|
|
|
|
|
|
Mahsun'a silah çektim galiba biraz korktu!
'Aşka Sürgün' dizisinin son bölümünde iş adamı Hazar Bey rolündeki Mahsun Kırmızıgül'ü Iraklı direnişçiler kaçırmışlardı hani... Haber alınamıyor, sağ mı, ölü mü, nerede bilinemiyordu. Hane halkı hop oturup hop kalkıyor, el böğürde bekliyordu ya... Hah! İşte tam o sırada benim girmem düşünülmüş devreye....
Hemen herkes aynı cümleyi kuruyor... - Kafamı kesseler Amerikan sakosu (ceketi) giymem" diye tutturdular. Cemal yönetmen dellendi, 100'üncü kez tekrarladı: - Yahu kardeşler, arkadaşlar bu bir dizi. Bir film, bir sinema olayı. Sanal. Yani hayal. Gerçek değil ki!.. Değişen bir şey olmuyor. Milim şaşmıyor fikrinden ahali. Yaşça başça büyük olan biri kesiyor raconu; - Olmaz yönetmen bey. Bizim bura insanı giymez Amerikan üniformasını. Bu küçük çaplı 'artizlik' krizi, Mardin Kızıltepe'de meydana geldi 3 gün önce. atv'nin sevilen dizisi 'Aşka Sürgün'ün bir sahnesi için Amerikan askerlerinin tüfekli, roketli, el bombalı bir operasyon yapması gerekiyor; lakin bölge halkından ABD askeri olacak kimseler bulunamıyordu. Sonunda Mardin Belediyesi'nin yöneticileri devreye girdi ve kimi teyze-hala oğullarını, kimi kapı komşularını zor bela ikna ederek tamamladılar 'operasyon timini'... Bunlar olurken ben de oralardaydım. Eksik olmasınlar Savaş ağabeylerinin yüreğinde nostaljik med-cezirler yaptıracak bir rol düşünmüşler. Atladım uçağa, Diyarbakır saikıyla ver elini Mardin. Elime senaryoyu tutuşturduklarında gördüm neler yapmam gerektiğini.
VE DEVREYE GİRİYORUM... Hani sezon sonu veda bölümünde Mahsun Kırmızıgül'ü (İş adamı Hazar Bey) Iraklı direnişçiler kaçırdıydı ya. Hani bir türlü haber alınamıyor, sağ mı, ölü mü, nerededir, kimlerledir, nicedir bilinmiyordu. Hane halkı hop oturup hop kalkıyor, el böğürde bekliyordu ya. Hah! İşte tam o sırada benim girmem düşünülmüş devreye. Filim icabı, eski bir savaş muhabiri ve bölgede ilişkileri iyi olan bir gazeteci olaraktan temaslar kurup, tabancalar üzerine yeminler içerek izlerini sürüyor ve dağ başında buluyorum Mahsun kardeşi... Sonra ne olduğunu şimdikten söylersem ayıp olur. Dizi başladığında nasılsa ekran başına kilitleneceğiz ya, o zaman görürsünüz ne yaman çekimler yapılmış hey heeey!.. Lakin dizinin gidişatına zarar vermeden, sırlarını faş etmeden yazılacak epey muhabbet var...
|
|
|
|
|
|
|
|
|