|
|
|
|
|
|
Anadolu ateşi
Fırsat verilince onlar da başarıyor... Anadolu'dan seçilen 26 şanslı kız iyi bir eğitimle mucize yarattı.
Üç kuruluşun ortaklaşa kampanyasıyla çeşitli illerden seçilip TED Koleji'nde burslu okuma hakkı elde eden 26 kız, iki yıl içinde müthiş bir değişime imza attı.
İKİ DİL ÖĞRENİYOR ÇAĞI YAKALIYORLAR On çocuklu ailenin en küçüğü Siirtli Esma İngilizce ve Almanca öğreniyor, yüzüyor, daha önce adını duymadığı çelloyu çalıyor. Şanlıurfalı Huriye tenis öğrenmiş, keman çalıyor, "Bilgisayar mühendisi olacağım" diyor.
YENİ UFUKLARA YELKEN AÇTILAR Van'dan gelen Canan resimde birinci olunca Macaristan'a gitti. Siirtli Elif bateri çalıyor, basket oynuyor, iki dil öğreniyor. Tümü de "Bize yeni ufuklar açıldı" diyor.
Bakarsan bağ olur
Gelecekte Türkiye'nin ışığı olacak çocuklar kötü eğitim koşullarında körelirken, "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızı" projesi kapsamında TED Koleji'nde okumaya hak kazanan 26 kız geleceğe umutla bakıyor.
Türkiye'nin en ücra bölgelerinden iyi bir hayat umuduyla yola çıkan 26 genç kız, hayallerinin ötesinde bir yaşama kavuştu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Turkcell ve TED Koleji'nin iki yıl önce ortaklaşa başlattığı bir çalışmayla 26 'Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızı', TED İstanbul Koleji'nde Turkcell bursuyla okuma hakkı elde etti. Siirt, Şanlıurfa, Van, Batman ve Bolu'da yapılan sınavlarla belirlenen öğrencilerin hayatları değişti. Kimi 11 nüfuslu bir evden, kimi çamurlu yollardan geçerek gittiği okulundan geliyor. Hayatlarında adını bile duymadıkları çello, yan flüt gibi müzik aletlerini çalıyor, basketbol takımında sayı rekorları kırıyor. Her geçen gün hayallerine bir adım daha yaklaşmanın mutluluğu içinde "Şanslıyız" diyor ve ekliyorlar: "Geldiğimiz yerlerde bizim gibi yüzlerce kız var. Onların da ellerinden tutan olsa Türkiye'nin geleceği daha iyi olmaz mı?"
KEMAN ÇALIYOR Şanlıurfa'dan gelen 13 yaşındaki Huriye Aslaner, altıncı sınıf öğrencisi. Yedi kardeşi olan Aslaner'in annesi ev kadını babası DSİ'de inşaat teknisyeni. İstanbul'da eğitim almanın en büyük hayallerinden biri olduğunu belirten Aslaner, "İlk defa geldim.Şanlıurfa'daki okulumun yolu çamurluydu. Özellikle yağmur yağdığında ayağımıza poşet takıp okula gidiyordum. Şimdi Almanca ve İngilizce öğreniyorum. Tenis ve futbol oynuyorum. Keman çalıyorum" diyor.
BABAMIN ELLERİ TİTRİYORDU Bolu'dan gelen Gizem Şengül 11 yaşında. Beşinci sınıf öğrenci Şengül'ün annesi ev kadını, babası Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde çalışıyor. Şengül, eğitim almaya hak kazandığı günü şöyle anlatıyor: "İsmim açıklandığında babam anneme haber vermek için telefonun tuşlarına basarken elleri titriyordu. İngilizce ve Fransızca öğreniyorum. Piyano çalıyorum. Hedefim başarılı bir cerrah olmak" diye konuşuyor.
ANCAK RÜYAMDA GÖRÜRDÜM 13 yaşındaki Canan Ceyhaner ise, TED Koleji'ne Van'dan geldi. Yedinci sınıf öğrencisi olan Ceyhaner'in annesi ev kadını, babası ise iş bulduğu sürece inşaatlarda çalışıyor. Üç kardeşi daha olan Ceyhaner, duygularını şöyle dile getiriyor: "Van'da spor yapamıyordum. Ama şimdi çok iyi basketbol oynuyorum. Resim yapabildiğimi ise hiç bilmiyordum. Yaptığım resim sayesinde okulumda birinci olarak Macaristan'a gittim. Van'da kalsaydım, Macaristan'a sadece rüyalarımda giderdim. İngilizce ve Fransızca öğreniyorum. Burası hayatımın dönüm noktası oldu."
PINAR ŞENGÜL
|
|
|
|
|
|
|
|
|