Türkiye'de vatandaşlar, şoförler, turistler, kısacası herkes taksilerden şikâyetçi. Yeni taksiler için karar bir türlü çıkamıyor. Türkiye yeni taksilerini bekliyor.
Baştaİstanbul olmak üzere Türkiye'deki taksilerin eski, kirli, standart donanımlardan ve güvenlikten yoksun olması hem müşterilerihem de şoförleri canından bezdirdi. SABAH yazarı Aydın Ayaydın'ın da dün köşesinde dile getirdiği bu durum, özellikle yabancı turistlerde ülkemiz hakkında olumsuz imajın oluşmasına neden oluyor. Yaz aylarında klimasız taksilere binen turistler ile şoförler arasında tartışmalar yaşanıyor. Aslında taksilerin fiziki durumundan müşterilerden çok taksi şoförleri şikayetçi. Filmlerde gördükleri gibi takım elbise ve kravatla temiz bir araç kullanmak istediklerini belirtenşoförler, "Müşterileri aracımıza bindirme ye utanıyoruz. Müşteri, 'aracınız neden pis' dediğinde yerin dibine geçiyoruz" diye dert yanıyorlar.
SARI BARONLAR İstanbul'da taksi plakaları 350 milyar liraya (350 bin YTL) alınıp satılıyor. 2 bin adet plaka sahibi olan kişiler olduğu ifade ediliyor. Buna rağmen taksi sahipleri 10 yıldan fazla bir zamandır kullandıkları Doğan ve Şahin marka araçlarını değiştirmek istemiyor. Çünkü plaka sahipleri bu haklarını yıllık 2-3 milyar lira arasındaki fiyatlarla başkalarına kiralıyor. Kiracılar ise şoför tutaraktaksileri çalıştırıyor. Yani bu milyon dolarlık piyasadan yararlananlar sadece para transferi ile uğraşıyor. Geriye günlük yevmiye ile çalışan şoförler ve müşteriler kalıyor. Bunların da hiçbir şeyi değiştirmeye güçleri yetmiyor. Sadece bir plaka sahibi olan ve aracını kendisi işleten esnaf ise yeni araç almak istediğini ancak şu anda kullandığı araç gibi ucuz ve bol yedek parçası bulunan araç üretilmediğini belirtiyor.
UYGUN MARKA YOK Bakırköy'de taksicilik yapan Rasim Ay, "Araçlarımız her geçen gün daha da eskiyor.Ancak parçası bol ve ucuz araç üreten hiçbir marka yok. Ben başka bir araç alsam üçüncü yıl zarar etmeye başlarım. Çünkü iki yıl iyi gider üçüncü yıl bozulmaya başlar. Yedek parçası ucuz olsun ki kolay değiştirebileyim" diyor. Taksim'de taksicilik yapan Selahattin Demir araç sahibi ve o da aynı konuya dikkat çekiyor: "Araçların mutlaka değişmesi lazım. Ancak yeni araçların teknik ve mekanik açıdan yeterli olması gerekli. Yedek parçası ucuz olmalı. Şimdiye kadar Doğan veŞahin gibi araçlar üretilmedi. Bu yüzden bu araçlar bizim Mercedes'imiz, ekmek kapımız."
CAN DERDİNDE Başkasının taksisinde şoförlük yapan Engin Aktaş da özellikle güvenlik açısından araçların değişmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Şimdiye kadar 100 taksicinin öldürüldüğünü belirten Aktaş, "Araya kabin konulması şart. Ancak 50 milyarlık aracı kimse almaz" diyor. Müşteriler ise hem araçların eski ve kirli olmasından hem de şikayet edecek mercii bulamamaktan şikayetçi. Bayan müşteriler özellikle 'hoşsohbet' şoförler nedeniyle kabin konmasını istiyor.
şoförler, "Müşterileri aracımıza bindirme ye utanıyoruz. Müşteri, 'aracınız neden pis' dediğinde yerin dibine geçiyoruz" diye dert yanıyorlar.
taksileri çalıştırıyor. Yani bu milyon dolarlık piyasadan yararlananlar sadece para transferi ile uğraşıyor. Geriye günlük yevmiye ile çalışan şoförler ve müşteriler kalıyor. Bunların da hiçbir şeyi değiştirmeye güçleri yetmiyor. Sadece bir plaka sahibi olan ve aracını kendisi işleten esnaf ise yeni araç almak istediğini ancak şu anda kullandığı araç gibi ucuz ve bol yedek parçası bulunan araç üretilmediğini belirtiyor.
Ancak parçası bol ve ucuz araç üreten hiçbir marka yok. Ben başka bir araç alsam üçüncü yıl zarar etmeye başlarım. Çünkü iki yıl iyi gider üçüncü yıl bozulmaya başlar. Yedek parçası ucuz olsun ki kolay değiştirebileyim" diyor. Taksim'de taksicilik yapan Selahattin Demir araç sahibi ve o da aynı konuya dikkat çekiyor: "Araçların mutlaka değişmesi lazım. Ancak yeni araçların teknik ve mekanik açıdan yeterli olması gerekli. Yedek parçası ucuz olmalı. Şimdiye kadar Doğan ve
Şahin gibi araçlar üretilmedi. Bu yüzden bu araçlar bizim Mercedes'imiz, ekmek kapımız."
