Armut dalda asılsın, Selin Toktay nasılsın?
Selin Toktay'ın son resimlerini gördünüz mü? İnanılır şey değil, Selin baskılara beş sıfır mağlup olmuş... Yırtık jeanler, çizgili çoraplar, saç bantları, sarı-kırmızı-siyah yanları kazınmış saçlar, renkli ayakkabılar gitmiş! Yerine mahallenin cici kızı Selin gelmiş. Selin saçlarını kahverengiye boyatıp küt kestirmiş, mütevazı çiçekli elbisesinin altına topuklu ayakkabılarını giymiş! Nerde stil sahibi, giyinirken eğlenen, neşeli Selin nerde hani?
CİCİ KIZ İMAJI! Kızı rüküş, uçuk kaçık, çatlak patlak ilan ettiler. Yok efendim kılıklarını ikinci el mağazalardan alıyormuş ya evini pire basmış... Yemekleri yer yer çıkarırmış, ondan böyle zayıflamış... Aman da Selin kilo almış, yanakları yuvarlamış...Yok yok Selin fena halde dağıtmış, bu kafayla evde kalırmış. Bak sen şu Selin'in ettiklerine ayy ne ayıp ne ayıp. Selin de tüm bunlara inanmış, kendini kaptırmış. Bir röportajında şöyle demiş "Ben marjinal, havai olarak anılmaktan çok sıkıldım. Kimsenin benim için çok kültürlü ve çok akıllı demesini beklemiyorum ama o kadar da boş değilim"... Türkçesi, Selin Toktay cici kız imajıyla etrafındakilerin başının etini yemesini önleyecek, ağızlara bant çekecek işte. Ve sarı saç, uzun tırnak, kafaya, çantaya, ayakkabıya, kola, kulağa ille de taş Nişantaşı hatunlarından, Mango-Zara kızlarından farklı Selin'in en büyük korkusu da röportaj vermekmiş..."Ya beni yine uçuk kaçık gösterirlerse" Artık kızın üstündeki baskıyı siz düşünün. Ancak Selin'e kadar gitmeye gerek yok, aynı şeyler bizim için de geçerli değil mi? Kakül kestirirsiniz 'besleme' diye dalga geçerler. Saçınızı iki ton açar ya da sarıyken siyaha boyatırsınız, gözlerini yere kaşlarını havaya dikerek "Ayy çok yadırgadım, bilmiyorum yanii" derler. Saç modelinizi değiştirmeniz çevrenizde Hülya Avşar'ın bikinili resimlerinden daha büyük yaygara kopartır. Aniden kilo almış ya da vermişseniz tümden bitmişsiniz. Saç bandı takarsınız yadırgarlar, siyahlara bürünürsünüz "Yasta mısın?", renkli giyinince "Trafik lambası mısın?" derler. Makyajsız erkeksi, kırmızı rujla zilli ilan edilirsin...
ÇOK MU DEĞİŞTİ? Çünkü bizim buralarda vatandaşın giyimde kuşamda, saçta, kaşta değişikliğe alerjisi var. Eğer değişikliği seviyorsan, ağzında kuş tutsan bile kendini herkese beğendiremezsin. Ha beğenmeyin ama Allah rızası için bize elleşmeyin değil mi? O da olmuyor, ağız torba değil büzülemiyor, millet başımıza Popstar jürisi Armağan Çağlayan kesiliyor. Sanki ortalık fabrika ürünü kadınlar ve adamlardan geçilmeyince insanların içine su serpiliyor. Kuralı bozana da 'uçuk kaçık' damgası vuruluyor. Siz uçuk kaçık görmemişsiniz! Selin Toktay da eleştirilerden pes edip kendini küçük hanımefendi halleri takındı da çok mu değişti? Yoo kızın karakteri, aklı fikri, sosyal hayatı, eğlence anlayışı aynı. Hepsi hepsi çok konuşan ağızlara emzik işte. Yoksa tüm bunların nedeni olabilir mi yeni enişte?
|