|
|
Köy kahvaltısı için...
GAZETEM Deniz Kuvvetleri Kupası'na sponsor olunca, biz de iş icabı, her yıl yarışın bitiş noktasına gider olduk. Yani Çeşme'ye. Bu sefer vaktim vardı, yakın bir arkadaşımın tavsiye ettiği programı harfiyen uyguladım. Önce kahvaltı. Hem de köy kahvaltısı. Nerede mi? Alaçatı'ta. Ayşe Nur Mıhçı ve Destina Akgün öylesine güzel bir bahçe yaratmışlar ki, insan kendisini gerçekten de köy yerinde sanıyor. Tavuklar, horozlar, tahta sandalyeler, bahçede yetişen yeşil biber, hormonsuz domates ve bir de sahanda yumurta. Mümkünse peynirli olsun, hatta biraz da çırpılırsa.... Gitmediyseniz kaçırmayın. (0 232 422 43 76) Denize girmek için Fontana Plajı'nın yolunu tuttum. Paşa Limanı'nda Maya Oteli'ni geçtikten hemen sonra. Plaj güzel de, "Yıkılıyoo, mutlaka gitmelisin" ısrarlarını anlamış değilim. Örneğin, su git git ayak bileğinizde. Yani tam çocuklulara göre. Zaten yaş ortalaması 3 civarındaydı sahilde. Bir ben vardım bir de anneler. Zavallı kadınlar ellerinde şişme uçaklar, güneş kremleri veletlerin arkasından koşuşturup duruyorlardı. Babalar mı? Onlar gölgede canım, nazik popoları yerlerinden olmasın. Yani Fontana bende biraz hayal kırıklığı. Akşamüstü çok güzel oluyormuş. Bodrum'un Nana'sı durumu yani, hani küçük kadınlar. Yok, ben almayayım. Plaj deyince, kimse kusura bakmasın ama önceliğim denizden yana.
|