kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Annelerin suçu ne?

Vatandaşın hakkına sahip çıkmak başta iktidar, tüm siyasi partilerin görevidir.

Türban yasağını öğrenciler ve kamu görevlileri dışına taşımanın sonucu dün Erzurum'da açıkça görüldü. Erzurum'da çocuklarının mezuniyet törenine giden anneler de başları örtülü olduğu için törene alınmadı.
Türban yasağının yerindeliğini veya yersizliğini tartışabilirsiniz. Ancak bu yasağın öğrenciler ve kamu görevlileri dışındaki kesimlere yayılmasını hiçbir şekilde izah edemezsiniz.
Bu olay Türkiye'de halkın vicdanını kanatan bir yara haline dönüşmüştür. Çocukları 20 yaşını aşmış anneleri, babaanneleri ve anneanneleri rejime tehdit görmek ülkeyi gereksiz bir gerilimin içine sürüklemek, insanları hukuk devletine karşı gelir hale getirmek demektir.
Daha önce de atıf yapmıştım. Türban yasağıyla ilgilenen herkesin elinin altında olması gereken bir eser var. Profesör Dr. Semih Gemalmaz'ın "Türk Kıyafet Hukuku ve Türban" adlı çalışması.
Gemalmaz'ın bu kitaptaki en önemli tespiti, Anayasa Mahkemesi'nin 1989 ve 1991 tarihli kararlarıyla üniversitelerin Türk vatandaşları ve hatta yabancıların bir bölümü bakımından girilemez "kamusal alan" haline gelmiş olması.
Gemalmaz'ın açıkça vurguladığı gibi, bugün öğrenci sıfatını haiz olmayan biri de, eğer arzu ediyorsa üniversiteye gidip dersleri izleyebilir. Bunun önünde hukuki bir engel yok.
Zaten üniversiteler de gerek konferanslar, gerek açık oturumlar düzenlemekte ve bu toplantılara üniversite öğretim görevlisi kimliği dışındaki insanları da dinleyici veya konuşmacı olarak davet etmektedir.
Ancak Anayasa Mahkemesi kararları ve YÖK'ün katı tutumu sayesinde, bugün türbanlı bir konuşmacı veya dinleyicinin üniversite etkinliklerine katılma şansı kalmamıştır. Erzurum'daki uygulama bu işin geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türbansız öğrencinin başörtülü yakınları bile bu mekânlara giremez hale gelmiştir.
Oysa o mekânların bugün geldiği noktada, o insanların vergileriyle katkıları vardır. Kendileri başörtülü olsa bile, kızlarını bu konuda zorlamayarak belirli bir olgunluğa eriştiklerini ortaya koyan bu insanlara rejim düşmanı gibi davranmak son derece yanlıştır.
O zaman yapılacak iş, başörtülü hanımlara üniversite hastanelerinin kapısını da kapamak, onlara tedavi imkânı tanımamaktır.
Elbette burada bütün sorumluluğu Anayasa Mahkemesi'ne yüklemek doğru değildir. Seçmenine bu konuda söz veren siyasi iktidara ciddi sorumluluk düşmektedir. Çünkü iktidar sızlanma makamı değildir. İçiniz kan ağlayarak bu konuda seyirci kalırsanız, sandıkta hesabını verirsiniz.
Türkiye laik rejime sonuna kadar sahip çıkmalı ancak vatandaşlarının yüzüne üniversite kapılarını kapatmak zorunda kalmamalı. Hiç değilse, başörtülü annelerin güvenlik görevlilerince aşağılanırcasına üniversite kapılarından geri çevrilmesi uygulamasına son verilmeli.
Her mezuniyet döneminde yaşanan bu tip manzaralar demokratik, insan haklarına dayalı bir rejime yakışmamakta, insanların onuruyla oynanmasına neden olmakta ve kapanması güç yaralar açmakta.
Vatandaşların hakkına sahip çıkmak başta iktidar tüm siyasi partilerin görevidir. Bunun gereğini yapmaları gerekir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Özelleştirmede yeni çıta   / 13-06-2005
 Yasa ve küçük bir çocuk   / 11-06-2005
 Peki şimdi ne oldu?   / 10-06-2005
 Soros'la kahvaltı   / 09-06-2005
 İktidara düşen görev   / 08-06-2005
 Türban yasağı   / 07-06-2005
 SABAH'tan haberler   / 06-06-2005
 Sezer'in hakkı Sezer'e   / 04-06-2005
 Ankara'ya düşen görev   / 03-06-2005
 Tirajda güven dönemi   / 02-06-2005
ERDAL ŞAFAK
İktidar ve Çankaya
Sakin, soğukkanlı, sözlerini tartan...
ALİ KIRCA
Peynir gemisi!..
Yazılacak mutlaka daha önemli konular...
ÖMER LÜTFİ METE
Köşk ve türban, yandım aman
Son zamanlarda özellikle...
UMUR TALU
Yürekle, emekle...
Onlara hep gıpta ederim. İçimdeki...
YILMAZ ÖZDİL
Sat da görelim...
Etiyopyalı Elvan, ay yıldızlı formanın...
ERGUN BABAHAN
Annelerin suçu ne?
Vatandaşın hakkına sahip çıkmak başta...
'Tek şart' da ortadan kalktı
Gümrük Birliği anlaşmasını Kıbrıs Rum kesimini de kapsayacak şekilde...
Clinton karısına tecavüz etmiş!
Amerika'nın saygın bir gazetecisinin yazdığı kitaba göre, 1979'da...
Fatih Gökşen: Zam istedi <br>Mondragon: Anlayış istedim
Fatih Gökşen: Zam istedi
Mondragon: Anlayış istedim
G.Saray'da Mondragon bilmecesi devam ederken, futbol şube sorumlusu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu