Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, ''Sorunlarımızın hiçbirisi ekonomik ya da teknik değil, sorunlarımız tamamen kültürel ve psikolojik, yani reel sektör ve bankacılık sektörü arasında gizli bir psikolojik sorun var'' dedi.
İhracatçılar ve bankacılık sektörü yetkilileri, TİM koordinasyonunda, ''Emek Yoğun Sektörlerin İhracat Finansmanı, Sorunlar ve Çözüm Önerileri'' konulu toplantıda biraraya geldiler.Toplantının açılışında konuşan Oğuz Satıcı, 2.5-3 yıl aradan sonra bankacılarla ikinci kez geniş kapsamlı toplantı yaptıklarını belirterek, ''Çok uzun bir ara vermişiz, bu ilişkileri daha sık gerçekleştirmemiz gerekiyor'' dedi.
Son 3 yıldır Türkiye ekonomisinin içine düştüğü sıkıntılı durumdan çıkmasında özellikle ihracatçı sektörlere büyük sorumluluklar yüklendiğini ifade eden Satıcı, üretmekten ihraç etmekten başka şeyler yapmaya vakit bulamadıkları için bu toplantıların yapılamadığını söyledi.
Satıcı, ''Ama ortaya koyduğumuz vizyonu hiç kaybetmedik. Değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Değişimi gerçekleştirmek için de geleceği tasarlamalıyız'' diye konuştu.
İhracatçıların değişimin merkezine kendilerini koyduğunu, Türkiye'nin değişim süreçlerine tek tek liderlik ettiklerini anlatan Satıcı, ancak bugün gelinen noktada bu değişimin gerçekleşmesi için mutlaka bankacılık sektörünün de desteğine ihtiyaç olduğunu belirtti.
''FİNANSMAN DESTEĞİ ALMADAN GERÇEKLEŞTİRİLEMEZ''
Geleceğe dönük hiçbir projeksiyonun, arkasına finansman desteği almadan bu değişimi gerçekleştiremeyeceğine dikkat çeken Satıcı, ''Bugün burada sektörler arasındaki anlaşmazlığı konuşmak için toplanmadık. Toplanmamızın temel sebebi her iki sektörün birbirine verebileceği destek, birlikte oluşturacağı güç birliği ile yaratacağı yeni büyüklükler olacak'' dedi.
Oğuz Satıcı, şunları kaydetti: ''Sorunlarımızın hiçbirisi aslında ekonomik ya da teknik değil, sorunlarımız tamamen kültürel ve psikolojik. Yani reel sektörle bankacılık kesimi arasında ciddi bir psikolojik sorun var. Burada ben de objektif olmaya çalışıyorum. Her iki tarafın durduğu yerden bakınca hiçbir şey yok gibi görünüyor. Ancak taraflardan ayrılıp piyasanın içerisine geldiğinde de bir takım sorunların, adı konmamış sorunların maalesef olduğunu görüyoruz.''
Sektörlerin ilelebet devam edeceğini belirten Satıcı, ''Temel konu hepimizin aynı gemide olduğu. Bugün reel sektör, bankacılık sektörü olmadan varolamaz'' dedi. IMF desteğiyle sürdürülen programa reel sektörün temsilcileri olarak inandıklarını belirten Satıcı, ''Programın her noktasına destek verdik. O günkü şartlar neyi gerektiriyordu? Türk bankacılık sektörünün güçlenmesini gerektiriyordu. Biz reel sektörün temsilcileri olarak inandık ki Türkiye'nin güçlü bir bankacılık sektörü olmadan reel sektörünün dünya piyasalarında rekabet etmesi mümkün değildi. Bu inançla da 3 yıl boyunca hiç ödün vermeden programa olan desteğimizi sürdürdük. Bunun bedelini ödemek de bize düştü. Kolay bir süreç olmadı. " diye konuştu.