|
|
Bu üniversiteye gidenin işi hazır
İş yaşamına yakın bir üniversite olmak için iki yıl önce yola çıkan Okan Üniversitesi yeni bölümlerini ihtiyaca göre açıyor.
Üniversite sınavını geride bırakan gençleri şimdi de tercih heyecanı sardı. Cevaplarına göre puanlarını hesaplayan adaylar, istedikleri bölümlerin listelerini hazırlıyor... Devlet ya da özel üniversite sıralamasını yaparken en önemli kriterlerden biri de gelecekte iyi bir mesleğe ve koşullara sahip olmak. Bu yıl ikinci öğretim yılını tamamlayan Okan Üniversitesi de farklı uygulamaları ve "iş yaşamına yakın" olma hedefi ile dikkat çekiyor. İlk yıl 85 öğrenciyle başladığı eğitim hayatını bu yıl 420 öğrenciyle devam ettiren Okan Üniversitesi, önümüzdeki eğitim yılında bin civarında öğrenciye ulaşmaya hazırlanıyor. Rektör Prof. Dr. Sadık Kırbaş, "yarışmacı, içeride ve dışarıda rekabetçi, iyi yetişmiş, çağdaş, iyi düşünen ve toplumsal sorunlara duyarlı gençler" yetiştirme amacında olduklarını söylüyor: "Üniversiteler arasında büyük bir rekabet ortamı var. Bu yarışta ön sıralarda yer alabilmek için değişik şeyler yapmamız, yenilikler bulmamız lazım. Ülkemizin, içinde bulunduğumuz bölgenin, dünyanın sorunlarını değerlendirmeye çalıştık. Bu çerçevede 'Nasıl bir üniversite olmalıyız?' sorusunu kendimize sorduk."
SEKTÖRLE İŞBİRLİĞİ Otelleri, bankaları, tatil köyleri bulunan 24 şirketli Okan Grubu'nun vakıf üniversitesi olan eğitim kurumunun yöneticilerinin bu soruya cevabı, "İş yaşamına yakın" olmuş. Okan Grubu'nun işletmelerini laboratuvar olarak gören üniversite yöneticileri, iş yaşamının sorunlarını, hangi eleman türü ile bölümlere gereksinim duyduğunu araştırmış ve eğitim kurumunun birimlerini de buna göre oluşturmuş. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni oluştururken lojistik sektörünün son yıllarda hızla gelişmesinden yola çıkarak Uluslararası Lojistik Bölümü'nü kurmuşlar. Bölüm kurulurken Uluslararası Nakliyeciler Derneği ile işbirliği yapılmış ve öğrencilerin bu işletmelerde staj yapması sağlanmış. Avrupa Birliği için gereken alanları saptadıklarını söyleyen Prof. Dr. Sadık Kırbaş, Türkiye'nin ileride duyacağı çevirmen ihtiyacına işaret ediyor: "Dil ve edebiyat bölümleri bu ihtiyacı karşılayamıyor. Bu nedenle İngilizce ve Almanca mütercim tercümanlık bölümlerini kurduk. Bu bölümleri kuran ilk vakıf üniversitesiyiz. Ayrıca 'Avrupa Birliği yolunda tıkanmalar olduğu takdirde alternatiflerine bakmak durumunda kalabiliriz, bölgeye bakmamız gerekebilir' diye düşündük ve Türkiye'nin elinin güçlü olabilmesi için Rusya'yla ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini gördük. Bunun için de Rusça Mütercim Tercümanlık Bölümü'nü açtık. Bölüm Türkiye'de sadece bizim üniversitede var." Kırbaş, bölümleri oluştururken ihtiyacın yanı sıra yurtdışındaki üniversite modellerini de araştırdıklarını söylüyor. Kanada'da bir üniversiteden esinlenerek uygulamaya başlanan "Sürekli Eğitim Programı" da bu araştırmaların sonucunda ortaya çıkmış. Bu programa göre öğrenci birinci sınıftan itibaren işletmelere birer aylığına staja gönderiliyor. Okuduklarıyla gördükleri arasında ilişki kurmaya çalışıyorlar. İşletmeler başarılı öğrencilerin işe devam etmesini istiyor. Böylece, gelecek kaygıları azalıyor. Ayrıca bölümlerinde dereceye giren öğrencilerin bir kısmı ücretli ve yarım gün olarak çeşitli şirketlerde çalışmaya başlıyor. Prof. Dr. Sadık Kırbaş, bu programla Türk eğitim sistemine yeni bir model getirdiklerini söylüyor. İş yaşamının ihtiyaçlarını araştırmaya devam eden Okan Üniversitesi önümüzdeki yıl, yine Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Çince Mütercim Tercümanlık Bölümü'nü açmaya hazırlanıyor. "Pekin Üniversitesi ile protokol imzaladık, öğretim görevlileri oradan gelecek. Çin bütün ülkelerin ekonomisini etkiliyor, Türkiye'den de pek çok şirket Çin'le ilgilenmeye başladı" diyen Kırbaş, bu bölümü açma cesareti gösterdiklerini söylüyor. Kadıköy Hasanpaşa'daki binasında eğitim veren Okan Üniversitesi, önümüzdeki yıllarda Kurtköy'de Formula 1 pistine yakın bir yere kurulacak yeni kampusuna taşınacak.
Eylem BİLGİÇ
|