|
|
Konuşma, vururum...
Kadının Sesi'ni kestiler. Aslında geç bile kalınmış bir karar... Çünkü Türkiye'de erkeklerin en çok korktuğu şey, kadınların konuşmasıdır...
Kadın "dayak yiyorum" diyor. Bir başka kadın, dayak yiyen kadının, dayak yediğini haykırması için ona fırsat veriyor. Dayak yiyen kadın kurşunlanıyor. Dayak yiyen kadının konuşmasına fırsat veren kadın, erkek egemen gazeteler tarafından linç ediliyor. Olay budur...
Bir Allah'ın kulu çıkıp, annesini vuran 14 yaşındaki "erkek" velete "suçlu" demiyor. Annesini oğluna vurdurtan "erkek" azmettiriciye "suçlu" diyen de yok... Konuşan kadın "suçlu." Konuşturan kadın "en suçlu..."
Bunun adı, "töre" rizmdir...
Şimdi sosyologlar ekranlara çıkıp, kadın programlarına yer veren kanalları yerden yere vuracak. Halbuki, ekranlara hakaret yağdıran sosyologların en çok çıkmak istediği yerdir ekranlar... Bu çifte standarda da "toplum bilimi" denemez... Olsa olsa "ayıptır..."
Diyorlar ki, "Bu tür programlar toplumu bozuyor..." Öyle midir?
Tavuk mu yumurtadan? Yumurta mı tavuktan? Toplum böyle olduğu için mi programlar böyledir? Programlar böyle olduğu için mi toplum böyledir? Ve işte, belki de tüm bu soruların cevabını bulabileceğimiz bir soru: Madem ekranlar kirlendi, halk bunlardan etkilenip birbirini kırıyor. Peki 12 Eylül öncesi? Sadece TRT vardı. Gençler, necefli maşrapadan mı etkilenip, birbirinin gırtlağına çöktü?
|