|
|
10 dakikada 10 yıllık kalp krizi riski belirlenebiliyor
Kalp krizinden korunmak isteyenler, kalp sağlığı merkezlerine başvurarak, gerekli tetkikler sonucunda 10 yıllık kalp krizi risklerini belirleyebiliyor. Cinsiyet, aile öyküsü, tansiyon, kolesterol ve şeker bilgilerinin yanı sıra yapılan hsCRP ölçümü, kalbin yakın dönemdeki kriz geçirme tehlikesini ortaya koyuyor. Bu bilgiler doğrultusunda gerekli önlemleri alanlar, sağlıklı yaşıyor
Alman Nişantaşı Kliniği Medikal Direktörü Uzman Dr. Metin Okucu, kalp krizi riskinin tespit edilebildiğini açıklıyor. Kalp krizi ve bundan korunma yolları ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Dr. Okucu, ortalama ömür süresinin de hesaplanabildiğini anlattı...
* Kalp krizi önceden teşhis edilebilir mi? Bu konudaki asıl gelişme son birkaç yıldır keşfedilen basit, ucuz ve güvenilir kan tahlilleri sayesinde oldu. Tek bir kan tahlili ile bütün diğer kalp tetkiklerinin toplamının vereceği bilgiye ulaşılabiliyor. Son yılların en çarpıcı netice veren kan tahlili hsCRP analizidir. hsCRP, tek bir kan örneği ile kişinin önündeki kısa dönemde kalp krizi riskini söyler. Basit, zararsız ve ucuzdur, güvenilirliği ispatlanmıştır. Bu tetkiklere eklenen yeni bir gelişme ise, aynı kan tahlilinin artık tedavide de kullanılması ve tedaviye cevabın yanı sıra, hastalık seyrini gösterebilmesidir. Artık yeni ilaçlar ile hsCRP'deki artmalar düzeltilebilmekte ve riskler bariz bir şekilde azaltılmaktadır. Tedavi kan tahlilleri sonuçlarına göre yönlendirilmektedir.
* Kalp krizi riskini ortaya koyan başka yeni kriterler de var mı? Başka bir yenilik ise kadınlar ile ilgilidir. Henüz kesin olmamasına rağmen çok basit ve ucuz, parmaktan alınan kan ile yapılan bir beyaz küre (akyuvar) sayımı, kalp krizi riskini söyleyebilmektedir. Bir başka şaşırtıcı buluş ise, göbek çevresi ölçümünün verebildiği değerli bilgidir. Erkeklerde 102 cm., kadınlarda 88 cm. üstü değerler artmış kalp krizi riskini gösterir. Bu ölçüm, tam nefes vermenin sonunda, kalça kemikleri ön çıkıntısı hizasında yapılır.
Şekerin, kan yağlarının, tansiyonun tedavisi ve kilo-boy oranının iyileştirilmesi, kalp krizi geçirme riskini yüzde 30-40'lara varan oranda azaltabiliyor.
ÖMRÜNÜZÜ HESAPLIYORLAR
* Kalp krizine karşı tedbirli davranmak amacıyla başvuran bir kişiye, nasıl bir program uygulanıyor? Başlangıçta, detaylı bir özgeçmiş ve aile hikâyesini alıyoruz. Alışkanlıklarını, yaşam ve beslenme şeklini sorguluyoruz. Varsa eski tetkiklerini gözden geçiriyoruz ve bunlara dayanarak bir bilgisayar programı yardımı ile kişinin beklenen yaşam süresini hesaplıyoruz. Ardından cinsiyet, tansiyon, şeker ve kolesterol bilgileri ile 10 yıllık kalp krizi riskini belirliyoruz. hsCRP ölçümü ile de yakın zaman risklerini ortaya çıkarıyoruz. Kısa zaman ve 10 yıllık riskler doğrultusunda, hedeflenen değerler, yapılması gerekenler ve ilaç tedavilerini gösteren risk yönetimi şemasını hazırlıyoruz. Hazırlanan bu şemanın ardından yine bir başka bilgisayar programı yardımı ile yaş grubu ve cinsiyete uyan uluslar arası tıp cemiyetlerince yayınlanan sağlık tarama önerilerini hazırlıyor, kişiye genel sağlıklı yaşam önerilerini anlatıyor, sigara ile mücadele, diyet ve egzersiz hakkında önerilerimizi ekliyoruz. Tüm bu uygulama 30 dakika içinde tamamlanıyor ve geride alınması gereken tetkik sonucu kalmıyor. Efor testi ve ekokardiyogram gerekirse, bu tetkiklere 30 dakika daha ayrılıyor.
* Tüm bu yeni teşhis ve tedavi yöntemleri, kalp krizinin görülme sıklığını nasıl etkiledi? Kardiyolojideki hızlı ilerlemeye, yeni buluşlara ve teknolojiye rağmen, son 10 yıla kadar yakalanan kalp krizlerine bağlı ölümler halen bir numaralı ölüm nedeni. Kalp krizi; kanser, AIDS, kazalar ve benzeri nedenlerin toplamından daha fazla ölüme neden olmaktadır.
* Kalp krizinden sonra uygulanan tedavi kalbin tamamen iyileşmesini sağlar mı? Kalp bir kez hasar gördükten sonra, eski iyi haline dönüş yoktur. Sadece tekrarlamalar ve kötüye gidiş durdurulabilir veya azaltılabilir. Kalp krizinden normale dönüş yoktur, ani ölümler ise çaresizdir. Yıllarca zararlı risk faktörlerinin etkisinde çalışmış bir kalbin de ilaç veya müdahaleler ile yenilenmesi mümkün olamamaktadır.
KİŞİLİK DEĞİŞİMİ BİR BELİRTİ
* Bütün kalp krizleri belirti verir mi? Kalp krizi geçirenlerin yüzde 40'ında öncü hiçbir belirti yoktur. Dakikalar önce her şeyiyle normal görünen bir kişi aniden kalp krizi geçirebilir veya kalbi aniden durabilir. Bu kişilerin yakın zamanda "detaylı" olduğu sanılan check-up'ları normal bulunmuştur. Çoğunlukla, sonucu 'normal' çıkan bir efor testi veya hatta, normal görünen bir anjiyo hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Ancak, bazı durumlarda garip ön belirtiler de olabilir. Birkaç hafta öncesinde ruh hali değişiklikleri veya halsizlik, kolay yorulma gibi pek kalple bağdaştırılmayan şikâyetler görülebilir. Klasik belirtiler ise, ani başlayan, göğüste yaygın, şiddetli, basar, sıkar gibi bazen çeneye veya kola yayılan en az 15 dakika süren ağrıdır. Ancak, yaşlılarda bu klasik belirtiler yerine mide şikâyetleri, nefes darlığı gibi bulgular vardır. Efor ile ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen göğüs ağrısı ise uzun süreli damar hastalığının klasik belirtisidir.
* Erken yaşlarda geçirilen kalp krizi daha mı tehlikelidir? Toplumda sanıldığı gibi kalp krizinin geçirildiği yaşın sonuçlar ile çok kesin ilişkisi yoktur. Bu yanlış inanç, genellikle genç ölümlerin toplumda daha fazla üzüntüye neden olmasından kaynaklanıyor.
* Kalp krizinin görülme sıklığı açısından, kadın-erkek farkı var mıdır? Menopoza kadar kadınlar, erkeklere göre kalp krizinden korunmaktadır. Ancak, menopoz sonrası özellikle sigara içen kadınlarda kalp krizi riski, erkeklere oranla daha da artıyor.
|