|
|
|
|
|
|
'Bana Nic desinler!'
Fenerbahçe'nin Fransız yıldızı Nicolas Anelka, Türkiye'de ilk kez bir gazeteyi ziyaret etti... "2006'ya Türkiye gidecek" dedi. "En beğendiğim Türk futbolcu Hakan Şükür" dedi... Ve SABAH aracılığıyla sarılacivertli taraftara seslendi: "Bana Nicolas ya da Nic diye bağırsınlar. O zaman tam coşarım..."
Yerim 9.5 numara
"Geçen sene sağdaydım. Şimdi daha çok istediğim yerdeyim. En uçta da oynarım, forvetin arkasında da. Fransa'da buna 9.5 numara derler.".
Fenerbahçe'nin yıldızı Nicolas Anelka dün SABAH'ı ziyaret etti. Sempatik tavırlarıyla büyük ilgi gören Anelka, sorularımızı da içtenlikle yanıtladı. İşte Anelka'nın ziyaretinde konuşulanlar:
Real Madrid, Liverpool, Arsenal, Paris Saint Germain, Manchester City gibi büyük kulüplerde oynadın. Fenerbahçe'ye gelişinde önemli faktörler nelerdi? Fenerbahçe'nin çok büyük bir kulüp oluşu. Bir önceki sezonun şampiyonu oluşu ve geldiğim sezon da şampiyon olması halinde Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılacak oluşu. Ki bu da gerçekleşti.
Milan mağlubiyetinden sonra neler düşündün? Milano'da gerçekten çok iyi oynamıştık. En azından bir puanı hak etmiştik. Yenilgiye çok üzüldüm. Bu puanı çok arayabiliriz. Öyle olmaması için çok çalışacağız ama belki de ikinci tura çıkmamıza engel olacak.
Önce Milan, sonra da Beşiktaş maçlarında yükselen performansının sebebi ne? Milan ve Beşiktaş maçları çok aynı maçlardı. Hem oynadığımpozisyon hem de boş alanlar bulabilmek açısından bana çok uygun maçlardı. Bizim takıma ve bana en uygun sistemdi.
Yeterli pas alamama bir sıkıntın var mı? Fenerbahçe takımı giderek daha iyi oynuyor. Futbolumuz geçmişe göre daha iyi. Ben de giderek daha adapte oluyorum. Uyumum tamamlandığında daha da çok top alacağım diye düşünüyorum.
Takımda sevildiğini düşünüyor musun? Evet! Bundan eminim.
'BASİTİM.. YALIN.. SADE' Anelka, kendini bir cümleyle anlatsa... Basitim ben, yalın, sade...
Beşiktaş maçına en uçta başladın, Nobre girince biraz daha geriye, Alex'in yerine geçtin. Hangi görevi en çok seviyorsun? İkisini de seviyorum. En uçta da oynarım, iki forvetin arkasında da. Kariyerim boyunca en mutlu olduğum pozisyon Liverpool'daydı. Owen ve Heskey iki forvetti, ben arkalarında oynuyordum. Futbolda 9 numara, 10 numara vardır ya.Fransa'da bu pozisyona 9.5 numara derler. Ben en çok 9.5 numara oynamayı seviyorum çünkü gol atmaktan da, gol attırmaktan da büyük keyif alıyorum.
Geçen sezon ile bu sezon arasında görevlerin açısından bir fark var mı? Geçen sene daha sağda oynuyordum. Şimdi daha çok istediğim bir yerdeyim ve daha iyi oynuyorum. Daum'la da hiçbir problemim yok. Başkan Yıldırım ile de.. Çok iyi bir diyaloğumuz var.
Beşiktaş maçındaki penaltı öncesinde çalımlarınla bazı meslektaşlarını ne kadar duruma düşürdüğünü biliyor musun? Her maç değişiktir. Hep bu hareketleri yapmaya çalışacağım. Benim işim bu. Fenerbahçe, yaptırdığım penaltılarla kazanacaksa, kazandırmaya devam edeceğim.
Geçen sezon Chelsea'yi İngiltere Ligi'nde sadece Manchester City yendi. Senin yaptırıp, attığın penaltıyla... Beşiktaş maçında penaltıyı niye sen kullanmadın?
Penaltı olduğu anda topu eline alan futbolcuyabütün takım arkadaşları saygı duyar. Kendinde o güveni hissetmiştir ki, atışı kullanmaya karar verip topu eline almıştır. Nobre o anda topu alınca,Kendine güveniyor" diye düşündüm. Bıraktım, hiç konuşmadım bile. Zaten burada Anelka- Nobre meselesi yok. Takım önemli.
Beşiktaş maçından sonra yorumculardan Bilgin Gökberk "Anelka golü attıktan sonra bile gülmüyor. Bunun için büyük takımlarda kalamadı" dedi. Ne diyorsun? Maç bitmemişti. Sevineceğim, güleceğim, sonra 2-1 kaybetsek ne olacak? Ayrıca Beşiktaş seyircisine de saygı duymak gerek. Bir de konsantrasyon. Gol sevinçlerinde kontrollü olmam gol attım diye mutsuz olduğum anlamına gelmez.
Taraftara bir mesajın var mı? Beni çok sevdikleri için onlara çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe'nin taraftarı da olağanüstü. Görevlerini çok iyi yapıyorlar. Aynen böyle devam etsinler.
Türk futbolunu nasıl görüyorsun? Üst düzey futbol ülkeleriyle farkınerede? Avrupa'da yabancı sayısı sınırsız. Chelsea'ye bakın; sadece üç İngiliz var. Türkiye'de ise sadece 6 yabancıya izin veriliyor. Farkı ülkelerden, ekollerden iyi futbolcularla yanyana oynamak, bu karışım bir futbol takımı için çok faydalıdır. Oyunun kalitesi artar. Böylece Avrupa Kupaları'nda geçilen tur sayısı, yapılan maç sayısı, dolayısıyla kazanılan tecrübe de artacaktır. Tüm bunların sonucunda futbolcuların da kalitesi yükselir.
Türk Milli Takımı ve 2006 Dünya Kupası şansı için ne diyeceksin? Türkiye'nin Danimarka maçını seyrettim. Türkiye, 2006'da olacak. Danimarka karşısında hak etmedikleri, kötü bir puan kaybı yaşadılar. Türk Milli Takımı'nın yakın geçmişte elde ettiği önemli başarılar var. Oradan gelen deneyimle 2006'da olacaklarına inanıyorum. Yunanistan'ın iki maçını da kazanacağını sanmıyorum.
Boş zamanlarında ne yapıyorsun? Evde olmayı, müzik dinlemeyi seviyorum. DVD izliyorum. Boğaziçi'ni ve balık yemeyiçok seviyorum. Birçok balık lokantasına gittim. Ama isimlerini sormayın, hatırlamıyorum. Türk mutfağını da çok seviyorum. Özellikle köfteyi...
'TÜRKİYE OLAĞANÜSTÜ' Futbolu bıraktığında oynadığı kulüplerden hatıraların olacak. F.Bahçe'den neyi hatırlayacaksın? Avrupa'da birçok insanın bilmediği bir Türkiye hatırlayacağım. Çevremde Türkiye için "Geri kalmış bir ülke" düşüncesi vardı. Buraya gelince bunun hiç de doğru olmadığını gördüm. Türkiye, çok güzel bir ülke. Her şey olağanüstü burada. Herkesin Türkiye'yi bu yanıyla görmesini çok isterim. Fenerbahçe'yi çok büyük bir kulüp olarak hatırlayacağım. Özellikle taraftarlarıyla da... Hiç unutmayacağım.
Bir futbolcu arkadaşın arayıp "Türkiye'den teklif var" dese ona Türkiye hakkında nasıl bir referans verirsin? Öncelikle Fenerbahçe'ye gel derim. Çünkü Fenerbahçe benim kulübüm. Türkiye hakkındaysa, çok iyi takımların ve futbolcuların bulunduğu kaliteli bir şampiyona olduğunu söylerim. Ülkenin de çok güzel olduğunu anlatırım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|