Tatilin dayanılmaz çekiciliği
Neredeyse Meclis koridorlarında rastladığımız herkesin yüzünde aynı yorgun ifade, kafasında aynı soru var "Tatil ne zaman?" Gerçekten de TBMM bu yıl oldukça yoğun çalıştı. Türk Ceza Kanunu, AB uyum yasaları, Anayasa değişiklikleri derken son aylarda adeta maraton koştu. Gece yarılarına kadar süren oturumlar, komisyonlardaki olağanüstü hareketlilik ve tartışmalarla "2005 Meclisi", vekillerin el kaldırıp indirdiği bir yer değil, yasa koyucuların ciddi reform özlemi içinde milli iradeyi yansıtmaya çabaladığı bir yer olma yolunda. Ancak bu tempo da bir yerde insanın canına tak ediyor. Vekiller, Meclis'in Temmuz başında tatile girme beklentisi içindeydiler. Bu yüzden haftasonu bile gece yarısına kadar çalışıp ellerindeki kanun tasarılarını bitirmeye çalıştılar. Ancak öyle gözüküyor ki, İçişleri Komisyonu'nda hararetli tartışmalara neden olan telefon dinlemelerle ilgili yasa, belediyelerle ilgili düzenleme, IMF'nin istediği Bankacılık ve de Sosyal Güvenlik kanun tasarıları ve daha nice ufak tefek kanun paketi nedeniyle, Temmuz başında tatile gitmek kolay olmayacak. Milletvekilleri dinlenmek, parlamento muhabirleri tatil, Meclis çalışanları ise o dev mermer salonlardan uzaklaşıp yazın sıcaklığında ya deniz kenarı ya da memlekete gitmek istiyor. Ama teker teker görüşülürse bu kanunlar bitecek gibi değil. Bankacılık ya da Sosyal Güvenlik gibi 100 maddeyi aşan kanunlar, komisyonlarda bile tartışmalıydı. Kötümserler Genel Kurul'da iyice zor geçeceğini söylüyor. Vekillerin tek umudu, AKP ve CHP üst yönetimlerinin anlaşarak süreci hızlandırmaları. Belki bu sayede Temmuz'un ilk günlerinde işler hafifler diye düşünüyorlar. CHP'liler Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu'nda bazı değişiklikleri istiyor. AKP'liler iç tüzükte bir değişiklikle yasaları blok halinde onaylamak istiyor. Bütün bu tartışmalar arasında vekillerin aklında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Trabzon'da "Meclis Temmuz'da tatile girecek" söz var. AKP'liller, "Başbakan bizleri koşturmayı sever. Ama sözünün de eridir" diye umutlanıyorlar. Bizim Meclis büro ise bu haftaya dinlenemeden yeniden başlamanın verdiği yorgunlukla, önlerine çıkan siyasetçilerden haftanın nasıl geçeceğini tartmaya çalışıyorlar. Meclis paydos etti mi vekiller seçim bölgelerine; parlamento muhabirleri de tatile çıkacak. Şimdiden tatil pazarlıkları başladı büroda. Parlamentonun basına ayrılan koridorunda SABAH ve Merkez Ajansı olarak altı gazetecinin çalıştığı iki odamız var. Teoride biri sigara içen, diğeri içmeyenler için. Ancak bu yaz tatili SABAH'ın parlamento bürosunda ayrı bir yoğunluk olacak. Artık büro şefimiz Zübeyde Yalçın'ın her fırsatta şikayet ettiği eski püskü halı ve masaları değiştirmek, bürodaki arkadaşların beni kandırmak için ağız birliğiyle "SABAH'a yakışmıyor" diye tanımladığı mobilyalara çeki düzen vermek farz oldu. Kaçış yok. Fatih Ertürk, daha da ileri giderek bilgisayarlara düz ekran monitör almamız gerektiğini söylüyor. O kadarını bilemiyorum. Tek bildiğim, hepimizin Meclis'in tatile girmesini dört gözle beklediğimiz
|