Silkeleyen Maliye...
"Garip gureba, fakir fukara vatandaşı silkeleme hakkında kimse sahip değil..." Bu sözler Başbakan Tayyip Erdoğan'a ait... Söyleminin nedeni, Türkiye'yi en pahalı kullanıcı ülke haline getiren akaryakıt zamları... Erdoğan, son 20 günde akaryakıta üç kez zam yapılmasına tepki gösterirken bu sözleri söylüyor. Tam olarak hangi kurum veya kişiye söylediğini belirtmeden ekliyor: "6 ay mühlet verdik. 6 ay sonra buradaki adaletsizliği tam manasıyla meydana çıkarırsak, varsa böyle bir şey, tekrar yeni bir kanunla akaryakıt işini devlet olarak ele alırız..." "Vatandaşı silkeleme" konusundan başlayalım. Arşivden yola çıkıp, hükümetin göreve geldiği günden bu yana geçen süredeki fiyatlara bakalım; TÜPRAŞ, 1989'dan bu yana, rafineri çıkış fiyatlarını, ham petrolün dünyadaki seyrine paralel olarak serbest piyasa koşullarına göre belirliyor. 1 Temmuz 1998'den beri de Otomatik Fiyatlandırma ile gidiyor. Yani, ham petrolün fiyatı yükselince zam yapıyor, düştüğünde ise indirim yapıyor. TÜPRAŞ, 19 Aralık 2002'de kurşunsuz benzinin rafineri çıkış fiyatını 343 bin 815 lira olarak belirlemiş. Üzerine, 1 milyon 136 bin lira Özel Tüketim (ÖTV) ve Katma Değer (KDV) vergileri ile dağıtım ve taşıma giderleri (navlun) bindirilmiş. Kurşunsuz benzinin pompa satış fiyatı; 1 milyon 479 bin 815 lira olarak tespit edilmiş.
Vergi yükü Aradan 2,5 yıl geçtikten sonra, yine kurşunsuz benzinde bugünkü duruma bakalım; Ham petrol 45 dolardan, 60 dolara çıkmış. TÜPRAŞ da Akdeniz havzasındaki ham petrol fiyatının tespitinde baz alınan İtalya'nın satışına paralel fiyat artışına gitmiş. Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde, her hafta fiyat belirleme hakkını kullanarak, 20 gün içinde üç kez zam yapmış. Ham petrol fiyatı yüzde 33.3 yükselme kaydederken, TÜPRAŞ yüzde 13.6 oranında artış sağlamış. Benzinin rafineri çıkış fiyatı 583 bin liraya çıkmış. Peki, bir litre kurşunsuz benzinin üzerindeki vergilere ne olmuş; ÖTV; 1 milyon 363 bin lira... KDV; 400 bin lira... Dağıtımtaşıma payı; 256 bin lira... Toplam; 2 milyon 19 bin lira... Kurşunsuz benzinin pompa fiyatı ise 2 milyon 602 bin lira... Özetle; bir litre benzinin içindeki vergi payı yüzde 31.3 artış göstermiş. Malın değerinden dört kat fazla vergi alınmaya başlanmış. Vatandaşı silkeleyen Maliye Bakanlığı olmuş... Türkiye'nin borç yükü ve enflasyonunu azaltmak için bunun zorunluluk olduğu da kabul edilmesi gereken gerçek...
TÜPRAŞ'ın fiyatı Gelelim, "6 aylık süre " ve "akaryakıt işini devletin ele alması" konusuna; TÜPRAŞ'ın yüzde 51'lik blok satışı geçen yılın ocak ayında gerçekleşti. ZorluTafnet Grubu (Efremov Kautschuk GmbH), 1 milyar 302 milyon dolar ile en yüksek teklif vererek kazandı. Danıştay ise yapılan başvuru sonucu ihaleyi iptal etti. Satışta ısrarlı olan hükümet, TÜPRAŞ'ı ikinci kez görücüye çıkarıp, ihaleyi eylül ayında gerçekleştirmek için düğmeye geçen ay bastı. Şimdi, şu sorunun yanıtını arayalım: TÜPRAŞ ham petrol fiyatlarının iniş çıkışına göre fiyatını serbestçe belirliyor. Durum böyle iken, "6 ay sonra yeni bir kanunla, akaryakıt işini devlet olarak ele alınabileceği" Başbakan tarafından açıklanmış ihalede, TÜPRAŞ'ın fiyatı ne olur? Hemen söyleyelim düşer... Son bir soru; Popülizmin ülkeye maliyetinin yüksek olduğunu her fırsatta kayda geçiren Erdoğan değil miydi?
|