|
|
Türkiye'nin en okunan yazarı
Meslektaşlarım beni hayalkırıklığına uğrattı. Ben bu ankete başlarken neler hayal etmiştim. Sonuçları "Alın" diye birilerinin burnunun dibine sokacaktım
Bir anket yaptırdım. Gazetedeki 700 kişiye sordum. Lütfen küçümsemeyin, istatistik okuduk biliyoruz, 700 sayısı fena bir örneklem değil. Yani verdikleri cevaplara göre bir genellemeye varabilmek mümkün. Üstelik bu 700 kişide toplumun her kesimi temsil ediliyor. Örneğin, bazıları Nişantaşı'nda oturuyor bazıları Fatih'te. Kiminin arabası var, kiminin bisikleti. 700 kişinin yarısı kadın yarısı erkek. Yaş grubunu öyle bir belirledim ki müthiş bir profesyonel çalışma çıktı ortaya. 18-25 arası 100 kişi. 25-30 arası 200 kişi. 35-45 arası 400 kişi. Nasıl? Yöntem mi? Öyle özel bir yöntem uygulamadım. Hepsiyle yüz yüze görüştüm. Son üç gündür bu bilimsel çalışma için uğraşıyorum, sormayın. Ekip mi? Ne ekibi canım, canla başla kendim çalışıyorum, ekip falan yok yani. Sadece anketin değerlendirme kısmı için bizde stajyerlik yapan istatistik bölümü öğrencisi Ahmet ile işbirliği yaptım. Ne yalan söyleyeyim Ahmet olmasa sağlıklı sonuçlara ulaşamazdık. Önemli olan soruyu sormak değil, cevabı doğru değerlendirmek. Değil mi efendim? Anketin sonucunda Ankara Ticaret Odası Başkanı'nın yaptığı araştırmaların hiç de inandırıcı olmadığı sonucu çıktı. İyi mi? Halbuki ben olaya başka bir amaçla başlamıştım. Böylelikle, bütün bir haftadır "Ben kamuoyu araştırmalarımı kendi ekibime yaptırıyorum, anket şirketi falan yok" diyen ATO Başkanı Sinan Aygün'ü "Böyle anket yapılır mı?" diye karalamaya çalışanlara cevap verecektim. Hem de ne cevap olacaktı, Tokat gibi. "Alın" diyecektim elimdeki araştırmayı burunlarına sokarak "Alın işte sonuçlar burada. Herkes Aygün'ün yaptırdığı araştırmalara inanıyor işte." Üstelik bugüne kadar öylesine inanmışız ki manşet falan yapmışız iyi mi? Olmadı. Örneğin beni en çok etkileyen Faili Meçhul Dosyası Raporu'ydu. Faili meçhuller giderek artıyormuş. Sonuç çarpıcı tabii. Ticaret Odası'yla bağlantısını ben bile anlamasam da alkışladım yani. Hem de ayakta. Meslektaşlarım beni çok hayal kırıklığına uğrattı, çok. Niye inanmıyorsunuz ki Sinan Aygün'e? Araştırmaların kaç kişi üzerinde, hangi yöntemle yapıldığını sizlerle paylaşmak zorunda mı yani? İşin acı tarafı şimdiye kadar kimse sormamış, o da ayrı bir konu. Neyse, uzun lafın kısası benim anket çuvalladı. Bu arada çaktırmadan ankete bir başka soru daha ekledim. "Türkiye'nin en çok okunan köşe yazarı kim?" diye. Sizce kim çıktı? Tabii ki ben.
|