kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Milliyetçilik rüzgârları

Akıl yerine geçmişin korkularından, sağduyu yerine komplo teorilerinden beslenen bir milliyetçilik düşünün.
İktidarın da toplumsal sorunları bastırmak için bu tepkisel, hatta ilkel milliyetçiliğe cankurtaran simidi gibi sarılmasını ekleyin.
Ne olur? Sorunun yanıtını, Çin-Japon krizinde arayalım.
7 Ağustos 2004'te Pekin'de Asya Uluslar Kupası final maçı için Çin ve Japonya milli takımları karşı karşıya geldi. Maçtan önce Japon milli marşı çalınırken beklenmedik birşey oldu; stadı dolduran Çinliler hep birlikte ıslıklamaya başladılar. O kadarla kalmadı; maç boyunca ne zaman top bir Japon oyuncunun ayağına geçse, Çinliler topluca "yuh" çekiyorlardı. Bu ortama rağmen, Japonya maçı 3-1 kazanmayı başardı.
Ancak Çinliler'in tepkisi siyasal bilimcileri bu ülkeye büyüteç tutmaya götürdü. Birçok "belirti" saptadılar. Örneğin 2003 Haziran'ında bir grup Çin genci Tayvan ile Okinava arasında yer alan ve Japonya sınırları içinde gösterilen birkaç kayalığa çıkıp bayrak dikmişti.
Onu Pekin-Şanghay hızlı tren projesi ihalesini bir Japon firmasının kazanması üstüne yüzbinlerce kişinin katıldığı imza kampanyası izlemişti.

Komünizm
iflas edince
Bilim adamları bu belirtilerin nedenlerini araştırınca, karşılarına Eğitim Bakanlığı'nın hazırlattığı ve tüm okullarda okutulan yeni tarih kitabı çıktı.
Kitabın Japonya'dan söz edilen bölümlerinde "guizi" sözcüğü kullanılıyordu. Yani, "şeytan!"
"Çin Komünist Partisi artık komünist olmadığına göre Çinli olmak zorunda" kehanetlerini doğrulayan Pekin yönetimi, milliyetçi duyguları güçlendirmeyi amaçlayan bir eğitim politikasına yönelmişti. MarksistLeninist ideolojinin çökmesi, yolsuzluğun dal budak sarması, zenginyoksul uçurumunun iyice açılması gibi etkenlerin oluşturduğu "barut fıçısı"nı, rejimi havaya uçurmadan patlatmanın çaresini Japonya karşıtı duyguları körüklemekte bulmuştu. ABD-Japonya-Güney Kore ittifakının yarattığı "kuşatılmışlık" korkusu da bu politikaların tuzu-biberi olmuştu.

Japonlar'a
ne oldu?
Japonya'da esen rüzgarlar da farklı değildi.
Orada da yollarda bir süredir 1945 öncesinin bayraklarını sallayan gençler dolaşıyordu. Tokyo'daki Yasukuni tapınağı önünde uzun ziyaretçi kuyrukları oluşuyordu. "Savaş suçluları"nın küllerinin gömüldüğü yerdi burası. Ve onlardan yeniden "kahraman" diye söz ediliyordu.
Japonya'da milliyetçiliğin yükselmesinin nedenlerini araştıranlar da şu sonuçlara vardılar: ABD şemsiyesi altında güvenli yaşama alışmış halk, birden dehşetle artık Amerikalılar'la aynı hedefleri paylaşmadıklarını farketmişti. Sovyet tehdidinin ortadan kalkmasıyla ABD, Pekin'e ağırlık vermeye başlamıştı. Sonuçta, hazırlıksız yakalandıkları yeni dünya düzenine karşı, milliyetçi duygulara sarılmışlardı.
Böyle bir ortamda, "Aşağılık komplekslerinden arınmış" tarih kitabı isteyen aşırı sağcı grupların öncülüğünde Japonya'nın yakın tarihi yeniden yazıldı. Kitapta Japonya'nın sömürgeci geçmişi yüceltiliyor, Çin işgali haklı çıkarılıyor, orduların vahşeti, örneğin 1937'de Nankin'de 300 bin kişinin katledilmesi "kaza" diye geçiştiriliyordu.
İki haftadır Çin'in tüm kentlerinde halkın "Japonya, soykırımı kabul et" sloganıyla sokaklara dökülmesinin nedeni işte bu kitaptı.
Japonya'da ise okulların sadece binde birinde okutulması öngörülen yeni tarih kitabı, Çin'deki olayların getirdiği "ün"le bestseller oldu!
"Bu öykü bize pek yabancı değil" diyen olursa itiraz etmeyiz ve bir gerçeği hatırlatırız:
Cin şişeden çıkınca, yeniden sokmak kolay değil.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Nomen est omen   / 18-04-2005
 Kahramanın vedası   / 17-04-2005
 Avrupa'nın değerleri   / 16-04-2005
 Sokaktaki muhalefet   / 15-04-2005
 Saydamlık zamanı   / 14-04-2005
 Şam'da bayram günü   / 13-04-2005
 Komşunun sosisleri   / 12-04-2005
 Kitaplardaki tohumlar   / 11-04-2005
 Demokrasi polenleri   / 10-04-2005
 "Casus belli" var mı, yok mu?   / 09-04-2005
ERDAL ŞAFAK
Milliyetçilik rüzgârları
Akıl yerine...
ÖMER LÜTFİ METE
Türkiye'nin yirminci yüzyılı
21. yüzyıldan seneler...
UMUR TALU
Rıza'nın kişilik dersi
İki gün üst üste "kimlik...
Rumlar'da Talat eylem planı
Başbakan Talat'ın cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine Rumlar harekete...
AB, komşudan uyardı: İyi ilişki içinde olun
Yunanistan'ı ziyaret eden AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel...
Şampiyonluk gibi
Şampiyonluk gibi
Beşiktaş yöneticisi Ürünsak "Bu sene şampiyon konuşulmaz. Türkiye, 10...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu