Küresel köyün kavalcıları Erdemir'i anlayamadı
S&P, Moody's ve Fitch... Küresel köyde bu şirketlere "kredi derecelendirme şirketleri" diyorlar. Bu şirketler; ülkelere, şirketlere karne veriyor. Karne deyip geçmeyin, karnedeki notlar ülkelerin geleceğini şekillendiriyor. Yatırım kararları, kredi bulma olanakları, finansman imkanları buna göre belirleniyor. O yüzden kredi derecelendirme şirketleri, üçüncü ülkeler için "küresel köyün kavalcısı" görünümünde. Ancak gelin görün ki bu şirketler herkese karne verirken kimse onlara karne vermiyor. O yüzden çok rahatlar. Ama onlar nasıl denetleniyor? O da ilginç. Hoş, Ziya Paşa ne demiş: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." Ziya Paşa'nın bu özlü sözü, dediğimiz dedik, çaldığımız düdük diyen küresel dünyanın modern kavalcıları için biçilmiş kaftan. Bu şirketler Türkiye ile ilgili bugüne kadar bizi nasıl izleyip not vermişler ki, bu ülkeye 44 milyar dolarlık(!) portföy yatırımı gelmiş. Moody's, tamı tamına 16 yıldır Türkiye'nin kredi notunu değiştirmiyor. Türkiye'yi doğru dürüst incelemiyor, ilgilenmiyor. S&P, çoğu zaman Moody's ile çelişiyor. Yatırımcıları tereddüte düşürüyor. Çünkü Türkiye'yi çok yakından takip etmiyor. Her iki kurumun da Türkiye ile ilgili doğru dürüst kadrosu bile yok. Şimdi diyeceksiniz ki; "Durup dururken bu şirketleri eleştirmek size mi düştü? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?" Hiç bir şey yapmaya çalışmıyoruz. Sadece bilgiye inanıyoruz. Bu şirketler yıllardır Türkiye'yi eleştirdiler. Türkiye de uslu bir çocuk olarak onları hep dinledi. İşte Özelleştirme İdaresi, 4 Ekim'de de Ereğli'nin yüzde 49 oranındaki kamu hissesini satıverdi. O da ne? Çok değil, 24 saat bile geçmedi. S&P, Ereğli'yi negatif izlemeye aldığını açıkladı. Ereğli'nin borsada işlem gören hisseleri tepetaklak aşağıya... Yıllardır Türkiye'ye 'özelleştirme yapın, kamuyu küçültün' diyen bu şirketler değil miydi? Sanayinin lokomotifi Ereğli, Oyak gibi Türkiye'nin en çok kâr eden grubuna satılıyorsa S&P'nin Ereğli'nin notunu pozitif izlemeye(!) alması gerekmez miydi? Her ne kadar özel statülü bir şirket ve halka açıklık oranı yüzde 50 olsa da Ereğli, sonuçta bir kamu şirketi değil miydi? Küreselleşme yolculuğunda "kamu olmaz" diyen bu şirketler, Ereğli'nin hisseleri satılmasaydı, Ereğli'yi pozitif izlemeye mi alacaktı? Krizleri göremeyen, küresel dünyayı algılamakta zorluk çeken, ülkelerin ve şirketlerin özel durumlarını doğru tespit edemedikleri için itibar kaybeden bu şirketler, bir kez daha terse yattılar. Nasıl mı? İşte S&P'nin Ereğli ile ilgili dikkat çektiği noktalar... "Ereğli'nin sahiplik yapısındaki bu değişiklik operasyonel stratejisi ve mali politikaları üzerinde hiç bir olumlu etki yapmayacağı gibi olumsuz etki de yapabilir. Ayrıca ÖİB'ye oy hakkı tanıyacak olan altın hisse oluşturulmasına ilişkin açılan dava ve bir süre once İsdemir ve Ereğli'den ayrılan iki genel müdürün yarattığı rahatsızlık" Pes doğrusu. Uyumayalım, uyaralım.
|