|
|
|
|
|
Milletin vekili neden korkuyor?
|
|
* Son günlerde maganda terörüne kurban olan bir çok genç var. Ben önceleri bu maganda kelimesine takılıyordum. Bilimsel çalışmalarda bile bu kelime kullanıldığında ben karşı çıkıyordum çünkü güzel bir kelime değil. Ama bugün artık ben dahi "maganda" kelimesini gerçekten içimden gelerek söylüyorum. Hissederek söylüyorum, çünkü bu kadar bilinç oluşmasına rağmen, ortada bir çok kötü örnek varken tabancayı böylesine ulu orta şekilde kullanmak magandalıktan başak bir şey değildir. Eğitim ve kültür seviyesi ne olursa olsun magandadır. Hatta bunu söylemek çok doğru. Bilinç sadece bu kişide oluşmaz. Bilinç, bu kişinin çevresinde de oluşmalı. Çevresi silahı olanı bir şekilde soyutlamalı. En azından silahın taşınmaması gerektiğinin, bunun yanlış ve tehlikeli olduğunun farkına varılmalı.
KORKUNUN FAYDASI YOK * Benim evime silahla giremezsin gibi bir tepkiden mi bahsediyoruz? Kesinlikle. Örneğin benim evime kimse silahla giremez. Düşünemez bile. Silahlı olana tepki vermek aslında onu biraz da korumak için. Yani yanlış anlaşılmasın, o kişiyi korumak için, insan sevgimizden "Silahı bırak" diyoruz. Çünkü silah istatistiklere göre en çok taşıyanın başına kötü bir iş getiriyor. Silah iki taraflı mağduriyet getiriyor. Ölseniz de mağdursunuz, öldürseniz de
* Silaha savaş açtınız. Büyük bir savaş bu. Birilerinin önemli işlerine çomak sokuyorsunuz. Hiç korkmadınız mı? Korkunun ecele faydası var mı? Yok. Korkarak yaşayacaksak hiç yaşamayalım daha iyi. Bakın ben silah edinmenin bir korku ürünü olduğunu düşünüyorum. Silah güç değil korku getirir. Korkan insan silah alır. İşin gerçeği bu. Ben silahsız olduğumu ilan ediyorum, niye korkayım? Ama haklısınız, etrafta silahlı dolaşan bir sürü korkak var.
* Her gün gazetelerde başka bir maganda haberi okuyoruz. Ne hissediyorsunuz bunları okurken? "Pes artık" dediğiniz olmuyor mu? Bazen derin derin okuyorum, bazen de o kadar yoruluyorum ki sadece başlıklarına bakıp geçiyorum. Ama işim gereği hepsini takip etmek zorundayım. İnsanı yoran bir iş bu. Zaman zaman diğer insanlar için bu sorunuzu düşünüyorum, etkileniyorlar mı acaba? Yani bunları okuyup silahlarından vazgeçmek gibi bir düşünceye kapılıyorlar mı?
BAŞBAKAN'IN TAKİPÇİSİYİZ * Son günlerde bireysel silahsızlanmaya karşı ciddi bir gündem oluşturuldu. İnanır mısınız hem hoşuma gidiyor, hem de içim acıyor. Tam 11 yıldır söylüyoruz bunları ama nihayet bir ses gelmeye başladı. Bu kadar ölümlere, acılara ne gerek vardı? Bu yasalar daha önce çıksaydı olmaz mıydı? İlk defa bir Başbakan bu konuya el attı. Nihayet oldu. Umarım bu çıkan ses sadece ses olarak kalmayacaktır. Biz de Umut Vakfı olarak takipçisi olacağız.
* Düğünlerde derneklerde silahlarını havaya ateşleyen, her fırsatta silahla fotoğraf veren milletvekilleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Silah edinmek isteyen insanlara çok güzel bir sığınma noktası veriyorlar. "Milletvekilinde var, bende de olsun" diyorlar. Benim orada takıldığım nokta başka. Milletin vekili niye silahlanıyor? En önemli konu bu. Niye silahlanma ihtiyacı duyuyorlar? Milletinden mi korkuyor da silahlanıyor? Tüm meclise silah verilmiş. 550 milletvekili var, üstlerine kayıtlı 3 bin silah mevcut. Milletvekilleri neden korkuyorlar? Milletine karşı mı silahlanıyorlar? Sizden mi, benden mi, halkından mı korkuyor? Bunu anlamak mümkün değil. Milletvekilinin silah edinmesinin mantığını bir türlü kavrayamıyorum. Gerçekten bir cevap veremiyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|