| |
Aslan gibi köpeği rezil rüsva ettiler
Geçenlerde Hürriyet'in manşetinde Radikal gazetesinin yönetmeni İsmet Berkan'ın askerlik hatırası gibi çekilmiş boydan bir fotoğrafı yayınlandı. Yanında da köpeği durmaktaydı. Haber, İsmet'in evine 4 kez hırsızın girmiş olmasıydı. Geçmiş olsun. Allah beterinden saklasın... Velakin, koskoca Hürriyet böyle bir haberi manşete taşırken bir saniye bile düşünmez miydi ki, bir köpeğin bulunduğu eve hem de 4 defa hırsız nasıl girer, diye... Yapmayacaktınız arkadaşlar, polisi sorgulayacağız diye veya kendi egolarınızı okşayacaksınız diye bir köpeğin izzeti nefsi ile bu kadar oynamayacaktınız. Sizin yüzünüzden o zavallı köpek belki de sahibinin evine hem de dört kere hırsız girmesine sessiz kalan tek köpek olmuş oldu. Bir köpeğin sahibinin soyulmasına sessiz kalması konusu çok enterasan bir konudur ve üzerine bir roman bile yazılabilir ama benim o kadarına vaktim yok. İlgilenenler, Raimond Gaita'nın, Dost Yayınları'ndan yeni çıkan, "Filozofun Köpeği" isimli kitabı okuyabilirler. Bir köpek hangi hallerde böyle davranır, o kitapta hepsi yazıyor. Hakkı Devrim üstadımızdan da beklerdim ki, şöyle yazsın: Bu haberin neresinde kamu yararı görüldü de manşete taşındı, bu birincisi... İkincisi ise daha önemli... Bu haber yapılırken, aslan gibi bir köpeğin "onuru" ile oynamak, etik midir değil midir?
Deniz Bey'e en derin saygılarımla ve en halisane duygularımla önemli bir konuyu aktarmayı borç sayarım. Bülent Ersoy'la falan uğraşmaktan ve sinirlenmekten konuyu gözden kaçırmış olabilir. Halihazırdaki AKP Bakanlar Kurulu'nda (kabine) sigara içen bir tek Abdüllatif Şener varmış, o da sigarayı bırakmış. Demek ki, şu anda Ankara'da Cumhuriyet tarihinde ilk kez hiçbiri sigara içmeyen bir kabine iş başında. Eh, sayın bakanların alkolle de ne kadar ahbaplık yaptığını biliyoruz. Bırakın akşamları birkaç kadeh viski yuvarlamayı, içki içenlerin yanından bile geçmiyorlar. Bir nevi Yeşilay Kabinesi! Hepsi de koro halinde, ada çayı, kuş burnu, yeşil çay gibi sağlığa yararlı içeceklere yumuluyorlar.
Bize ne bundan mı, diyorsunuz... Ben anamuhalefet olsam, en çok bundan korkardım. Bu kadar "sağlığına" dikkat eden Bakanlar Kurulu demek, AKP iktidara kazık çakacak demektir. Siyasetin kendisi zaten adrenalin ve serotonin kaynağıdır. Bir de sağlıklı yaşamı ekleyin, ben deyim daha 15 yıl siz deyin 20 yıl bu AKP'yi iktidardan kimseler sökemez. Hiç kimseye çaktırmadan, hem merkezde siyaset yürütmeyi öğreniyorlar hem de iktidara kazık çakmanın yollarını keşfediyorlar. Bu nokta, sadece CHP'nin değil, öteki partilerin ve de iki seksen yerde yatmakta olan sosyal demokrasinin en büyük problemlerinden biridir.
|