|
|
'Sultan'dan korkma artık
Lübnan asıllı tanınmış Fransız yazar Amin Maalouf, 'Yüzüncü Ad' kitabında Sabetay Sevi ile ilgili olarak İzmir'de yaşanan "çılgınlık" günlerini, kitabın kahramanı olan Baldassare'ın ağzından aktarıyor. Türkiye'de, 'Semerkand', 'Doğu'nun Limanları' gibi kitaplarıyla tanınan yazar, 'Yüzüncü Ad' isimli eserinde o günleri şu satırlarla anlatılıyor:
12 ARALIK 1665, İZMİR'DE: Herkes bu kentte Sabetay, Şabtay ya da Şabetay adında bir Yahudi'nin kendini Mesih ilan ettiğini, 1666 yılının dünyanın sonu olacağını söylediğini, üstelik haziran içinde kesin bir tarih verdiğini söylüyor. İşin tuhafı İzmirliler'in büyük bir bölümü, giderek Hıristiyanlar ya da Türkler, dahası bu kişiyle alay edenler bile bu kehanetin doğru çıkacağından emin görünüyorlar. Peder Jean Baptiste'e varana dek; ona göre de yalancı mesihlerin ortaya çıkışı, zamanın sonunun hemen yakında olduğunu kanıtlıyor. Bana söylendiğine göre Yahudiler çalışmak istemiyor, günlerini dua ederek ve oruç tutarak geçiriyorlarmış.
PAZAR, 13 ARALIK 1665: Yahudiler, 'mucize' diye bağırıyor ve benim gibi hep Osmanlı toprağında yaşamış biri için de gerçekten mucize bu: Sözde mesihlerinin sağ salim ve özgürce sokağa çıktığını sonrada avaz avaz şarkı söylediğini gördüm. Oysa bu sabah herkes ölü gözüyle bakıyordu ona. İzmir'de yasayı temsil eden ve toplum düzeni için bir tehlike belirdiğinde çok sert davrandığı bilinen kadının huzuruna çağrılmıştı... Kadı yalnızca yargıç değil, valilik görevini de yapıyor. Nasıl ki Sultan, Tanrı'nın yeryüzündeki gölgesiyse, kadı da Sultan'ın kentteki gölgesi. İster Türk, ister Ermeni, Yahudi ya da Rum, isterse yabancı olsun uyrukları korku içinde tutmak onun görevi. Hafta geçmiyor ki birisi işkence görmesin, asılmasın, kazığa oturtulmasın, kafası kesilmesin... Evet bu bir mucize; çünkü bu ülkede bugün gördüklerimin otuzda biri için kafalar kesilmiştir.
PAZARTESİ, 14 ARALIK 1665: Bence bütün bunların sonu kötüye varacak. Yüzyıllardır ağırbaşlı bir yaşam süren insanlarımız, ansızın krallarının yakında tüm dünyayı yöneteceğini ve hatta Osmanlı Sultanı'nın onun önünde diz çökeceğini söylemeye başladılar... 'Sultan'dan korkma artık' diyor bana babam. O ki Bab-ı Ali'nin gönderdiği en küçük görevlinin gölgesinden bile korkmakla geçirdi tüm yaşamını! "Neden korkuyorsun? Onun sultanlığı bitti artık, çok yakında Diriliş çağı başlayacak."
|