SABAH, SABAH'tır
SABAH'ı SABAH yapan değerler bizi çok aşan bir biçimde bu kurumda kökleşmiş duruyor.
8 Ağustos 2002 günü Nişantaşı'ndaki binada hakim olan hava derin bir umutsuzluktu. Bir yandan Balmumcu'daki binaya taşınma seferberliği nedeniyle toplanan kişisel eşyalar, bir yanda da birer ikişer boşalan yazar odaları ve yazı işleri masaları bu olumsuz havayı daha da ağırlaştırıyordu. O gün itibariyle gerek iş, gerek siyaset, gerek basın dünyasında egemen olan görüş, SABAH'ın yolun sonuna geldiği şeklindeydi. Öyle ya, SABAH'ı SABAH yapan ekip, kadro, yazarlar gemiyi terk etme kararı almıştı. Herkes, zaten her açıdan dar bir boğazda olan gazeteyle özdeşmiş isimlerin, rakip bir gazete çıkarmaya gittiğini biliyor, bu nedenle bize şans tanımıyordu. Ancak, Turgay Ciner kararlıydı. Bizler hırslıydık. Hıncal Uluç, Yavuz Donat ve Salih Memecan "Gün dayanışma günüdür" diyerek bizimle kader birliği kararı almıştı. O gün SABAH'ın piyasa değeri var mıydı, bilmiyorum. Ama olsa bile bugünkü değerinin çok çok uzağındaydı. Yani kamunun Etibank zararı nedeniyle satışa çıkarıp karşılığını alacağı değer yok olma noktasına gelmişti. Önce yazı işleri ekibini toparladık. Ardından Erdal Şafak, Mehmet Barlas, Umur Talu, Ali Kırca, Emre Aköz, Ömer Lütfi Mete, Yavuz Semerci, Muharrem Sarıkaya, Mansur Forutan, İlker Sarıer, Savaş Ay gibi isimleri ya yazı kadromuza kattık veya yazar yaptık. Tam bir ekip çalışması oluşturduk. Alev Er'den Şule Talu'ya, Balçiçek Pamir'den Murat Köprü'ye, Bülent Denli'den Şirin Sever'e, Memed Güler'den Mehmet Güler'e, Yavuz Semerci'den Altan Tanrıkulu'na, Emre Ergül'den Şengül Balıksırtı'na kadar, ismini bu sütuna sığdıramayacağım herkes canını dişine taktı. Yazı işleri kadrosundan ekonomi servisine, spor servisinden dış haberlere, magazinden hafta sonu eklerine kadar herkes müthiş bir dayanışma içinde çalıştı. Gecemizi gündüzümüze kattık. Gerek Turgay Ciner, gerek şimdi Medya Grup Başkanı olarak ilan ettiğimiz Kenan Tekdağ bu ekipten desteklerini hiç eksik etmedi. Hiç şans tanınmayan bu gazete haftalık ortalama tirajını 450 binler sınırına getirdi. Piyasa değeri sıfıra yakın olan grup geçtiğimiz hafta Turgay Ciner tarafından tam 433 milyon dolara satın alındı. Yani Merkez Grubu piyasa değerini kendi yükselttiği bir malı kimsenin dil uzatamayacağı bir rakama satın aldı. Umarım bu anlaşma ile gazetemiz üzerindeki saçma spekülasyonlar da sona erer. Bizim için aslında değişen fazla bir şey yok. Üç yıldır lisans alan olarak çıkardığımız gazeteyi artık yayın sahibi olarak yayınlıyoruz. Cumhuriyet'in kurucu temel ilkelerine, çoğulcu demokrasiye, özgürlüklere, çok sesliliğe, çağdaş uygarlık hedefi doğrultusunda Avrupa Birliği'ne olan inancımız aynı. SABAH'ı SABAH yapan değerler bizi çok aşan bir biçimde bu kurumda kökleşmiş duruyor. Şimdi dönüp 8 Ağustos 2002'ye baktığımızda kendimizle duyduğumuz gurur daha da artıyor. Biz bu geçen sürenin SABAH'ın Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine inanıyoruz. Umarım, sizler de öyle düşünüyorsunuzdur.
|