|
|
Dolaysız vergi toplayamayınca dolaylı vergilere yükleniyoruz
Türkiye IMF ile yeni dönem için anlaştı. Bu tıpkı bundan önceki dönemlerde de olduğu gibi belirlenen yol haritasına sıkı sıkıya bağlı kalınacağı anlamına geliyor. Bu yol haritasındanki temel unsurların başında ise yine bütçe disiplini var yani harcamalarınızı kısacaksınız, gelirlerinizi arttıracaksınız. Böylece bütçe açığınızı mümkün olabildiği kadar düşüreceksiniz. Hatta faiz hariç bütçe dengenizde belirli bir fazla yaratarak bu fazlayı borçlarınızı ödemekte kullanacaksınız. Buna faiz dışı fazla diyoruz. Faiz dışı fazlanın milli gelirinizin yüzde 6.5'u düzeyinde tutturulması IMF'nin en çok önem verdiği unsurların başında geliyor. Bütçe disiplini ve faiz dışı fazla hedeflerinin tutturulması belirttiğim gibi harcamalarda tasarruf yapmak, gelirlerde ise artış yapmakla mümkün ama Maliye Bakanlığımız bunun sadece harcamalarda tasarruf kısmında başarılı. Buna karşın gelirlerde, özellikle vergi gelirlerinde artış konusunda aynı başarıyı gösterdiğini söylemek pek olası değil. Özellikle gelir vergisi gibi dolaysız vergilerde ücret dışındaki gelir unsurlarının yetersiz katkısı nedeniyle ciddi bir hasılat kaybı söz konusu. Bu doğal olarak yükü KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilere kaydırıyor. Türkiye'nin toplam ortalamasının iki katı düzeyinde. Dolaylı vergiler mal ve hizmet fiyatlarının içindeki vergiler olduğu için gelir düzeyi ne olursa olsun herkes satın aldığı, örneğin peynir, ekmek, su, kitap gibi ürünler için aynı miktar vergiyi ödüyor. Halbuki gelir vergisinde düşük gelirli az, yüksek gelirli fazla ödüyor. Yani dolaysız vergilerle vergi adaletini sağlamak mümkün, buna karşın dolaylı vergiler için aynı şeyi söylemek pek kolay değil. Bu gerçeğe rağmen 1999 yılında dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı yüzde 55 iken, 2005 yılında bu oran AB ve OECD ortalamalarının iki katı olan yüzde 75'lere yaklaşıyor. Maliye Bakanlığı'nın, ücret dışındaki gelir unsurlarından, yeterli dolaysız vergiyi kayıt dışı ekonomiyi kontrol edememesi nedeniyle toplayamadığı için, KDV ve ÖTV gibi adaletsiz dolaylı vergilere yüklenmesinden kaynaklanıyor. Bu çarpık vergi gelirleri yapısının özellikle 3 Ekim sonrası daha çok gündeme gelerek AB ile vergi uyumlaştırması sürecinde epeyce sıkıntı yaratacağını söyleyebiliriz. Bütçe hedeflerini tutturuyoruz diye sevinelim ama bu gerçekleri de göz ardı etmeyelim.
|