Hırs ve duran top
Fenerbahçe dün geceki kritik maçta iyi futbol oynamadan hırsı ve en büyük silahı duran toplar sayesinde çok çok önemli üç puan kazandı. İlk 45 dakika genelde oyunun kontrolü Trabzonspor'daydı. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi, orta sahadaki sayısal fazlalıkları; ikincisi de rakiplerine göre kolektif yapılarının daha iyi olmasıydı. Fenerbahçe bu görüntüde savunma güvencesini ihmal etmeden kontrollü anlayışa yöneldi. Devre boyunca organize ataklar yapamadılar. Kanatlar çalışmadı. Orta saha-ileri uç bağlantısı sağlanamadı. Olumlu tek taraf hırslı mücadeleydi. En büyük silah duran toptan kazanılan erken golün büyük avantajı dahi fazla bir şeyi değiştirmedi. Çünkü sezon başından beri takımın saha içi organizasyonu yetersiz. Bu yüzden de güçlü rakiplerle oynadıkları zaman büyük sıkıntılar yaşanıyor. Fenerbahçe, golden sonra zaman zaman saman alevi gibi parlayan çıkışlar yaptı. Ama bu çıkışlarda plan-program olmadığından pozisyon bulunamadı. Trabzonspor'un hücum gücü ise mümkün olduğunca en aza indirildi. Bir pozisyon dışında kale önü tehlikesi yaşanmadı. İkinci yarıda ise Trabzonspor'un yüksek tempolu yoğun baskısı vardı. Fenerbahçe top yapamıyor, geniş alanda et kili kontrataklar geliştiremiyor, sahasında kapanıp mücadele ediyordu. Bu arada beraberlik golü geldi. Bundan sonraki dakikalar artık çok zor olacaktı. Ama golden çok kısa süre sonra Fenerbahçe penaltıdan tekrar skor avantajı yakaladı. Bundan sonra Serhat'ın sakatlanan Anelka'nın yerine girmesiyle bir kontratak silahı ele geçmiş oldu. Ancak bütün riskleri alan Trabzonspor karşısında Serhat geniş alanda yakaladığı pozisyonları değerlendiremezken Fenerbahçe büyük sıkıntılar yaşayarak 90 dakikayı tamamladı. Bu galibiyetle de çok büyük bir avantaj elde etti.
Trabzon daha iyiydi ama... Anelka, yaptırdığı penaltı dışında bir varlık gösteremedi. Tuncay, hücuma katkı sağlayamasa da futbol yaşamının en fazla savunmasını yaptı. Selçuk, elinden geldiğince mücadele etti. Defans bloğu ise genelde bu kadar çok adamla üstüne gelen rakip karşısında bence çok başarılıydı. Serkan da büyük dinamizmi ve çabukluğu ile önemli katkılar sağladı. Kaleci Rüştü ise klasını konuşturdu. Golde hatası yoktu. İlk devre sonunda kurtardığı yüzde yüzlük pozisyonla maçın kaderini belirledi. Trabzonspor, Fenerbahçe'ye olan kolektif üstünlüğüyle 90 dakikanın büyük çoğunluğunda oyuna hükmetti. İyi pres yaptılar. Pozisyonlar da buldular. En büyük handikapları sürekli skor dezavantajı ile oynamaktı. İlk golü erken yediler. Beraberliğin akabinde tekrar geriye düştüler. Bu yüzden kalabalık savunmaya hücum etme mecburiyetinde kalıp skoru değiştiremediler.
|