| |
GOP ve Türkiye
Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'ün dün Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı 90 dakikalık konuşmanın kağıt üstünde ağırlıklı konusu "Değişen güvenlik stratejilerinin Türkiye'ye etkileri"ydi. Ancak hemen her sayfada bir noktaya sürekli vurgu yaptı: Türkiye'nin çağdaş değerleri. Yani laiklik. En sert ifadeleri de, ABD'nin Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'nde (GOP) Türkiye'ye biçmek istediği rolü değerlendirirken kullandı: "Bir kısım çevreler Türkiye'yi bu projede ılımlı İslam modeli olarak tanımlamak istediler. Türkiye nüfusunun yüzde 99'a yakın bölümü Müslüman'dır, ancak Türkiye; laik, demokratik ve sosyal hukuk devletidir. Türkiye ne İslam devleti, ne de İslam ülkesidir. Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin kilit taşıdır. Türkiye bu nitelikleriyle 'Türkiye Cumhuriyeti' olarak model gösterilebilir. Bir ılımlı İslam devleti modeline dönüştürülmek istenmesi halinde, bu yaklaşıma ulusça karşı çıkılacağı asla gözden kaçırılmamalıdır. "Harp Akademileri Komutanlığı'ndan ABD'ye iki haftada gönderilen ikinci uyarı bu. Özkök'ten 13 gün önce de Cumhurbaşkanı Sezer "Türkiye ve çevresindeki askeri ve stratejik sorunlar" konulu konferansında, sözü GOP'a getirerek şöyle demişti: "Türkiye bölge için mutlaka örnek gösterilecekse, ılımlı İslam olarak değil, sadece laik, demokratik ve hukuk devleti niteliğiyle örnek oluşturabilir."
Rice ne demek istedi? Peki ne oldu da, Sezer'den sonra Org. Özkök de bu çıkışı yapmak ihtiyacı duydu? Yanıtın yarısı Washington'da, yarısı Ankara'da. Washington'da 4 gün önce ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice, "İslam dünyasındaki gelişmeler" üstüne yaptığı konuşmada, İslam ile demokrasinin bağdaşabileceği beylik klişesini tekrarladıktan sonra sözü Türkiye'ye getirip şöyle dedi: "Elimizde Türkiye örneği var. İktidarda güçlü bir İslami parti bulunuyor. Bence bunlar Ortadoğu için umut olmalı. Böylece daha ılımlı siyasi güçleri bulup, hem İslam'a, hem demokrasiye hizmet edecek kurumları oluşturabilen demokratik süreç ortaya çıkabilir." Rice'ın bu değerlendirmesi ABD'nin, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ'un geçen yıl Washington ziyaretindeki "Türkiye ılımlı İslam ülkesi değil, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletidir" uyarısından sonra kapattığı sanılan pencerenin yeniden açıldığı anlamına geliyor. Yanıtın Ankara'daki bölümüne gelince; ilk kez AK Parti'den "İslami parti" nitelemesine karşı çıkan açıklama yapılmadı. Oysa bugüne kadar bu tür tanımlamalar şiddetle reddedilir, AK Parti'nin "Muhafazakâr demokrat" çizgide olduğu önemle vurgulanırdı. Bizce AK Parti'nin sessizliği, Rice'ın nitelemesini kabullenmesi anlamına gelmiyor. Bu suskunluğun ya da tepkisizliğin tek nedeni olabilir: Burnunun ucunu göremeyecek kadar içe gömülmesi. Ancak bir an önce başını kaldırıp çevremizde olup bitenleri izlemesinde büyük fayda var. Zira çarşı daha da karışacak: AB Bakanlar Konseyi, yani dışişleri bakanları, hafta sonunda Brüksel'de yaptıkları toplantıda GOP'a destek çerçevesinde, Rice'ın vizyonuyla çakışan bir politika izlenmesinde görüş birliğine vardılar: Ortadoğu'nun ılımlı İslamcılar'ıyla ilişki kurulacak. Konsey'in benimsediği raporda, "Bugüne kadar sadece laik güçleri muhatap almakla hata ettik" deniliyor. GOP, Türkiye için tehlikeli hale gelmeye başladı...
|