|
|
|
|
|
|
Tiyatroda ortalığı karıştıran Dilligil
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınmasında "kültür baronları"nın etkili olduğu konuşuluyor. Kim bunlar? Kenan Işık, eski genel müdür Rahmi Dilligil'in adını vermekten çekinmiyor.
Kim Bu Kültür Baronları?
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınmasının ardından sular durulmuyor. Birçok sanatçı huzursuzluğun Rahmi Dilligil'in genel müdürlüğü dönemine kadar uzandığını söylüyor. Kenan Işık ise Dilligil'in adını vermekten çekinmiyor.
Son bir haftadır Devlet Tiyatroları'nda yaşanan gelişmeler Türkiye'nin gündemine oturdu. Genel Müdür Lemi Bilgin'in görevinden alınıp hakkında soruşturma başlatılması ve yerine vekaleten dramaturg Mine Acar'ın getirilmesi birçok bölge müdürünün istifa etmesine, rejisörlerin çalışmalarını durdurmasına yol açtı. Devlet Tiyatroları tarihinde verilen bir karara ilk kez böylesine toplu bir tepki gösteriliyor. Birçok kişi bu toplu tepkiyi alkışlarken olayların neden bu duruma geldiği halen 'kulis'- lerin başlıca konusu... Öyle ki konuştuğumuz her tiyatro sanatçısına bir dokunduk bin ah işittik! Gördüğümüz ise Devlet Tiyatroları'nın deyim yerindeyse "cadı kazanı" ndan farksız olduğu... Lemi Bilgin'in görevden alınmasında, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un Ölümden Kaçış Yok' adlı oyundaki bazı sözlerin çıkarılmasını istemesine Bilgin'in karşı çıkmasının ve aralarında yaşanan başrejisör krizi'nin neden olduğu söyleniyor. Aslında tüm bu olayların temeli MHPDSP koalisyonunda Kültür Bakanlığı yapan İstemihan Talay dönemine dayanıyor. İstemihan Talay, 1999 yılında, o zaman Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olan Lemi Bilgin'i görevden alıp yerine Rahmi Dilligil'i getirmişti. Dilligil ise bir süre sonra Bursa Devlet Tiyatrosu'nda naylon fatura sahtekarlığı" başlığıyla gazete manşetlerine geçti. 5 buçuk ay cezaevinde yatan Dilligil'- den boşalan genel müdürlük koltuğuna da yeniden Lemi Bilgin oturdu. İşte bugün, yaşanan tüm bu gelişmelerin Rahmi Dilligil ve Lemi Bilgin arasındaki 'savaş'tan kaynaklandığı en 'son' kulis bilgisi....
LACİVERT TAKIMLILAR Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı ve Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Tamer Levent de isim vermeden, bakan ve çevresini etkileyen bir kişi'den bahsediyor: "Lemi Bilgin'e kişisel hıncını kan davası derecesinde ortalığa döken kişinin sayın bakanı etkilediğini düşünüyorum. Zaten ne zaman bir bakan değişikliği olsa bazı insanlar lacivert takım elbiselerini giyip bakanlık koridorluğunda dolaşmaya başlar." Devlet Tiyatroları'nda son dönemlerde olan bitenleri "tek kelimeyle vahim" olarak nitelendiren Devlet Tiyatrosu eski sanatçısı Kenan Işık ise bu konuda eski genel müdür Rahmi Dilligil'in ismini vermekten çekinmiyor: "Tiyatroda bazı insanların rejisörlüğe, yazarlığa, oyunculuğa yeteneği yoksa ezilir, 'Bari ben idareci olayım' gibi bir hevese kapılır ve bakanlara, müsteşarlara falan yamanmaya çalışır. Rahmi Dilligil'in yaptığı da tam anlamıyla buydu. Bizde, benim kültür baronları dediğim tiyatrodan menfaatleri olan bir grup insan vardır. Bakanlar genellikle kültüre ve sanata uzak oldukları için bu önemli zannettikleri insanların güdümüne girerler. İstemihan Talay ve Atilla Koç da, Rahmi Dilligil'i destekleyip tiyatronun başına getiren o kültür baronlarının daleverasına geldi bence." Rahmi Dilligil, hakkındaki suçlamaları reddediyor ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden ayrıldığından bu yana tiyatronun kapısından bile girmediğini söylüyor: "Lemi Bilgin ilk gün bir şeyler söyledi, sonra ortadan kayboldu, şimdi Tamer Levent ve Sabri Özmener onun taşeronluğunu yapıyor. Hepsi havaya girmiş, kendilerini bir şey sanıyorlar. Ben sayın bakanla taş çatlasın üç defa görüştüm, daha fazla görüşmeye de niyetim yok." Rahmi Dilligil'e göre Lemi Bilgin'in görevden alınması, tamamen "işletme başarısızlığı"; "Benim dönemimde bir buçuk milyon seyirci varken bugün seyirci sayısı 740 bin. Bunlar görmezlikten gelinip çok başarılıydılar da, siyasi olarak görevden alındılar gibi bir pompalama yapılıyor." Lemi Bilgin ise tüm konuşulanlar karşısında yorumsuz kalmayı tercih edip herkesi sakin olmaya çağırıyor: "Herkesi, her kesimi aklı selim davranmaya, kurumlara ve yasalara saygılı olmaya davet ediyorum. Burada önemli olan Devlet Tiyatrosu'nun zarar görmemesidir." Bilgin çalışma arkadaşlarını sakin olmaya davet etse de birçok arkadaşı, onun görevden alınmasından sonra istifasını sundu. Kenan Işık istifaları sevindirici olarak nitelendiriyor çünkü bunu, sanatçıların tiyatroya sahip çıkmasının, tiyatroya siyasetin müdahalesini topyekün reddetmenin bir göstergesi olarak kabul ediyor. Tamer Levent ise Mine Acar'ın atanmasının yasaya aykırı olduğu kanısında: "Kanuna göre Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü'ne atanacak kişinin A kadrosundan ve sanatçı olması gerekir. Bugün vekaleten tayin edilen arkadaşımız B kadrosundandır ve dramaturgdur."
ACAR- DİLLİGİL BAĞLANTISI Kulislerde konuşulan bir diğer konu ise Mine Acar'ın Rahmi Dilligil'e yakın bir isim olması. Dilligil'in 'Giysilerini En Son Ne Zaman Gördün?' adlı yabancı bir yazarın yazdığı oyundan Orhan Azizoğlu'nun yaptığı bir çeviriyi aynen kullanarak, 'Giysilerim Nerede?' adıyla kendi yazmış gibi sunduğu ortaya çıkmış ve Dilligil hakkında soruşturma açılmıştı. Bursa'da sahnelenen oyuna onay veren isim ise Mine Acar'dı.
Eylem BİLGİÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|