Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Avrupa Birliği ile ilgili süreçte yaşanabilecek olumsuz bir gelişmenin mali piyasalar ve ekonomi üzerindeki etkilerinin sınırlı kalacağını söyledi.
Başmüzakereci Babacan, AB ile ilişkiler ve müzakerelere ilişkin sorularını yanıtladı.
''Türkiye ekonomisini geçmiş dönemlerle kıyaslamanın hata olacağını her fırsatta vurguluyoruz'' diyen Babacan, ''Bugün artık rüzgardan nem kapan bir ekonomi değil, güçlü, ayakları yere sağlam basan, geleceğe güvenle bakabilen bir ekonomik yapıya sahibiz.
Kurumlarımız da her zamankinden çok daha fazla uyumlu, koordineli çalışıyor. Özetle Türkiye eski Türkiye değil'' ifadesini kullandı. Ekonomi kurmayları ile bir değerlendirme toplantısı yaptığını belirten Babacan, bu toplantıda, AB ile ilgili sürecin finansal ve ekonomik etkilerini ele aldıklarını bildirdi.
Babacan şunları söyledi: ''Dün gece Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası ve BDDK başta olmak üzere diğer kuruluşlarla bir değerlendirme toplantısı yaptık. Toplantıda, Avrupa Birliği ile ilgili süreçte yaşanabilecek muhtemel gelişmeleri ve bunların finansal ve ekonomik etkilerini değerlendirdik.''
EKONOMİ İÇ VE DIŞ GELİŞMELERE DAYANIKLI
Son üç yılda uygulamakta oldukları disiplinli bütçe ve para politikaları ile yapısal reformların Türkiye ekonomisinin iç ve dış gelişmelere karşı dayanıklılığını önemli ölçüde artırdığını ifade eden Babacan, ''Bu durum, yakın dönemde yaşanan birçok dış gelişme karşısında, mali piyasaların ve ekonomik dengelerin sağlamlığını koruması ile de teyit edildi. Ekonomik programımızın güçlü yapısı, elde edilen başarılı sonuçlar ve geleceğe yönelik güven, uluslararası kuruluşlarca da her vesileyle vurgulanmaktadır'' dedi.
Babacan, Uygulanan ekonomik program sayesinde, kamu borç yükünün önemli ölçüde düşürüldüğüne işaret ederek, ''Borç stokunun faiz ve kur risklerine karşı duyarlılığı ciddi biçimde azaltılmıştır. Hazine'nin sürdürmekte olduğu güçlü rezerv politikası da önemli bir tedbirdir. Enflasyon hedefine odaklanmış para politikası ile serbest kur rejimi ciddi bir otomatik dengeleme işlevi görmektedir'' diye konuştu.
''BANKACILIK SEKTÖRÜ GÜÇLENDİ...''
Bankacılık sektörünün, yeniden yapılanma sonucu iç ve dış gelişmelere karşı daha dayanıklı bir hale geldiğini vurgulayan Babacan, bankacılık sektörü konusunda şunları ifade etti:
''Biliyorsunuz, son yıllarda bankacılık sektöründe kapsamlı bir operasyonel ve finansal yeniden yapılanma işlemi tamamlandı.
Birleşmeler sonucunda sektörün sermaye yapısı daha da güçlendi. Böylece, bankacılık sektörünün dayanıklılığı önemli ölçüde artmıştır. Kur, faiz, likidite ve kredi risklerine ilişkin tüm göstergeler, sektörün iç ve dış gelişmelere karşı oldukça dayanıklı olduğunu ortaya koymaktadır.'' Türkiye'deki reform sürecinin, bundan sonra da devam edeceğini belirten Babacan, reformlar devam ettirilerek, Türkiye'nin uluslararası en iyi standartları yakalamasının amaçlandığını kaydetti.Babacan şöyle devam etti:
''Bakın, şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum, Son yıllardaki reformlar güçlü bir siyasi irade ile gerçekleşti. Amacımız, Türkiye'nin demokratik, sosyal ve ekonomik alanlarda uluslararası en iyi standartları yakalamasıydı.
Biz, bir takım kriterleri karşılamanın ötesinde, halkımızın refah düzeyini artırmayı, ekonomiyi sarsılmaz bir yapıya kavuşturmayı, gelecek nesillere daha aydınlık bir Türkiye emanet etmeyi amaçladık. Bu nedenle, reform süreci bundan sonra da aynı güçlü irade ile sürecektir. Bundan da hiç kimse kuşku duymasın.
Demokratik kazanımlarımızdan ve ekonomik reformlarımızdan geri dönüş asla mümkün değil. Ortaya koyduğumuz perspektif ve hedefler her zaman geçerliliğini koruyacak, reform süreci kesintisiz sürecektir.
Özetle, yaşadığımız yapısal dönüşüm süreciyle gelmiş olduğumuz noktada ekonominin temelleri önemli ölçüde güçlenmiş, kamu kesimi ve finans sektörünün iç ve dış gelişmelere dayanıklılığı her zamankinden daha güçlü bir noktaya ulaşmıştır.''
KARARLI UYGULAMALAR DEVAM EDECEK
Babacan, ekonomideki kararlı uygulamaların aralıksız ve aynı disiplin ile devam ettirileceğini belirterek, ''Geçen yıl ''Üç Yıllık Ekonomik Programı''mızı açıkladık. Uluslararası Para Fonu ile yürütmekte olduğumuz Stand By düzenlemesi kapsamında ''Makroekonomik ve Finansal Politikalar'' belgemizi ortaya koyduk'' dedi.
Dünya Bankası ile ''Üç Yıllık Ülke Destek Stratejisi''ni 2007 yılını da kapsayacak şekilde yeniden düzenlediklerine dikkati çeken Babacan şunları kaydetti:
''Yakın dönemde ''Orta Vadeli Program'' ve ''Orta Vadeli Mali Plan''ımızı ilan ettik. Böylece geleceğe yönelik hedef ve politikalarımız ile yapısal reform önceliklerimizi net bir biçimde ortaya koyduk. Bu temel belgeler çerçevesindeki kararlı uygulamalarımız her koşul altında devam edecektir.''
Bu arada, Babacan, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile bir görüşme yaparak, AB ile müzakerelerin başlamasına yönelik gelişmeleri karşılıklı olarak değerlendirdi.