Anadolu Hayat'ın müşterilerinin yüzde 10'u riskli fonları tercih ederken, ev kadınlarının da yüzde 30'u riskli fonları tercih ediyor.
Desperate Housewifes (Umutsuz Ev Kadınları) adlı televizyon dizisine de reklam vererek ev hanımlarına yönelik Ev Hanımları Emeklilik Planı geliştiren Anadolu Hayat Emeklilik, tam 24 bin ev kadınını emeklilik sigortasına dahil etti. Kadınların dikkat çeken özellikleri ise seçtikleri emeklilik fonlarının erkeklerin seçimine göre daha riskli olması. Anadolu Hayat Emeklilik müşterisi 24 bin kadının yaklaşık 7 bin 500'ü (toplam içinde yüzde 30) emeklilik fonu içinde hisse senetleri de bulunan değişken fonu tercih ediyor. Oysa kurumun katılımcı fon büyüklükleri incelendiğinde toplam fon büyüklüğünün yüzde 72.5'ini düşük riskli muhafazakar fonların, yüzde 16.75'inin orta riskli fonların ve sadece yüzde 10.74'ünün yüksek risk kategorisine dahil fonların oluşturduğu görülüyor.
FONLARA FARK ATTIK Emeklilik fonlarının yatırım fonları ile karşılaştırıldığında getirilerinin oldukça yüksek olduğunu kaydeden Su, 2 yıl sonunda 650 milyon dolara ulaşan fonların getirilerini şöyle sıralıyor: "Bono fonunun getirisi yüzde 80, hisse fonunun getirisi yüzde 152, atak fonun getirisi ise yüzde 98. Oysa yatırım fonlarının hiçbiri bu getiriyi sağlamamış." 600 bin kişiye ulaşan poliçe sayısı ile iki yıl içinde önemli bir yer edindiklerini belirten Su, 2006'da hisse senedi, bono ve diğer yatırım araçlarına getirilecekolan yüzde 15'lik sabit verginin kendilerini daha da umutlandırdığını çünkü böylece emeklilik fonlarına olan ilginin artacağını belirtiyor. Uzun vadeli fonların önemine değinen Su, "Bu fonlar büyümeden ekonominin düzeleceği yok. Vergide yüzde 10'luk sınırda kullanılıyor. Sağlık sigortası, işveren payı ve kendi katkı payınız bunun içinde, bu yüzden artık vergi avantajından bir çok kişi yararlanamıyor" diye konuştu. Emeklilik fonlarının uzun vadeli borçlanma kağıtlarına ihtiyacı olduğunu belirten Su, devletin uzun vadeli borçlanmalarında şimdiden önemli miktarda alım yaptıklarını kaydetti. Bu sürecin devam etmesi halinde ekonominin de istikrar kazanacağını ifade etti.
İSTİKRAR VE SİGORTA TERS Türkiye'de hayat sigortalarında ekonomik istikrar ile ters orantılı bir gelişme gözlediklerini dile getiren Su, "2001 ve 2002'de yani kriz dönemlerinde yüzde 600'e yakın büyüdük. 2005'te ise hayat ve bireysel emeklilik fonlarında yüzde 130 artış oldu. Bu da insanların belirsizlik dönemlerinde geleceklerini daha fazla düşündüklerini gösteriyor" dedi. 7 Ekim 2001'den önce yapılan hayat poliçelerinin en yüksek devlet memuru ikramiyesine kadar olan tutarın vergiden muaf olduğunu da hatırlatan Su, bunun için 2001'den sonra yapılan hayat sigortalarının emeklilik sigortalarına dönüştürülmesinin sigortalılara avantaj sağladığını söyledi.
olan yüzde 15'lik sabit verginin kendilerini daha da umutlandırdığını çünkü böylece emeklilik fonlarına olan ilginin artacağını belirtiyor. Uzun vadeli fonların önemine değinen Su, "Bu fonlar büyümeden ekonominin düzeleceği yok. Vergide yüzde 10'luk sınırda kullanılıyor. Sağlık sigortası, işveren payı ve kendi katkı payınız bunun içinde, bu yüzden artık vergi avantajından bir çok kişi yararlanamıyor" diye konuştu. Emeklilik fonlarının uzun vadeli borçlanma kağıtlarına ihtiyacı olduğunu belirten Su, devletin uzun vadeli borçlanmalarında şimdiden önemli miktarda alım yaptıklarını kaydetti. Bu sürecin devam etmesi halinde ekonominin de istikrar kazanacağını ifade etti.
