Türkler İyi Müşteri
Şehir merkezinde kurulan ilk free-shop olan Benlux'te hangi millettenseniz o dilde hizmet veriliyor
Benlux Türkler'in Paris'e gelince, Eyfel, Galerie Lafayette'le birlikte mutlaka ayak bastıkları üç yerden biridir. Dünyanın şehir merkezinde kurulan ilk free-shop'u olan Benlux, Macar Yahudisi bir aile olan Beneducler tarafından kurulmuş. Louvre Sarayı'nın hemen karşısında, danıştaya birkaç adım mesafede, Rue de Rivoli'deki bu üç katlı mağazada meramınızı anlatmak için dil bilmenize gerek yok. 45 yıl önce Amerikalı turistler hedef alınarak kurulan mağazada bugün Ermenice'den, Türkçe'ye, Japonca'ya, Rusça'ya, artık hangi millettenseniz, size o dilde hizmet veriliyor. Türkiye bölümünün şefi, Ruhişen Kozanoğlu mağazanın eskilerinden 13 yıldır Benlux'te çalışıyor. Sadece kozmetik, saat, takı danışmanlığı değil yolu düşen her Türk'ün envayi çeşit sorularına muhatap oluyor. Özel sorular "Evli misiniz, çocuk var mı? Kaç yıldır Fransa'dasınız'' ya da 'Bizim kız gelecek yıl Paris'te okuyacak! Ev kiraları ne durumda? Bunlar bizi Avrupa'ya istemiyor galiba?'' Ruhişen Hanım'ın anlattığına göre, dünyanın en kısa sürede alışverişini yapanlar Japonlar. Ne alacaklarını bilerek gelen Japonlar'a karşılık, en uzun vakit ayıran, saatlerce süren tereddüt yaşayanlar da Türkler...
BUNLAR GERÇEK Mİ? Türkler'in genelde sordukları ilk soru; "Bunlar gerçek mi?'' Fiyatların taxe miktarı düştükten sonra havaalanı free-shoplarının da altında seyretmesi nedeniyle satılanların taklit olup olmadığı mutlaka soruluyormuş. Ruhişen Hanım'ın saptamalarına göre Türkler 90'lı yılların başında -ki aynı dönemde Fransa'daki istatistiklere göre Paris'te en çok para harcayan turist sıralamasında da Türkler, Japonlar ve Ruslar'la ilk üç arasındaydı- ciddi alışveriş yapıyorlardı. Peş peşe gelen ekonomik krizlerden sonra sayıları azalan Türkler ancak parfümeriden bir miktar alışveriş yaparken şimdi bir süredir yeniden hareketlenme gözleniyormuş. Türkler dünyanın en pahalı kozmetik ürünlerinin markası La Prairie'yi tanıyorlar ama ona eş değer görünen Anneyakke'ye itibar etmiyorlar. Bakım ürünlerinde en çok Lancome, Clinique ve Estee'yi tercih ediyorlar. En çok rağbet ettikleri parfüm markalarına gelince Dior, Armani, Kenzo ve Bulgari... Chanel düşkünlükleri yokmuş mesela... Bir küçük haber daha... Eskiden Türk erkeklerin eşlerinin yanında body-gard gibi durmalarına karşılık, birkaç yıldır artık onlar da hem eşleri hem kendileri için bakım ürünleriyle ilgilenir olmuşlar. En çok ve en pahalı miktarlarda alışveriş yapanların başında artık Ruslar geliyor. Hani Türk filmlerinde mutevazı aile tasvirlerinde ya da Kemalettin Tuğcu çocuk romanlarında geçen bir cümle vardır: "2,5 liralık kaşar peyniri verir misiniz?'' derler bakkala... Gerçi Ruslar para yetmeyecek diye kaygı duyduklari için değil, ama markayı tanımadıkları ve ancak paranın değeriyle ölçebildikleri için herhalde "20 bin dolarlık saat almak istiyorum" diyorlarmış. Ruhişen Hanım'ın gözlemlerine göreve Çinli turistler de bir seferde 7-8 altın saat alıyorlar, üstelik başlangıçta çok ilgi göstermedikleri kozmetik ürünleri de şimdi önem kazanmış. Nitekim Çin bölümü genişletilmiş mağazada. Benlux'e geldiğinde en çok hediyelik alışveriş yapan millete gelince, bilin bakalım? Hayır Türkler değil, eskiden öyleymiş. Yıllardır en çok hediye alan millet güney Amerikalılar. Anlaşılan her toplumda olduğu gibi gönül zenginliği, refah seviyesiyle doğru orantılı gitmediği için, eş-dost akraba hediyelerine harcanan zaman ve nakit azalmış Türkler için.
|