|
|
|
|
|
|
İki yıl kocamla sadece sarıldık!
BİRGÜL ise erkek kardeşine gösterilen ilgi yüzünden erkeklerden ve cinsellikten nefret ederek büyüyen kadınlardan. Kendisine ilgi göstermeyeni, onu sevmeyeni asla sevmiyor! Bir erkeği sevebilmesi için tek bir koşulu var; ilgi göstermesi, sevmesi, herkesten daha çok sevmesi. Günün birinde böyle bir erkek çıkıyor karşısına. Ne var ki ailesi onunla evlenmesine izin vermiyor. Ailesine olan nefreti daha da artıyor. Ve sonunda başka bir erkekle tanışıyor ve evleniyor. İlk gecesi gerçek anlamda bir ilk gece olmuyor... "Döndüğümde yatağa girmiş ve beni bekliyordu. Nefes alamıyordum, bayılacak gibiydim. Sarılarak beni çekti. Titriyordum. 'Ne oluyor?' dedi. Ağlamaya başladım. 'Bilmiyorum!' dedim. Saçımı okşayarak, 'İstemiyorsan bir şey yapmayız. Yarına bırakırız' deyince rahatladım. Sarılarak uyuduk birlikte. Tam iki yıl.. Sadece sarıldık. Yapamadık o işi. Tabii benim yüzümden. Olmuyordu. Ne yaparsam yapayım kasılıp kalıyordum. Açamıyordum bacaklarımı. Açsam da o işi yapmasına izin veremiyordum. İlk başta zorlamadı beni. 'Sen ne zaman istersen' dedi. Ama o gün bir türlü gelemiyordu. Öpüşmek, sarılmak yeterliydi benim için. Göğüslerime dokunmasına, öpmesine de izin veriyordum. Ama iş aşağıya gelince kasılmaya başlıyordum." Bu durum, BİRGÜL'ün kocasının sabrı tükendiğinde sona eriyor, bir de çocuk sahibi oluyorlar. Ama BİRGÜL cinsellikten hiç hoşlanmıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|