|
|
|
|
|
Hapı 'ham haliyle' yutmuşuz!
|
|
Sağlık Bakanlığı eski Eczacılık Genel Müdürü Necla Bal'ın şok iddiası: İlaçlar dört klinik safhayı aştıktan sonra ilaç haline gelir... Bizde 3'üncü aşama sonrası ilaca ruhsat veriliyor. İlaçlar halkın üzerinde deneniyor...
Denenen ilaç ruhsatsız
Çocuklar üzerinde deneyi yasaklayan yasa maddesinin sessiz sedasız değiştiği günlerde Türk eczacılar toplanıp milletvekillerine "Çocuklarımızı koruyun" diyen bir uyarı yazısı yollamış.
Sayın milletvekili, "Ceza Kanunu'nun 90. maddesi 3. fıkrasında yapılmak istenen değişikliğe ilişkin düşüncelerimizi aşağıda imzası olan bizler, siz değerli milletvekilimize bildirmek istiyoruz. Yaşanan acı deneyler nedeniyle batı ülkelerinde beyaz ırktan denek bulmakta güçlük çeken uluslararası ilaç tekelleri, ne yazık ki son yıllarda hedef olarak ülkemizi seçmiş bulunmaktadırlar. Henüz birkaç ay önce ülkemizde yaşanan "Vioxx" ve "Celebrex" isimli ilaçlar bu alanda etik değerlerden ne kadar uzaklaşıldığını gösteren sadece iki örnektir. Son günlerde bütün dünyanın gündeminde olan bu ilaçlar nedeniyle, Türk bilim adamlarına göre; Türkiye'de ölü sayısı 4000 olarak tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra kardiyak yan etkilere bağlı ölümlere neden olan bu ilaçların kullanımından dolayı kaç bin ölüm ve felç vakası olduğunu bilme şansımız yoktur. Oysa, şu günlerde dünya basınında bu iki ilacın ölümcül etkilerinin önceden üretici firmalarca bilindiği halde piyasaya verildiği yazılmaktadır. Bu nedenle ülkemizde uluslararası ilaç tekellerinin halkımızın yoksul kesimlerini bilimsel deney altında kobay olarak kullanmalarına karşı olduğumuzu sizlere bildirmek istedik. Yakın bir gelecekte karşılaşacağımız önemli sakıncaları şöyle özetleyebiliriz. 1- Genetik mutasyona neden olarak genleri bozulmuş yeni nesiller doğması olasılığı var. 2- Ölüm ve sakat kalma riski her zaman bulunmaktadır. 3- Yaşam boyu sürecek ciddi ve kitlesel sağlık sorunları ile karşılaşabiliriz. Yeni Türk Ceza Yasası'nın ilgili maddesi, dünyada bilimsel olarak kabul görmüş tedavi protokollerine aykırılık taşımıyor. Ve yine uluslararası standartlarda kabul gören yeni tedavi yöntemlerine de engel oluşturmuyor. Bu anlamda Türk hekimlerine güveniyoruz. Ancak, ilaç olmaya aday olarak geliştirildiği öne sürülen 1- Biyo-teknoloji ürünlerinin 2- Kimyasal maddelerin 3- Bitkisel kaynaklı maddelerin hiçbir şekilde çocuklarımız ve halkımız üzerinde denenmesini istemiyoruz. Bu anlamda milletin temsilcileri olarak sizlerin de buna izin vermeyeceğinizi düşünüyoruz. Milyar dolarlar kazanmak uğruna tüm etik değerlerin hiçe sayıldığı bir dünyada bebeklerimizi, çocuklarımızı ve yetişkin insanımızı ileride geri dönüşü olmayan risklerle dolu bu alanda, uluslar arası laboratuvarın kobayları olmalarına izin vermeyeceğimizi ümit ediyoruz." Yukarıdaki mektup İstanbul Eczacı Odası ve Çağdaş Eczacılar Derneği tarafından Adalet Komisyonu üyesi milletvekillerine yazıldı. Tarih çok ilginç, 24 Mart 2005. Yani yeni TCK'nın "sağlıklı çocuklar üzerinde deney yapılamaz" maddesinin sessiz sedasız değiştirildiği aynı aya rastlıyor. Mektubun altındaki imzalar TEB İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Zafer Kaplan ve Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Başkanı Ecz. Rıfat Güney'e ait. "O dönemde deney maddesinin çocuklar için olumsuz yönde değişeceğini duyduk ve bütün milletvekillerine aynı yazıyı gönderdik. Biz elimizden geleni yaptık" diyorlar. "Uyardık ama dinlemediler."
İLAÇ FİRMALARI DEVREDE Sağlık Bakanlığı Eski İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Necla Bal'ın iddiaları ise son derece ciddi. "Daha önce yetişkinlerde deney yapılmasının yolu yasada açılmıştı ama en azından çocuklar korunuyordu. Ancak ilaç lobisi bu konuda sessiz sedasız faaliyete geçti. Milletvekillerine de Türkiye'de çocuklarda sağlık hizmetinin duracağı şeklinde sözlerle çocuklarımızın denek olması için çaba gösterdiler." Necla Bal'a deney maddesinde değişikliğe onay veren bazı milletvekillerinin "Denenen ilaçlar ruhsatlı" açıklamasını hatırlatıyorum. "Onu da anlatayım" diyor: "İlaçların klinik deneyleri 4 safhadan geçiriliyor. Denemenin 4. aşaması piyasaya sürüldükten sonraki aşamadır. Yani ilaç olarak kullandığımız maddelerdir bunlar. Yapılan yasa değişiklikleriyle, artık sadece 3. aşamada olan ilaçlara 6 ay gibi kısa bir sürede ruhsat alabilmek mümkün. O noktada ilaçları üzerimizde deniyorlar. Bazılarının aslında "Bu ilaçlar ruhsatlı" demesi de bundan. Oysa araştırmalar tamamlanmamış. Deneme aşamasındaki bu ilaçlar firmalara milyonlarca dolar kar getiriyor. Hem denek oluyoruz hem de denemenin maliyetini biz ödüyoruz. İlaç firmaları bazı hekimlere 'şu kadar kutu ilaç yazarsan sana yurtdışı tatili, altına araba veririz' diyorlar. Hekim ilacı yazıyor çünkü yasal sorumluluğu yok. Aynı etkiyi yaratan ve tüm yan etkileri bilinen ilaçlar yerine bunları yazıyor." Necla Bal Türkiye'nin özellikle çocuklar açısından bir denek cenneti olduğunu da söylüyor. "Fazla söze gerek yok zaten niyetlerini saklamıyorlar ki. 'Türkiye'de ilaç araştırması yapılacak' diye ilan veriyor, şirket kuruyorlar."
BALÇİÇEK PAMİR
|
|
|
|
|
|
|
|
|