Rekabet Kanunu'nun 8 yıllık uygulaması sonucunda görülen aksaklıkların giderilmesi için 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un değişimine TBMM'de start verildi. Gümrük Birliği'nin olmazsa olmaz koşulu olarak Aralık 1994 tarihinde yasalaşan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 5 Mart 1997 tarihinde atanan Rekabet Kurulu ile birlikte uygulamaya konulmuştu. Aradan geçen 8 yıllık süreçte rekabetin korunmasına yönelik çalışmalar Rekabet Kurulu tarafından yürütülen ön araştırma ve soruşturmalarla başarılı bir şekilde sağlanmaya çalışıldı. Şirket evlilikleri ve özelleştirme uygulamaları aynı şekilde Rekabet Kurulu'nun izni ile gerçekleşebildi. Ancak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmasında bir takım aksaklıklar görülünce Rekabet Kurulu bunların giderilmesi için hükümete başvurarak, yasada bir takım değişikliklerin yapılmasının zorunlu olduğunu bildirdi. Mevcut yasaya göre 11 kişilik Rekabet Kurulu, en az 8 üyenin toplantıya katılması ve 7 üyenin oyu ile nihai karar alabiliyor. Fakat 4 üyenin aynı anda görevi sona erip, yerine atama yapılamayınca karar yeter sayısı bulunamıyordu. Ancak Kurul üyeliğine Mehmet Akif Ersin'in atanması ile toplantı yeter sayısı sağlanabildi. Buna rağmen Kurul üyelerinin hastalık nedeniyle rapor ve izin kullanmaları neredeyse imkansız hale geldi. Rekabet Kurulu'nun, kanun değişiklik önerisi iki gün önce Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda görüşülerek Kurum'un arzu etiği bazı değişiklikler komisyonda kabul edildi. Kabul edilen değişikliklerin başında 11 olan Kurul üye sayısı 7 olarak değiştirildi. Ayrıca 8 olan toplantı yeter sayısı 5'e ve 7 olan nihai karar yeter sayısı da 4'e düşürüldü. Bu değişikliğin yasalaşması halinde Rekabet Kurulu üyeleri rahat nefes alabilecek, hasta olmaları halinde rapor alabilecek ve yaz tatili için izin kullanabilecek duruma gelecek. Bir başka önemli değişiklik ise, şirketlerin bildirim yükümlülüğünün kaldırılması oldu. Mevcut yasaya göre, hakkında soruşturma açılan şirketlerin bildirmesi gereken anlaşma ve kararlar var ise ve bunları Kuruma bildirmemişse, soruşturma sonucunda verilen cezanın yanında, teşebbüslerin yönetim kurulu üyelerine teker teker bildirim yapmadıkları için ayrıca ceza veriliyordu. Böylelikle Danıştay'a yapılan itirazlarda Kurum'un karşısında bir çok davalı taraf yer alıyordu. Yapılan yeni düzenlemede kanun kapsamındaki anlaşma ve kararların kurula bildirme yükümlülüğü ortadan kaldırılmış oldu. Bidirim yapılmadan da muafiyet alınabilecek. Bu düzenleme hem Rekabet Kurulu'nu rahatlatır, hem de şirketleri önemli bir yükümlülükten kurtarmış oluyor.