Lütfen!
Ben... pes ettim! Federasyonu da protesto ediyorum... Galatasaray'ın Seyrantepe projesini de... Ona karşı çıkan Fenerbahçe'yi ve başkanının Kenan Evren Lisesi ile Sabiha Gökçen Havaalanı gibi işlerini de. Ben... pes ettim! Daha doğrusu, okurlarla, fikrini belirtmek, eleştirisini iletmek isteyenlerle, önemli bir duyurusu olanlar yahut ne bileyim, mesela kan arayanlarla iletişime yarayan "elektronik posta kutum" üç büyük ve güzide kulübümüzün taraftarlarınca işgal edildi. Doldu, taştı. Başkası ulaşamıyor, başka bir mektup orada yer bulamıyor.
Önce Fenerbahçeliler başlamıştı. Galatasaray'ın yeni stat yapması söz konusu olan Seyrantepe projesini "Peşkeştepe" olarak protesto ediyorlardı. Kamu hakkı adına. Sonra Galatasaraylıların cevabı yağmaya başladı. Onlar da kontratak yaparak, Saracoğlu Stadı'nın arazisinden giriyor, Aziz Yıldırım'ın aldığı ihalelerden çıkıyorlardı. Derken, o Saracoğlu'ndaki FenerbahçeTrabzonspor maçının "Cem Papila hataları"ndan dolayı, Trabzonsporluların "Karadeniz yağmuru, hamsi akını" gibi protestoları yağdı. Açık söyleyeyim, Trabzonsporlular hepsini bastırdı. "Allahındanbul... Yattara... i...federasyon... kaderim... lazgirl" gibi takma adlarla yolladıkları elektronik postalar istila etti.
Açıkçası, herkes haklı ve herkes haksızdı. Açıkçası, kimsenin özel bir yaratıcılığı yoktu. Herkes camiası adına bir papağan gibi, o camiaya ait metni defalarca postalıyordu. Hâlâ postalıyor. Dolayısıyla, bir kez okudunuz mu ve metnin boyutlarını öğrendiniz mi, diğerlerini okumaya gerek kalmıyor, kibarca ve zahmet çekerek çöpe yollamanız gerekiyordu. Fakat, hepsiyle birlikte hepsinin protesto ettiğini ediyorum ben de! Pes ettim ve kim kimi protesto ediyorsa, onlar da pes etsin!
Bunu söylemek kolay, çünkü ben Beşiktaşlıyım. Tam da bu nedenden ötürü, zaten yeterince acı çektiğimiz için bir de üç kulübün acılarını çekmeye, binlerce elektronik postasının saldırısına uğramaya müstahak değilim sanki. Muhtemelen şampiyon olabilecek takımı iki kez yendiği halde ancak dördüncü kalabilen... Ve o muhtemel şampiyonun, bir Anadolu takımını, Denizlispor'u kupadan elemesi sayesinde Avrupa'yı görebilecek "dördüncü"nün taraftarı olarak, bu kadarı fazla! Hepsi aynı kalemden, daha doğrusu üç ayrı kalemden çıkmış binlerce "Ligin ilk üç takımı" mektubunu temizlemeye çalışarak günü geçirmek kahrediyor beni. Ligin en alttaki üçlüsü, en altta kalacak üç takımının taraftarları ne yapsın!
Lakin, bu bir şey öğretiyor. Bu ülkenin onca acısı ve onca muhtemel sevinci varken, "futbol acısı, futbol öfkesi, futbol kini, futbol mağduriyeti, futbol sevinci, futbol coşkusu" hepsini eler geçer. Belki de, "deler geçer" demeliydim! Şu, elektronik posta ve internet marifetiyle delik deşik olmuş posta kutusuna bakarak. Hiçbir konuda böyle organize bir tepki yağmamasına da bakarak. Sevgili "ilk üç"; hepinizi kutlar, biraz da başka mevzularla ilgilenmenizi umut ederim. Lütfen!
|