Soğukkanlı olabilmek
Çarşamba günü dört önemli gelişme yaşandı.. Hava sahasını ihlal eden bir uçak nedeniyle Beyaz Saray boşaltıldı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Irak sınırından büyük miktarda C-4 patlayıcılarıyla giriş yapanlar olduğuna yönelik istihbaratlar aldık" uyarısını yaptı.. Başbakan Erdoğan, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nde yaptığı açılışa gelmeyen Rektör Prof. Yaşar Akbıyık'ı ağır şekilde eleştirdi.. Ve son gelişme Türkiye Kupası finalinde Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 5 golle yenmesi, Fenerbahçe Başkanı'nın ise kendisine yönelik küfürler nedeniyle maçı kendi seyircisinin arasında seyretmesiydi..
Gerek ABD'de, gerekse Türkiye'nin Irak sınırında yaşanan huzursuzlukların temelinde Ortadoğu'daki çatışma ve petrol savaşları var.. Irak'ta süren gerilimli ortam ABD'nin söz vermesine karşın Türkiye'yi büyük sıkıntılara sokabilecek boyutlara ulaşabilir.. Ordu bu yüzden rahatsız.. Hükümet bu yüzden rahatsız.. Bu sorunu çözmek için Başbakan'ın özellikle ABD ve AB ile yürüteceği temaslar çok önemli.. Zaten Türk halkı dış konularda Erdoğan'ın tavrına geçerli notu vermiş durumda.. AB ile yapılan görüşmelerdeki net tavrı Başbakan'a yakışacak cinstendi ve kendisine toplumun önemli bir kısmından kredi kazandırdı.. Peki çarşamba yaşananlar? Ne rektörün ne de Başbakan'ın bu tür gerilim yaratmaya hakkı var. Asıl hata rektörün çünkü Erdoğan oraya AKP Lideri sıfatıyla gelmiyor. Gelse işe siyaset karıştırmış olabilirdi. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak geliyor. En iyi biçimde ağırlanması, üniversite hakkında bilgilendirilmesi gerek. Ama yapılmıyor. Erdoğan da sinirleniyor. Başbakan biraz daha sakin olmalı.. "Bu tip hareketler terör olaylarını başlatır" cinsinden açıklamalar yapması yanlış. Başbakan Erdoğan göreve geldiğinden beri ülke için önemli adımlar attı. Gece-gündüz çalışıyor. Grubundan kopmalar oldu. O yoluna devam etti. Çalışkanlığına, üretkenliğine, dürüstlüğüne sözüm yok.. Ama daha sakin olmalı. Sözleri ortamı germemeli. Sonuçta bu ülkede doktorların, rektörlerin, hâkimlerin, diğer meslek gruplarının farklı görüşleri olabilir. Doğru veya yanlış uygulamaları da olabilir.. Ama bir kişinin yaptığı bir hata yüzünden gerilim ortamı yaratılmamalı..
Kupa finali görkemliydi.. Sıradışı bir maç oldu.. Temiz bir finaldi ve hak eden kazandı.. Ama maç öncesi, maç sırasında ve sonrasında Aziz Yıldırım'a çok ağır şekilde küfür edilmesi, buna göz yumulması yanlıştı.. Şampiyonlar Ligi'nin provası diyelim. Tribünde Türk seyircilerin bir kısmı Berlusconi veya Blair'e koro halinde küfür etseler önlem alınmayacak mı? Hem de en ağır şekilde... O zaman Aziz Yıldırım'a veya diğer spor adamlarına edilen küfürlere de önlem alınması gerek. Bana gelen telefon ve mailler'de, "Neden bir tek Aziz Yıldırım'a küfür ediliyor? Bunda Fenerbahçe Başkanı'nın yarattığı gerilimli ortamın payı var" deniyor.. Haklılık payı olabilir.. Ama dünkü finale kadar, Galatasaraylılar da dahil, sokakta konuştuğum herkes, keşke bizim de Aziz Yıldırım gibi bir başkanımız olsa diyorlardı.. Kısacası bir konuda bir tarafın haklı olduğunu ispatlamaya kalkarsak iş çatışmaya döner.. Küfürleşmeye döner.. Teröre döner.. Konuşa konuşa anlaşsak, biraz daha sakin davransak daha iyi olmaz mı?
|