|
|
|
|
|
|
Okan'ın objektifinden SERTAB ve DİLEK
Son albümü 'Aşk Ölmez' ile listelerde yerini alan ünlü şarkıcı Sertab Erener, Şamdan Plus'ın bu haftaki sayısına modacısı Dilek Hanif ile birlikte konuk oldu. Sertab Erener, "Gerçek anlamda sırtımı birine yasladım" dediği Dilek Hanif'in kostümleri içinde ünlü şovmen Okan Bayülgen'e poz verdi. Bayülgen, Şamdan Plus'un kapağını Sertab Erener ve Dilek Hanif'in fotoğrafıyla süsledi, Şamdan Plus ise, bu ünlü üçlünün çekimlerini görüntüledi... Giyim tarzını ve 'Dilek Hanif'ten sonraki Sertab'ı anlatan ünlü şarkıcı, Türk modası ve hayalleri ile ilgili birçok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. Uzun yıllar Hülya Avşar'ın modacısı olarak tanınan ve Günaydın Gazetesi yazarı Dilek Hanif ise, Erener ile nasıl bir araya geldiklerinin hikayesini anlattı...
DİLEK HANİF
* Sertab, onun için hazırladığımız koleksiyonu konserlerinde ve albüm çalışmasının çekimlerinde kullandı. Bana kalırsa Sertab her kıyafetinde çok başka, çok güzel, şık ve elegan oldu. Kıyafetleri çok iyi taşıdığını düşünüyorum onun. Kimlik olarak şarkılarıyla ve kendi kişiliği ile bağdaşan bir tarz yaratalım istedik. Çünkü Sertab'ın geçen ayki Açıkhava konserinden sonra herkes beğenilerini iletti. Sertab kıyafetlerine tek tek isimler koyuyordu provalar sırasında. 'Oscar' vardı 'Grace Kelly' vardı. Çok uyumlu bir insan. O yüzden onunla çalışmak çok rahat.
* Sertab insan olarak muhteşem biri. Ondan o elektriği yakalamasaydım belki bu kadar doğru bir iş çıkaramayabilirdim. Ancak herkes her şeyi çok iyi yapacak diye bir şey yok. Sertab işi çok iyi yapıyor kendini sürekli yeniliyor ve hep daha iyiye gidiyor. Ben eğer kendimi ona uyarlayabildiysem ne mutlu. Sertab seksi bir kadın olarak değil müziği ve sesiyle sahnede duruyor. Onu seksi bir kadın imajına sokmaya ihtiyacımız yok zaten. Ben de dolayısıyla onu her zaman insanların görmeye alışkın olduğu şık, elegan bir hale sokmaya çalıştım.
SERTAB ERENER
* Dilek'in atölyesinde çok sistematik bir çalışma sistemi var. Tek tek elle yapılan bir iş olmasına rağmen. O anlamda benim için çok değerli bir kere. Haute coture dediğimiz şey bu zaten. Birçok modacıda karışık bir zihin durumu hissedilir. Tam olarak ne yapacağına karar verememiştir ve bu koleksiyonuna da yansır. Ama Dilek çok net. İlk defa hayatımda birine sırtımı yaslıyorum ve "O mutlaka doğrusunu biliyordur" diyebiliyorum. * Bu albümle birlikte "Kendi gölgemde boğulmamalıyım biriyle birlikte çalışmalıyım" dedim. Dilek'i zaten tanıyordum ama Paris defilesindeki kreasyonlarını görünce ağzım açık kaldı. Kendimi görmek istediğim yerle onun kreasyonları o kadar birleşti ki... Onun bu kararlılığı kendini bilen tavrı çok etkileyici. Onunla konuşunca, benim sektörümden kimseyle çalışmadığını ama benimle çalışacağını söyledi. * Yıllarca bana rüküş dediler ama ben kendimi rüküş bulmuyorum. Buradaki şık anlayışıyla örtüşmüyorum sadece. Buradaki şıklık anlayışı eğer gazinoya çıkar gibi assolist gibi görünmekse ben sonsuza kadar rüküş kalmayı tercih ederim. * Aklımda yurt dışına açılma konusunda müzik dışında bir başka sanat dalı daha var, o da sinema! Ben bir sinema delisiyim; hem izleyici olarak hem de bunu yapmak isteyen biri olarak. Yönetmenlik beni aşar ama bir prodüksiyona girmeyi onu bitirmeyi, o prodüksiyonun içinde bir şey olabilmeyi çok isterim. Ama yapmak isteyeceğim film tamamen yurt dışına yönelik. O zaman Dilek'le burada buluşuyoruz. * Filmin tüm kostümlerini ve kıyafet anlamında görsel kurgusunu Dilek yapsın isterim... Filmin İstanbul'da geçmesini istiyorum. Bayağı hasılat getirecek, belki Brad Pitt'in oynayacağı ya da Spielberg ile çalışacağımız bir Hollywood-Türkiye ortak yapımı olmasını hayal ediyorum. Şu an tamamen fikir aşamasındayız. Senaryo üzerinde çalışıyoruz. Önemli olan senaryo, fikir... Ve şu anda onu arıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|