 |  |
DYP kör kuyu değil
Kongre bitti ama kavgası devam ediyor... Olur böyle şeyler... DYP çok deprem gördü, çok fırtına atlattı... Bu sıkıntıları da aşar.
Kongreyi "üç açıdan" yorumlayacağız.
Bir "kongrenin ilk günü."
İki "dün... Liste... Tartışmalar... istifalar."
Üç "bundan sonrası."
Aydın Menderes, sağ siyasetin tanınmış isimlerinden.
"Kongrenin ilk gününü" ona yorumlattık.
Zira "gitti, izledi."
İşte izlenimleri:
- Güzeldi... Coşkuluydu... Dışarıda önemli bir kalabalık vardı... Başarılı bir kongre.
Biz de Aydın Menderes gibi düşünüyoruz.
"İkinci gün için" söylenecek çok şey var.
"Liste konusu" her partide ve her kongrede "sancı sebebidir."
Zira "bu işin" 40 ayrı dengesi vardır.
Ayrıca "verilen bazı sözler" söz konusudur.
Lider kimi zaman dengeyi tutturur, kimi zaman tutturamaz.
Kimi zaman da "verdiği sözü tutamaz."
Örneğin...
Dün Mehmet Ağar'ın bazılarına (örneğin Prof. Hüseyin Bağcı'ya... Ufuk Söylemez'e... Ve daha pek çok kişiye) verdiği sözü tutamadığı gibi.
Ama siyasette "listeye girmemek" dünyanın sonu değil.
Mehmet Ağar "listede" milletvekillerine (DYP'nin 6 milletvekili vardı) yer vermedi.
Bunlardan dördü dün DYP'den istifa etti.
Mecliste sandalyesi az olan partinin
"milletvekili çok nazlı olur."
"Listeye" mutlaka girmek ister.
Ama liderin "herkesi tatmin edebilmesi" mümkün mü?
Biz, kendi hesabımıza, Ümmet Tandoğan'ın (Denizli milletvekili) listeye alınmayışını yadırgadık.
Mecliste, "tek başına parti gibiydi."
Listeye girmeyi "çoktan hak etmişti."
Ama "dün DYP'den istifasını da" yadırgadık.
"Öfkenin ateşini sabır söndürür."
Ümmet bey "sabretmeliydi."
"Kürek çekmesini bilen, sandalda kendine mutlaka yer bulur."
Ümmet bey de "bulacaktı."
DYP "listeyi" yenilemek zorundaydı.
Yenilendi.
Dün "yeni listeyi" inceledik.
Bazı "yenilikler" de gördük.
Ama "oh be!.. İşte böyle kadro kurulur!.. Bravo doğrusu" diye partinin geleneksel tabanını da, kamuoyunu da "heyecandan ayağa fırlatacak" bir liste değil.
Gelelim "bundan sonrasına."
Kongrede görüldü ki:
* Misyon devam ediyor.
* DYP bir kitle partisi.
* Canlılık sürüyor.
* Parti herkesi kucaklıyor. Şunu da söylemeliyiz:
DYP "çok darbe yemiş" bir parti.
Toparlanma "akşamdan sabaha" olmuyor.
Zaman lazım.
Ama kongre gösterdi ki:
DYP "kör kuyu" değil, "çorak tarla" hiç değil.
Ve son söz.
DYP oldukça "köklü" bir parti.
"Dün yaşanan sorunların" çaresini bulur, "yarasını" sarar.
Siyaset bir maraton.
DYP de "maratonun yabancısı sayılmaz."
|
