DevletBakanı Abdüllatif Şener'in yabancı sermayeye ilişkin "Arjantin'e döneriz" çıkışı Bakanlar Kurulu'na damgasını vurdu. Başbakan Erdoğan "Biz, dünya devleri gelsin diye gırtlak patlatıyoruz. Kabine üyesi bir arkadaşımız yabancı sermaye karşıtı sözler söylüyor" dedi. Şener de yanlış anlaşıldığını belirtti.
'Ben gırtlak patlatıyorum arkadaş farklı konuşuyor'
Başbakan Erdoğan Bakan Şener'i eleştirerek, "Biz, dünya devleri gelsin diye gırtlak patlatıyoruz. Kabine üyesi bir arkadaşımız yabancı sermaye karşıtı sözler söylüyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in yabancı sermayeye ilişkin çıkışı Bakanlar Kurulu'na damgasını vurdu. Başbakan Tayyip Erdoğan, "Biz, dünya devleri gelsin diye gırtlak patlatıyoruz. Kabine üyesi bir arkadaşımız yabancı sermaye karşıtı sözler söylüyor" diye çıkışınca Şener yanlış anlaşıldığını söyledi. Erdoğan, bakanlardan hükümet programı ve Bakanlar Kurulu'nda kararlaştırılan konular dışında konuşmamalarını istedi. Erdoğan, son ABD seyahatinde dünya devi şirketlerin patronlarıyla yaptığı görüşmeleri kabine üyelerine anlatırken şunları söyledi: "Gittiğimiz her yerde ülkemize daha fazla yatırımcı çekmek için uğraş veriyoruz. Son olarak ABD'de bunu yaptık. Dünya devlerini ülkemize yatırıma çağırdık. bunun için gırtlak patlatırken basında, kabine üyesi arkadaşımızın ağzından yabancı sermaye karşıtı sözler çıkıyor. Arkadaşlar lütfen bu konuda hassasiyet gösterin. Bu tür sözler yabancı sermayeyi ürkütür. Türkiye'de kriz ortamı beklentisi içinde olanlar var. Birilerinin ekmeğine yağ sürmeyin."
'KRİZHAVASI YARATIYORLAR' Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek de Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada yabancı sermaye konusuna değindi. Çiçek, Türkiye'ye daha fazla yabancı sermaye çekilebilmek için ciddi çabalar harcandığını belirterek, "Türkiye'de yabancı sermayenin daha aktif şekilde rol almasından, Türkiye'nin kalkınmasına daha aktif bir şekilde katılmasından yanayız. Politikalarımızı da bu çerçevede sürdürüyoruz" dedi. Şener'in değerlendirmelerinin de Telekom'un özelleştirilmesi konusunda, 1994 yılındaki Anayasa değişikliği girişimleri ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Çiçek, 1999'da Anayasa'da özelleştirmeyle ilgili düzenleme yapıldığını anımsattı. Çiçek, "Şener'in açıklamalarının, yabancı sermayenin, Türkiye'ye gelmesinde bir kriz yaratıp yaratmayacağına" ilişkin soruya ise "Kriz lafları konuşulduğu anda Türkiye'nin eski rahatsızlıkları gündeme geliyor. Türkiye'de kriz olmasını gerektirebilecek ya da bu lafın telaffuz edilmesini mümkün kılacak hiçbir gelişme bulunmuyor" karşılığını verdi. Türkiye'de kriz beklentisi içerisinde olan kesimlerin bulunabileceğini dikkat çekerek, "Bunun arkasında siyasi talepler de olabilir. 'Şu hükümet hükümet bir tökezlese de biz de buradan nema çıkarsak' diyenler de olabilir. Ama bu tür beklentileri bir tarafa bırakmamız lazım" diye konuştu. Bakanlar Kurulu toplantısında İngiltere'de meydana gelen bombalı saldırı eylemleri ve son günlerde Müslümanlara ve camilere yönelik saldırılar da konuşuldu. Toplantıda, camilere ve Müslümanlara yönelik saldırılar konusunda İngiliz Hükümeti'nin önlem alması gerektiği belirtilirken bu konuda Türkiye'ye önemli görevler düştüğü ifade edildi.
CAMİLERE SALDIRILAR Yaşanan olayların, terör konusunda uluslararası camianın samimi bir işbirliğine ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirten Çiçek sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye, uzun yıllar terörde çektiği acıları, deneyimlerini, herkesle paylaşmak istiyor. Bu konuda samimi işbirliği yapan ülkeler olduğu gibi, işi ağırdan alan, umursamazlıktan gelenler de vardı. Terör denilen suç, insanlık ve herkes için tehdittir. Yakın, samimi, kararlı bir işbirliği olmadığı zaman, terör ve terör örgütleri bu boşluklardan yararlanıyor, demokrasinin ve hukukun boşluklarından yararlanmak suretiyle masum insanların canını almaya devam ediyor. Uluslararası camida yeterli kararlılık var mı derseniz. Bunun somut adımlarının ortaya konulması lazım."