|
Fransız sinemasından güzel filmler gördük
|
|
Amerikan sineması bize güzel komediler sundu. Peter Hewitt'in "Laws of Attraction- Cazibe Kanunları", Peter Chelsom'un "Shall We Dance- Aşka Dravet", Jay Roach'ın "Meet the Fockers- Zor Baba ve Dünür", Andy Tenant'ın "Hitch- Aşk Doktoru", Woody Allen'in "Melinda ve Melinda", Paul Weitz'in "İn Good Company- Babamın Kabusu" gibi filmler, çok asık suratlı olanlar dışında hemen herkesi güldürdü. Joel Coen'in "Ladykillers- Kadın Avcıları", Gary Winick'in "Keşke 30 Olsam", Bille Woodruff'un "Honey", David Zucker'in "Patronun Kızı", Gary Gray'in "Be Cool- Sakin Ol", Keenan İvory'nin "Hot Chicks- İki Fıstık" filmleriyse, gülmek için biraz çaba istiyordu. Kimi devam filmleri pek özgünlük sunamadılar: Guy Ferland'ın "Kirli Dans-2/ Havana Geceleri", Gary Marshall'ın "Acemi Prenses-2", Joan Pasquin'in Güzel Detektif-2/ Silahlı ve Cazibeli"si gibi...Wes Anderson'un "Steve Ziou ile Suda Yaşam"ı ise seyirciyi (ve de eleştirmenleri) kesinlikle ikiye ayırdı denebilir.
Canlandırma ve belgesel Canlandırma sineması bu yıl şaha kalkmıştı sanki... Art arda Jim Davis'in "Garfield", Andrew Adamson'un "Şrek-2", Will Finn- John Sanfold ikilisinin "Kahraman İnekler", Vicky Jenson'un "Köpekbalığı Hikayesi", Brad Bird'ün "İnanılmaz Aile", Chris Wedge'in "Robotlar", Frank Niessen'in "Minik Fil Heffalump" gibi filmlerini izledik. Robert Zemeckis karşımıza değişik bir teknoloji uygulayan "Kutup Ekspresi" yle geldi. Amerikan kökenli belgeseller de genelde çok iyiydi. Michael Moore'un "Fahrenheit 9/11"iyle başlayan akım, Rosanna Arquette'in "Kayıp Aranıyor- Debra Winger", Nathaniel Kahn'ın "Mimar Babam", Morgan Spurlock'un "Super Size Me- Şişir Beni", Andrew Jarecki'nin "Canım Babacığım" gibi ilginç filmlerle sürdü.
İngiltere ve Kanada'dan Genelde Amerikan sinemesıyla içiçe olsa, da çok tipik İngiliz bazı filmler de vardı. Richard Eyre'in "Sahne Güzeli", Roger Michell'in "Enduring Love- Dayanılmaz Aşk" ya da Christine Jeffs'in ilginç biyografisi "Sylvia" gibi. Beeban Kidron, ünlü kadın kahramanın hikayesine yeni bir halka ekledi: "Bridget Jones ve Mantığın Sınırı" ile.. Hint kökenli Gurindar Chanda'nın "Bride and Prejudice- Gelinim Olur Musun?" adlı etnik komedisine Kanada'dan da bir yanıt geldi: Emile Gaudreault imzalı "Mambo İtaliano". Fransa'dan ilginç filmler Avrupa'da biraz dolaşırsak, Fransa'dan hayli film izledik. Alain Chabat'nın "RRRrrr", Daniele Thompson'un "Jet Lag- İki Yabancı", Merzak Allouache'ın "Chou Chou- Gönül Çelen gibi filmleri, tipik Fransız komedilerdi. Catherine Breillat Cehennemin Anatomisi", Jean-Claude Brisseau "Mahrem Şeyler", Anne Fontaine "Nathalie" gibi filmlerle daha tipik Fransız bir alana, cinselliğin yeraltına uzandılar. François Ozon'un "5x2" veya Cedric Kahn'ın "Kırmızı Işıklar"ı ise karşımıza modern dünyadan sorunlu çiftler getirdiler. Jacques Rivette'in "Marie ve Julien" veya Robin Campillo'nun "Geri Döndüler" filmleri fizik-ötesi dünyalara uzanırken, Costa-Gavras "Le CouperetÖlümcül Çözüm"le bir cinayet fantezisi sundu. Antoine de Caunes "Napolyon'un Sırrı", Jean- Pierre Jeunet "Kayıp Nişanlı" ile tarihin dehlizlerine uzandılar. Karim Dridi'nin "Öfke"si, François Dupeyron'un "İbrahim Bey ve Kuran'ın Çiçekleri" veya Chris Nolan'ın "Kurtlar İmparatorluğu", farklı biçimlerde de olsa Fransa'daki yabancı kültür ve inançlara yaklaşmayı denediler. Yılın belki en özgün Fransız filmleri ise, popüler sinema alanında Christophe Baratier'nin "Koro", yaratıcı sinemada ise Godard'ın son filmi "Müziğimiz" sayılabilirdi. İki nefis belgeseli de unutmadan: Luc Jacquet'nin "İmparatorun Yolculuğu" ve Claude Nuridsany- Marie Perennou ikilisinin "Genesis- Yaradılış: Büyük Sır" filmleri. Geri kalan filmleri ve "En İyiler" listemizi haftaya vereceğiz.
|