|
|
Bayrak as, tatile kaç...
Bugün 19 Mayıs... Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ve çocukların okulu tatil olduğu için kalantorların 4 günlüğüne Bodrum'a kaçışı, tüm yurtta törenlerle kutlanacak...
Eskiden tüm yurtta, dış temsilciliklerimizde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kutlanırdı. Ama bu sene, Rumlar'a ayıp olmasın diye Kuzey Kıbrıs'ta kutlanacak mı, emin değilim...
Köktendinciler yine aynı teraneyi gazetelerinde manşet yapacak: "Bandırma vapuru aslında uçak gemisi gibi devasaydı... Rakı içerek geze geze gittiler..." Laikçiler cevap verecek: "Bandırma aslında filikaydı... 140 metrelik dalgalarla boğuştular... Hatta bir ara yüzdüler..."
Tatile gidemeyen gençler statlara doldurulacak. 50 kişi üst üste çıkıp, voltran falan oluşturulacak... "Spor" adı altında çocuklara "gönye" muamelesi yapılacak; sağ kol vücuda 90 derece olurken, sol kol 45 derece ile havaya kaldırılacak. Hiçbir spor literatüründe bulunmayan bu garip hareketler maharetmiş gibi alkışlanacak...
İstiklal Gazisi olduğu bile şüpheli bazı ihtiyarlar gaza gelip sağa sola ateş açacak. Temsili gavur rolündeki vatandaşlar dövülecek... Öğretmenler çocuklara tembihleyecek: "İstiklal Marşı okunurken arı bile soksa, kıpırdamayacaksın..." Zannedersin, arılar Yunan askeridir...
Peki 19 Mayıs bu mudur?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti cetvelinde, teori ile pratiğin en mükemmel şekilde kesiştiği nokta olan Mustafa Kemal, bu tür saçmalıklarla anılabilir mi?
Bu ucuz müsamerelere son verelim artık... 2'nci bin yıldan 3'üncü bin yıla "ayakta" geçmeyi başaran tek heyecan verici hareket, bizim devrimimiz... Gazi bu rejimi bize "gençlerimizin yüzü gülsün" diye emanet etti. Elalem bize orasıyla burasıyla gülsün diye değil...
|