|
|
|
|
|
|
En güzel şey nedir?
Nüvide Gültunca Tulgar'ın 'Kendi Kutup Yıldızını Bul' adlı kitabı, bilgelik hikayeleriyle dolu. İşte size dünyanın en güzel şeyinin ne olduğunu öğreten bir öykü.
Sizin için dünyanın en güzel şeyi nedir? Nüvide G. Tulger'ın kitabında W.O. Goodwin'den 'En güzel şey' başlıklı bir alıntı bu soruya çok duyarlı bir yanıt veriyor. Bakın öyküde ne anlatılıyor: "...Dünyanın en başarılı ressamlarından biri sayılıyordu ama içinde tuhaf bir sezgi yıllar sonra anımsanmasını sağlayacak en önemli yapıtını henüz yapmadığını söylüyordu. Karar verdi, 'en güzel şey'in resmini yapacaktı. Günlerce düşünmesine karşın, kafasında tam olarak neyin resmini yapacağına ilişkin bir düşünce oluşmuyordu. Aradığını bulmak için dalgın dalgın yürüdüğü bir yolda karşısına çıkan yaşlı adama sordu:
'BANA YOL GÖSTERİN' "Dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmak istiyorum, ancak ne yapacağımı bilmiyorum. Bana yol gösterebilir misiniz?" dedi. Yaşlı adam ressama kendi düşüncesini söyledi: "Aradığını herhangi bir mabette, bir Tanrı evinde bulabilirsin oğlum" dedi. Ressam yoluna devam etti. Az ileride nikah salonundan çıkmış, balayına gitmek üzere olan bir çift gördü. Bu kez çiçeği burnunda geline sordu aynı soruyu: "Sizce dünyanın en güzel şeyi nedir?" Gelin eşinin gözlerinin içine sevgiyle bakarak yanıtladı ressamı: "Aşk" dedi. "Aşk, fakirliği zenginliğe, göz yaşlarını gülümsemeye döndürür. Azı çok yapar. Onsuz güzellik olmaz."
BARIŞ VE HUZUR! Duyduğu bu iki ayrı açıklamayı düşünerek yoluna devam eden ressamın karşısına yorgun bir asker çıktı bu kez. Ressam aynı soruyu ona da sordu. Yüzünde yaşadığı ve gördüğü olaylardan derin izler taşıyan asker fazla düşünmeden yanıtladı ressamı: "Dünyanın en güzel şeyi barış, en çirkin şeyi ise savaştır" dedi. "Barışı bulunduğun yerde güzelliği mutlaka bulursun." Sorusuna bulduğu yanıtlar ressamı rahatlatacağına daha da kederlendirdi. "İnanç, Aşk ve Barış" nasıl çizilebilir, nasıl anlatılabilirdi? Evinin önüne geldi. Dalgın bir halde kapıyı açıp içeri girdiğinde dünyanın en güzel şeyinin tüm yanıtlarını bulduğunu anladı. "Babacığım..." diye kendisine koşan çocuğunun gözünde inancı gördü ve Tanrı'ya onu kendisine verdiği için teşekkür etti. "Hoşgeldin..."diyen eşinin gözleri aşkla aydınlanmıştı. Ve evinde, askerin sözünü ettiği barış ve huzur vardı. Hiç zaman kaybetmeden tuvalinin karşısına geçen ressam, kısa bir süre sonra en güzel resmini tamamladı. Tablonun adı 'Yuvam'dı.
SEMA KUMBARACI
|
|
|
|
|
|
|
|
|