| |
|
|
Başlıklara itirazlar sürüyor
BAZI okurlar, başlıklarda "kalite" ve "seviye" sorguluyor. Gerekçesi "daha iyi bir Sabah" olan her okurun bunları dile getirme hakkı var. Ertan Serdönmez, 2 Eylül tarihli gazetenin arka sayfasındaki Peki Şam'da Tanışsaydınız? başlığını "yakışıksız" bulmuş. Haber, ünlülerin çocuklarına kent isimleri verme modasını anlatıyor. Britney Spears doğacak çocuğuna "London" adını takacağını söylemiş. "Brooklyn" ve "Paris" diğer isimler arasında. Başlık, alaycı bir dille, bu tercihlerin bazen "zor" olabileceğini ifade ediyor. Serdönmez "espri olarak çok kötü", "basit" bulmuş. Genel olarak "zorlama" (yani kaba yorum, alay, ima, olumsuz gönderme..) içeren başlıklardan kaçınılması gerekir, diye düşünüyorum. Ama bu başlık konusunda okurumuz kadar katı kanaat taşımıyorum. Hafifçe 'imalı', hepsi bu...
İki anlamlı ifade 1 Eylül tarihli gazetede "efsane kaptan" Bülent Korkmaz'la ilgili habere bazı GS'li okurlar "üzüntü" ifade etti. Haberde, Galatasaray dergisinin Eylül sayısının kapağının Bülent Korkmaz'la ilgili olduğu, ama Korkmaz'ın Gençlerbirliği yardımcı antrenörlüğünü kabul ederek imza attığı anlatılıyor. Başlık: G.Saray'a Kapak Oldu. Alpay Amasya, ifadeyi 'terbiyesiz' bulmuş, kulübe 'hakaret' olarak algılamış. Selim Arda Üçer ise "terbiye sınırlarını zorladığını' düşünüyor. "Saygın Sabah gazetesinin yerini tabloid basını seviyesine indiriyor" diyor. Spor Servisi, başlıktaki ikili anlatımın farkında. Ama, deniyor, Bülent dergiye kapak oldu ve başlık da bunu anlatıyor. Yeni görevine ilişkin ima da var tabii. Okur tepkilerinde bazen duygusallık ağır basıyor. En zor işlerden biri, hassas taraftarı gazetenin okuru olmaktan vazgeçirecek nitelikte başlıklara geçit vermemek. "Seviye"nin yolu da, her durumda, aşırı tepkilere karşı rasyonel gerekçelerle donatılmış olmaktan geçiyor.
|