kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

'Vatandaşın süfli meseleleri'

Değerli bir dostum yakama yapıştı:
- Sürekli 'devletin ali meseleleri'ni yazıyorsun, biraz da 'vatandaşın süfli meseleleri' ile ilgilen!
Bu dalgacı sitemi 'Git kardeşim, bir tanecik savunmasız ve beceriksiz devlete sahibiz; onu çekiştirip durmak varken kim 75 milyonun dertleriyle uğraşır?' diye geçiştirebilirdim. Bunun yerine, ortak dostlarla eskiden sık başvurduğumuz 'ali meselesüfli mesele' latifesini yad etmekle yetindik. Çok değil 20-25 sene önce bu kavramlar üzerinden bizdeki seçkinci zihniyetle dalga geçer, 'devletin ali meseleleri' dedikleri paravan arkasında en adi dalavereleri çevirmelerini hicvederdik. Bu 'ali mesele' edebiyatıyla eğlenirken bir dostumuz o anki basit ihtiyacını gidermek için 'kardeşim birazcık da şu benim süfli meselemle ilgilenin' diye takılıverirdi.
O günlerden bu yana çeyrek yüzyılı aştık.
Çok şey değişti; rakamlar her alanda büyüdü. Gerçi 'devletin ali meseleleri' eksilmediyse de vatandaşlarımız daha önce rüyalarında göremeyecekleri kolaylıklara kavuştular. Bir şehirlerarası görüşme için kayıt yaptırıp 30 saat bekleyen insanlarımız Özal'lı yıllarda telefon bolluğuna gark oldular. Her ne kadar 'devletin ali meseleleri' açısından bu çeyrek asırda pek fazla bir şey değişmiyor, mesela 'her zamankinden fazla birliğe ihtiyaç duyduğumuz' hengameler hiç eksik olmuyor ise de, 'vatandaşın süfli meseleleri'nden bir kısmına yönelik iyileştirme çabaları gözleniyordu.
Soğuk Savaş sonrası 'küreselleşme zahmeti'nden Türkiye'nin bağına da düşen birkaç damla rahmet in uyandırdığı umutları önce PKK vahşeti budadı. Daha bu saldırı hakkıyla atlatılmadan 28 Şubat fitnesi kopartılarak toplumdaki yarılmaların başka yönlerden de derinleşmesi sağlandı.
Bir atımlık barutu Özal kullanmış, o arada neredeyse atom gürültüsü çıkarmıştı. Böylece bazı ilkelliklerin tarihe karışacağını, 'vatandaşın süfli meseleleri' açısından düze çıkacağımızı umanlar çoktu olmuştu.
Oysa zaman hiç de öyle işlemedi.
Her iktidar 'bürokrasiyi azaltacağız' nutukları atarak, yani 'vatandaşın süfli meseleleri'ni çözme vaatleriyle gelmesine rağmen kamu hizmet çarkının ilkelliği değişmedi. Aksine çarkın en bozguncu özelliklerinden partizanlık hastalığı tarihi rekorlar kırarak günümüz için 'tayin ve tasfiye Everest'leri' inşa etti.
Kısacası bizim -1950 kuşağının- çeyrek asırdır yakından izlediğimiz üzere; 'eski tas, eski hamam' devam ettik. Zira uygarlıkça yıkıma yol tuttuğumuz çağlardan beri gelen 'yenileyici ruh yoksunluğu' sürüyordu. Öylesine sürüyordu ki taklitçiliği sürekli 'yenileyici ruh'un yerine koyuyor; 'eşeği boyayıp babasına satan' liderler sayesinde 'yenileyicilik' kavramını iğfal ediyor ve eskitiyorduk.
Özal'la beraber Türkiye'nin gerçekleştirdiği 'iletişim hamlesi' de nihayet bir altyapı hizmeti olarak kalmış, kadrolarda zihniyet dönüşümüne kayda değer bir katkıda bulunmamıştır. Onun için de bugünkü telefon idaresi, çeyrek asır önce şehirlerarası görüşme için ömür tükettiğimiz günlerdeki hizmet ahlak ilerisinde değildir. Farklı olan sadece teknik donanımdır. Kaldı ki bu donanım da aşıma uğradığı için zaten var olmayan hizmet ahlakı yüzünden her an şurada veya burada 30 yıl öncesinin telefon şartlarına geri dönebiliyoruz.
'Vatandaşın süfli meseleleri' ile de ilgilenmemi isteyen dostum yaşadığı olayı örnekleyerek zihniyetimizin fotoğrafını çekmiş zaten:
- Ümraniye Telekom'dan, evime iki hat tahsis etmelerini istedim. Hatlar açıldıktan iki gün sonra arıza çıkınca bildirdim. Gelen görevli birini düzeltti, ötekinin ise yeraltındaki kablolardan kaynaklandığını söyledi.
- Eee ne olacak?
- Benim yapabileceğim bir şey yok.
- Peki bunu müşteri olarak ben mi yapacağım?
- Ben onu bilmem.
- Kim bilir?
- Merkeze bildir.
Hikaye böyle uzayıp gidiyor. Vatandaşa çalışması mümkün olmayan hat tahsis ediliyor. Doğrusu yarın bu çalışmayan hatta fatura da gelirse şaşırmam.
Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere! Bu örneğe bin ekleyecek köktenliberal aydın hemen taşı gediğine koyabilir:
- Ne güzel, özelleştirme yapsaydık böyle olmazdı.
Sanki özelleştirilmediği halde kusursuz işleyebilen liberal ülkelere ait kamu devlerinin varlığından habersiziz! Sanki biz, çarpık piyasa iklimimizde özel cep devlerinin KİT'lerden beter halk düşmanlığı yapabildiklerini bilmiyoruz.
Meselenin özü zihniyet gelişimidir.
AB hevesiyle kağıt üzerinde gerçekleştirilen 'hormon şoku' niteliğindeki düzenlemelerden hızlı bir zihniyet değişimi bekleyenler avuçlarını yalayacak, olan da avutulan millete olacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kalkınma, Adalet ve Koç   / 06-05-2005
 Almanya, Erdoğan ve dostluk   / 05-05-2005
 Darbeci mayasıyla yargı devleti   / 03-05-2005
 Yüz elli yıllık atlatma haber   / 02-05-2005
 Anlayana sivrisinek   / 29-04-2005
 Baykal'a minnet   / 28-04-2005
 Batı'nın kendine ihaneti   / 26-04-2005
 Doğu ile Batı arasında   / 25-04-2005
 'Türkiye'nin Yirminci Yüzyılı'   / 22-04-2005
 Sivil akıl nerede?   / 21-04-2005
ERDAL ŞAFAK
Ankara şifresi
Avrupa top ateşine...
ÖMER LÜTFİ METE
'Vatandaşın süfli meseleleri'
Değerli bir dostum yakama...
UMUR TALU
Lütfen!
Ben... pes ettim!
Federasyonu da protesto...
ERGUN BABAHAN
SABAH, SABAH'tır
SABAH'ı SABAH yapan değerler bizi çok...
MEHMET ALTAN
Londra'dan...
Perşembe akşamı İngiltere'ye ayak...
Kızıl Meydan'da 53 lider
Rusya'nın evsahipliğinde, 2'nci Dünya Savaşı'nın bitmesinin 60'ıncı...
Almanya'nın en cesur annesi
Bir oğluna böbreğini bağışlayan Türk anne, diğerine de pankreasını...
Türkiye'nin finali
Türkiye'nin finali
Çarşamba günkü G.Saray-F.Bahçe kupa finali, ülkenin hem bu sezonki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu