|
|
|
|
Bütün çocuklar aslında bir dâhi
Yeni Aktüel dergisinin haberine göre her çocuk dâhi doğuyor, mesele uygun eğitimi verebilmek. Doğru yöntemle 3 yaşında okuyup, İngilizce konuşabiliyorlar.
Yıllardan beri zekânın kalıtsal olduğu, bazı çocukların diğerlerinden farklı olarak dâhi doğduğu ve bu tür çocukların özel eğitime tabi tutulması gerektiğine inanılıyor. Buna karşılık Gaziantep Üniversitesi'nden çoklu zekâ araştırmaları uzmanı Semih Summak zekânın daha çok çevresel faktörlere bağlı olduğunu ve her çocuğun aslında potansiyel bir dâhi olduğunu belirtiyor. Anne babalara düşen görev ise henüz eğitim çağına gelmeden, çocuklarının potansiyellerini en doğru biçimde kullanmasını sağlamak. Semih Summak'ın eşiyle birlikte yürüttüğü çalışma bütün anne baba adaylarını, özellikle de henüz üç yaşına gelmemiş bebeklerin ebeveynlerini ilgilendiriyor. Anne babaların da çocuk eğitiminde profesyonelleşmesini amaçlayan Summak'ın sisteminde yogadan hafıza kartlarına uzanan ve uygulanması son derece kolay yöntemler var.
YOGAYLA DAHA ERKEN KONUŞUR Semih ve Elçin Summak çifti geliştirdikleri yöntemi çocukları İbrahim üzerinde denemiş ve başarılı sonuçlar almış. Bebeğin algılama düzeyini geliştirmek için uygun müziği dinlemekten, yoga gibi motor becerilerin çabuk gelişmesini sağlayan pek çok yöntem uygulanmış. İbrahim bu sayede henüz bebekken İngilizce ve Türkçe okuyup, anlamaya başlamış. Semih ve Elçin Summak uygulamayı daha sonra Sistem Yayıncılık tarafından bu yıl yayımlanan 'Akıllı Bebekler Akademisi' adlı kitapla anne babalara sundu. Kitapta bebeklerin beyin gelişiminin en doğru nasıl desteklenebileceğihakkında ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Çocuğun doğduğu andan itibaren neler yapılması gerektiği aylık programlar halinde veriliyor.
0-3 YAŞ ÖNEMLİ Summak her çocuğun bu programı uygulayarak okumayı öğrenebileceğini, yabancı dilleri anlayıp konuşabileceğini, eğilimleri doğrultusunda enstrüman çalıp resim yapabileceğini veya sporcu olabileceğini iddia ediyor. Summak "Bir çocuk anne babasının zekâsının genetik olarak en fazla yüzde 35'ini getirebilir, fazlasını değil. Gerisi çevredendir. Aslında her bebeğin IQ'su yüksektir, ama büyüdükçe törpülenir. Mesele buna engel olmaktır" diyor. Çocuk eğitiminde sıklıkla sorulan "Bu çocuktan ne olur" sorusunu da değiştirmekten yana olan Summak, onun yerine "Bu çocuktan ne olmaz ki" demeyi tercih ediyor. Çevresel faktörlerin çocukları nasıl geliştirdiği konusunda Sulukule'yi örnek gösteren Summak, "Sulukule'ye gidin, her çocuğun birden fazla enstrüman çaldığını görürsünüz. Müzik yeteneğinin genlerinde olduğu düşünülse de, bu yanlış bir kanı. Çocuk duya duya, göre göre öğrenir. Orada darbuka, keman dinliyor. Müzisyen olmayacak da ne olacak!" diye konuşuyor. Summak'a göre, yoksulluk da bebeklerin 0-3 yaş arası eğitimlerine yoğunlaşılarak çözülür. Çünkü bebeklerin şu anda çoğunlukla işlenmemiş olan nörolojik hazineleri Türkiye'nin en stratejik yerüstü zenginlik kaynağını oluşturuyor. Bu çocukların doğru eğitilmesi de fakirliğin, geri kalmışlığın panzehiri olacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|