|
|
Risk primi haritası
IMF ile yeniden üç yıllık standby düzenlemesinde karar kılan hükümet, eleştirileri göğüslemek için ilginç verileri de ortaya çıkarıyor. Halen ABD'de bulunan Devlet Bakanı Ali Babacan, geçtiğimiz hafta, IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam'la düzenlediği basın toplantısında dış borçlanmadaki "risk primi analizi" ile dikkati çekmişti. Babacan, "Türkiye, AB'den müzakere tarihi almış bir ülke. İstikrar ve öngörülebilirlik unsurları Türkiye'yi gelişmekte olan pek çok ülkeden ayırıyor. Türkiye, borcu daha az, ekonomisi daha büyük bazı gelişmekte olan ülkelere göre daha düşük faizle borçlanabiliyorsa bunun sebebi AB'dir" demişti.
Rakamların dili Babacan'ın, dış borçlanmada AB çapasının avantajından söz etmesi üzerine kendisinden, "Gelişmekte Olan Piyasalar Borçlanma Endeksi"ndeki son göstergeleri istedim. Buna göre, Türkiye'nin dış borçlanma maliyeti, Nisan 2003'teki Irak Savaşı sırasında rekor düzeye çıktı. Ocak 2003'te ABD hazine tahvil faizinin üstüne 700 baz puan risk primi ödeyen Türkiye, savaş döneminde 1.100 baz puan ödemeye başladı. Faiz marjı; Temmuz 2003'te 750 baz puana, Ekim 2003'te 400 baz puana, Ocak 2004'te 300 baz puana kadar geriledi. Geçtiğimiz yılın bahar aylarında ABD Merkez Bankası'nın bugün olduğu gibi faiz artırım kararı vermesiyle Türkiye'nin risk primi de diğer gelişmekte olan ülkelere paralel artış gösterdi ve 550 baz puana sıçradı. Zamanla 300 baz puana indi. 17 Aralık Zirvesi'nin ardından esen AB rüzgarı dış borçlanma performansını da olumlu etkiledi. Aralık 2004Ocak 2005 döneminde risk primi 240 baz puana düştü. Bugünlerde, gelişmekte olan ülkelerin risk primi ortalama 394 baz puanda seyrediyor. Brezilya 474 puan risk pirimine katlanırken Türkiye, Mart sonu itibarıyle 302 baz puan risk primi ödüyor.
|