| |
Sıradaki halkalar
Ne yazık ki siyasilerimiz en yalın gerçeği zaman zaman unutuyorlar: İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Erdoğan'ın Türk-Amerikan ilişkilerinde 1 Mart 2003 tezkeresi sonrası sürecin sorumluluğunu CHP'ye yıkmasını da, Baykal'ın onu yanıtlarken haddini aşan ifadeler kullanmasını da bu çerçevede değerlendirip geçiyoruz. Çünkü daha öncelikli bir konu var gündemimizde: Orta eğitimin yeniden yapılandırılması. Milli Eğitim Bakanı Çelik'in açıkladığı liselerin aşamalı 4 yıla çıkarılması kararı hayati önem taşıyor. En az 3 açıdan: * Temel eğitimin 8 yıla çıkarılmasından bu yana atılmış en büyük adım oluyor. * Eşitsizliğe son veriyor. * Orta eğitimin AB'ye uyumunu sağlıyor.
Zorunlu bir standart Eşitsizliğin giderilmesinden kastımız şu: Özel liseler zaten 4 yıl. Devlet okullarından örneğin süper liseler de 4 yıl. Fen liseleri de. İmamhatipler de. Hatta Anadolu liselerinin bazısı 4 yıl, bazısı ise hazırlık sonrası 4 yıl. Şimdi tüm liseler 4 yıla çıkarılarak, hem kargaşa giderilmiş, hem de çağdaş eğitim için zorunlu standart getirilmiş oluyor. Çelik'in de belirttiği gibi, aslında karar bu hükümetten öncesine gidiyor. 1999'daki 16'ncı Eğitim Şurası'nda kabul edildi. Ancak zaten yetersiz kaynaklar 2001 kriziyle iyice kuruyunca hayata geçirilmesi ötelendi. Bakanlığın olumlu bulduğumuz bir başka kararı da yabancı dille ilgili. İlköğretimin 4'üncü sınıfından itibaren "interaktif" yabancı dil eğitimine, yani öğrencileri soğutan teorik derslerden pratik, konuşmaya ağırlık veren yönteme geçilmesi, doğru tercih. Böylece hem günlük yaşamda işe yarayacak bir yabancı dil öğretilmesi imkânı doğacak, hem de bazı derslerin yabancı dilde yapılmasına karşı olan ana dilcilerin haklı itirazlarına kulak verilmiş olacak.
Bakalorya getirilmeli Çeşitli gerekçelerle uzun süre pilot bölgelerde hapsedilmemesini dilediğimiz bu hamleyi bizce zinciri tamamlayacak halkalar izlemeli. Neler? Öncelikle, 4 yıllık lise uygulamasının yaygınlaşmasıyla zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarmak. AB ülkelerinde 10-12 yıl arasında değişen zorunlu eğitim, 2005'te aynı düzeye getirildi: Hepsinde 12 yıl. Zorunlu eğitimin uzatılmasının bir faydası daha olacak: Çalışma hayatında çağdaş ve ahlaki bir kuralın yerleşmesi sağlanacak. Yani çocuk işçi çalıştırılması önlenecek. Zira AB'de zorunlu eğitim yaşındaki çocukların çalıştırılması yasak. İkinci halka, Çelik'in dün "Düşünce aşamasındayız" dediği lise sonrası bitirme sınavı. "Bakalorya", "olgunluk sınavı", "bitirme sınavı" ya da "mezuniyet yeterlilik sınavı" diye de bilinen bu sistemin sayılamayacak kadar çok yararı var: * O sınavın sonucu üniversiteye girişte belirleyici olacağı için yüksek not alanlara ÖSS'siz yüksek öğretim kapıları açılacak. * Sınavı geçemeyen ÖSS şansını yitireceği için üniversitelerde yığılma azalacak. * Tüm lise son öğrencileri bu sınava gireceği için "ayrım" bitecek: Mezuniyet yeterlilik sınavını geçen meslek liseliler de düz liselilerle aynı diplomaya sahip olacak. 40 yıldır gündemden çıkmayan imam-hatip liseleri sorunu da çözüm yoluna girecek. Ve Türkiye "oh" diyecek. Bir görsek o günleri.
|