Türban olayına Arınç'tan tepki
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Atatürk Üniversitesi'ndeki mezuniyet töreninde yaşananların ''yürek parçalayıcı'' olduğunu söyledi ve ''Hiçbir kanun, hiçbir insan hakkı, hiçbir vicdani düşünce bunu hoş göremez. Bu, fevkalade yanlış bir olaydır'' dedi.
Arınç, TBMM Egemenlik Parkı'ndaki anıtın açılışının ardından, gazetecilerin, Atatürk Üniversitesi'ndeki mezuniyet törenine başörtülü bir velinin alınmamasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Erzurum'da yaşanan olayın yürek parçalayıcı olduğunu ve bütün milleti üzüntüye sevk ettiğini
ifade eden Arınç, ''Bu, siyasi düşüncelerle ilgili bir üzüntü değildir. İnsani bir olaydır. Bir şehit annesi, oğlunun mezuniyet törenine katılmak istemiş fakat kapı dışarı edilmiştir. Hiçbir kanun, hiçbir insan hakkı, hiçbir vicdani düşünce bunu hoş göremez. Bu, fevkalade yanlış bir olaydır'' dedi.
Buna benzer olayların geçmişte Türkiye'de yaşandığını ve az da olsa yaşanmaya devam ettiğini belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Ama böylesi, 60 yaşını geçmiş yaşlı insanların, çocuklarının en sevinçli gününü paylaşmak istemesi karşısında, maruz kaldıkları olayları tasvip etmek mümkün değildir. Bundan üzüntü duydum ve kendisini Erzurum'dan aradım, geçmiş olsun dileklerimi sundum. Bu olayı tasvip etmediğimizi, en az kendileri kadar üzüldüğümüzü söyledim ve metin olmasını rica ettim. Benimle konuşurken telefonda hala ağlıyordu. Üzüntüsünü ifade edecek kelime bulamadı ama ben milletim adına kendilerinin üzüntüsünü paylaştığımızı ifade ettim. Bundan teselli bulduğunu zannediyorum. Yapabildiğim bu oldu.''
''İLKEL BİR DÜŞÜNCE''
Erzurum'da ortaya çıkan bu manzarayı gören vicdan sahibi hiçbir kişinin, ''Oh ne iyi oldu'' diyemeyeceğini belirten Arınç, ''Bu, yanlıştır. Böyle ilkel bir düşünce, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Türkiye'de de azalmıştır. Bu tür uygulamalar, maalesef sadece bazı üniversitelerimizde kalmıştır. Ne hikmetse sayın bazı rektörler, bu tür uygulamaları acımasızca devam ettiriyorlar ve bu tür muameleyi yapmakla adeta kendilerinin görev yaptıklarını düşünüyorlar. Böyle bir görev olamaz. Hiçbir şey insan haklarından daha önemli ve daha üstün değildir. Yazılı kuralların dışında, insan haklarının üstünlüğü vardır, bütün dünya, bütün insanlık bu noktada büyük bir kabulün içindedir'' diye konuştu.
FAŞİZM
Bülent Arınç, Atatürk Üniversitesi Rektörü'nün bugün basına yansıyan açıklamasının, daha da üzüntü verici olduğunu belirterek, şöyle dedi: ''Sayın Rektörün açıklamasını okuyunca üzüntüm kat kat arttı. Bunu, bir devlet görevi olarak yaptığını söylüyor. Şeyh Edebali vasiyetinde Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi'ye diyorki 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'. İnsanı öldürerek, devlet yaşamaz.
İnsanı mutsuz ederek devletin yüzü gülmez. İnsanlar, huzursuz, mutsuz olurlarsa hiçbir devlet bununla iftihar edemez. Önce insan hakkı gelir. Önce insan gelir. Sayın Rektörün bu düşüncesi, bir zamanların faşizm düşüncesinin tıpatıp aynısıdır.''
''YÖK, GEREĞİNİ YAPSIN''
Arınç, YÖK'ün de dikkatini çekmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Bu kadar yazılan, bu kadar konuşulan, hatta hakkında Meclis araştırma komisyonu kurulan sayın rektörler hakkında, kendileri gereğini yapsınlar. Bu kadar yanlışlık ortada dururken, YÖK'ün buna bigane kalması düşünülemez. Bu, milleti üzer, hukuku üzer, insanları kanatır. Bir tek bunu ifade edebiliyorum. Biz bu ülkede 72 milyon, kıyafeti, inancı, etnik kökeni ne olursa olsun bir arada ve özgürce yaşayacağız. Hiç kimse bunun üstünde, bunun önünde kendisine bir görev çıkarmasın. Eminim ki bu olay sebebiyle vicdanlar harekete geçmiştir ve artık bu tür olumsuzlukları tamamen ortadan kaldıracak her türlü eylemi, sözü ve davranışı herkesin göstermesi gerekir. Üzüntü duydum, kendilerini teselli etmeye çalıştım. Üzerimize düşeni yapacağımızı ifade ettim.''
(AA)
|