| |
|
|
'Birleşmiş Milletler'de 30 Türk
Aşk gemisinin Yunan kaptanı "biz Birleşmiş Milletler gibiyiz" dedi: - Gemide çalışan personel, tam 52 milletten. Ve güldü: - Sizden de var... Personelimin 30'u Türk... Ve çok başarılılar.
En çok "Şilili" ile "Filipinli" var. Ama onlar daha ziyade "oda temizliği" gibi işlerde çalışıyorlar. "Bulaşıkta... Getir, götür işlerinde." Türkler'e gelince... Bir kısmı "garson... Şef garson." Diğerleri "resepsiyonda... Kumarhanede... Barlarda." İstanbullu Elif bizim masamıza bakan garsondu. Rize-Fındıklı'dan Yener de şef garson. Elif ile Yener Kibar "evlenmişler... Aşk gemisinde yaşıyorlar." Türkler arasında evli bir çift daha var: Aslı ile Burak Baban. Onlar da garson.
Elif Kibar: - Bu gemi 3 yaşında... Ve ben de 3 yıldır bu gemide çalışıyorum... Geminin ilk Türk garsonu benim.
Kırıkkaleli Uğur Yaylacı: - Yavuz abi beni de yaz... Kırıkkale'ye selam olsun... Bu gemi hangi limana uğrasa, orası ihya oluyor... Türk limanlarına da uğrasın. Gemide bir de "Ali Baba" var: Yalovalı Ali Akansoy. 22 yıl gemilerde çalışmış. Şimdi Brilliance of the Seas personeli. Ve gemideki Türkler'in "Ali Baba"sı.
Norveçli İkinci Kaptan "birinci kaptan duymasın ama" diye söze başladı: - Türk personel çok iyi... Çalışkan... Dürüst... Yunanlılar'dan daha fazla işlerine bağlı. Yunan kaptan "duydum, duydum" diyerek güldü: - İtiraf etmeliyim ki doğru... Türk personel, benim en gözde personelim.
|