35.8 milyon kadının 12.9 milyonu evinde oturmayı tercih ettiği için işsizlik oranı da düşük kalıyor.
Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 9'larda seyretmesini sağlayan en önemli unsur kadınların iş dünyasından uzak kalması. Düşüş eğiliminde olmasına karşın 12.9 milyon kadının evinde oturması, hem işgücüne katılım oranının düşük kalmasına hem de istihdam üzerindeki baskının fazla hissedilmemesini sağlıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre, Türkiye'de 71.6 milyon nüfusun yüzde 50.1'i kadın. Rakamın yüzde 61.2'si kentlerde yaşıyor. 35.8 milyon kadından 25.6 milyonu 15 yaşın üzerinde. Ancak bunların sadece 6 milyon 867 bini işgücüne katılıyor. Katılanların 6 milyon 247 bini bir yerde istihdam edilebiliyor. 520 bini kentlerde olmak üzere toplam 620 bini ise işsiz. Dikkat çeken veri ise kadınlarda işgücüne katılma oranının (İKO) çok düşük olması. Erkeklerde yüzde 73.4 olan İKO kadınlarda yüzde 26.8. Oran kentlerde yüzde 19.6'ya kadar düşüyor. İstihdam oranı ise yüzde 24.4. Bir başka ifadeyle çalışma dönemindeki 25.6 milyon kadının sadece dörtte biri çalışabiliyor. İKO düşük olunca işsizlik oranı da yüzde 9'da kalıyor. İşsizlik oranı, tarım dışarıda tutulduğunda ise yüzde 18.2. Kentlerde tarım dışındaki işsizlik oranı da yüzde 29.2 çıkıyor. Genç kadınların durumu daha içler acısı. Çünkü kentlerdeki her üç genç kadından biri işsiz. Ücretli olarak çalışan kadınların sayısı ise 2.1 milyon kişi (yüzde 34.1). Oran yılbaşından beri geriliyor. İşveren kadınların sayısı ise 45 bin kişi.