağladık.''
Babacan, son bir hafta içinde yapılanmayla ilgili çalışmaların son safhalarını da tamamlayarak, bu çalışmaları Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Bakanlar Kurulu, Genelkurmay Başkanı, Yargıtay ve Danıştay Başkanları'na sunduklarını söyledi.
Tüm bakanlıkların, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının başlangıçtan itibaren AB katılım çalışmalarının içinde olacağını vurgulayan Babacan, ''Bu çalışmalar hiçbir kurumun tek başına üstelenebileceği, yürütebileceği çalışmalar değildir. Tüm uygulayıcı birimler bu değişim ve dönüşüm sürecinin bizzat sahibi olacaklardır. Katılım ne kadar geniş olursa başarıyı elde etme süresi de o kadar kısalacaktır'' dedi.
''AB çalışmalarıyla ilgili yeni devasa bir bürokratik örgütün asla kurulmayacağını'' belirten Babacan, Türkiye'deki kuruluşların hemen hepsinin zaten bir AB perspektifinin bulunduğunu, mevcut insan kaynaklarından, bilgi birikimden ve kurumsal hafızadan azami ölçüde yararlanacağını ifade etti. Babacan, zaman içinde bazı kurumların farklı açılardan güçlendirilmesinin gerekebileceğini de söyledi.
MÜZAKERE HEYETİNİN BAŞKANI DIŞİŞLERİ BAKANI GÜL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürecin her safhasında çalışmalara önderlik edeceğini belirten Babacan, müzakere heyetinin başkanının Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül olacağını, kendisinin de ''başmüzakereci'' sıfatıyla katılım çalışmalarının yönetilmesinden ve yürütülmesinden sorumlu olacağını kaydetti.
Babacan, bakanların kendi alanlarıyla ilgili çalışmalarda fiilen yer alacağını, bakanlar kurulunun da sürecin her safhasında bilgilendirileceğini ve siyasi kararların bu zeminde alınacağını belirtti.
Bakan Babacan, bakanlıkların, diğer kamu kurum ve kuruluşların en tepedeki yöneticilerinin, yani müsteşarlar ve başkanların katılım sürecinde kendi alanlarıyla ilgili yapılacak çalışmalarda kurumlarına yön verecek kilit kişiler olacağını ifade etti.
DAİMİ TEMAS NOKTALARI
Babacan, ayrıca her bakanlıktan, kurum ve kuruluştan AB ile ilgili çalışmalarda ''daimi temas noktası'' olacak birer kişi tespit edildiğini, bu kişilerin genelde ''müsteşar yardımcısı'' ve ''başkan yardımcısı'' sıfatını taşıdığını belirtti.
Daimi temas noktası olacak yöneticiler ve onların amirleriyle pazar akşamı bir toplantı düzenlediklerini kaydeden Babacan, bu düzlemde yapılacak toplantıların düzenli aralıklarla devam edeceğini ifade etti.
Müzakerelerin 35 ayrı fasıl halinde yürütüleceğini, her fasıl için bir ''tarama grubu'' bir de ''müzakere çalışma grubu'' olacağını anlatan Babacan, bir grup oluşturulurken o fasılla ilgili tüm birimlerin temsilcilerinin bulunmasının önemine değindi. Babacan, ''Takım ruhu her aşamada hakim kılınacak, yani etkin bir ekip çalışması oluşturulacaktır'' dedi.
Ali Babacan, Bilim ve Araştırma Faslı'nın tarama grubunun 20 Ekim'de, Eğitim ve Kültür Faslı'nın tarama gurubunun da 26 Ekim'de Brüksel'deki toplantılara katılacağını belirterek, ''Kasım ayında başka fasıllarla devam edecek tarama çalışmaları yaklaşık 1 yıl sürecektir'' diye konuştu.
SÜREÇTE YER ALACAK 5 KURUM
Babacan, katılım sürecindeki tüm çalışmaların içinde yer alacak ve 35 faslın tümünü takip edecek kurumların, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), Dışişleri Bakanlığı'nın AB birimleri, Başbakanlık Müsteşarlığı'nın ilgili birimleri ve Türkiye'nin Brüksel'deki AB Daimi Temsilciliği olduğunu belirtti.
Yapılacak çalışmaların yürütülmesiyle ilgili bir ''İzleme ve Yönlendirme Komitesi'' kurulduğunu kaydeden Babacan, bu komitenin üyelerinin de ABGS Genel Sekreteri, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi olduğunu söyledi.
Kurumlarda uzman danışmanlardan ve uluslararası kuruluşlardan da istifade edileceğini belirten Babacan, bu yapılanmanın ''esnek ve dinamik bir yapılanma'' olacağını vurguladı.
Katılım sürecindeki çalışmalar konusunda, TBMM'nin ihtisas komisyonlarının düzenli olarak bilgilendirileceğini, gerekli istişarelerin burada yapılacağını anlatan Babacan, talep olduğunda, siyasi parti yönetimleri, partilerin TBMM'deki grupları ve TBMM genel kurulunun çalışmalar hakkında bilgilendireceğini kaydetti.
Babacan, sivil toplum kuruluşlarının da AB katılım sürecinin bizzat içinde olacağını ifade ederek, 9 Eylül'deki ''Sivil Toplum Zirvesi''nin düzenli aralıklarla devam edeceğini, üniversite camiasının da çalışmalara katkıda bulunacağını söyledi.
''TÜRKİYE ÇOK FARKLI BİR ÜLKE OLACAK''
Hem AB için hem Türkiye için, 3 Ekim'le birlikte çok yeni ve farklı bir dönem başladığını ifade eden Babacan, şunları söyledi: ''Bu dönemde artık politikalar 'korkular' üzerine değil, 'ilerleme' üzerine inşa edilmelidir. Farklılıklar üzerinde çekişmeler, artık yerini ortak noktalarda buluşmaya bırakmalıdır. Katılım süreci tamamlandığında, yani 35 faslın müzakeresini bitirdiğinde Türkiye çok farklı bir ülke olacaktır.''
Bu aşamadan sonra artık reformlara odaklandıklarını belirten Babacan, bu dönemin başarıyla sonuçlandırılmasının, toplumun tam mutabakatı ve çabasıyla mümkün olacağını da söyledi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|