|
|
|
|
|
|
Çok şiddetli baş ağrısı ve bulantı asla ihmale gelmez
Beyinde oluşan anevrizma halk arasındaki adıyla 'baloncuk' kapalı ameliyatla da tedavi edilebiliyor. Anevrizmanın belirtilerini ve patlaması halinde neler yapılması gerektiğini Prof. Civan Işlak ve Prof. Naci Koçer anlattı.
Onlar bir takım... Öyle ki kendilerini Muppet Şov'un birbirine sürekli laf atan ama hiç ayrılmayan meşhur iki ihtiyarına benzetiyorlar. Nöroradyolog Prof. Dr. Civan Işlak ve Prof. Dr. Naci Koçer, birlikte yaptıkları kapalı beyin ameliyatlarında, beyinde bulunan baloncukların kanamaması veya kanamışsa da hastanın aynı şeyi tekrar yaşanmaması için çaba harcıyorlar. Anevrizma, yani beyinde baloncuğun her 100 kişiden 1 ile 5'inde varolduğunu söyleyen her iki doktor da, şiddetli baş ağrısı konusunda herkesi uyarıyor.
* Anevrizma ile baloncuk aynı şey mi? Civan Işlak: Evet aynı şey. Baloncuk tıpta "anevrizma" dediğimiz şeyin özel bir şekli sadece. Damar duvarındaki genişleme eğer ya balon ya da büyük bir "i" şeklinde oluyor. Balon gibi olana "baloncuk" deniyor halk arasında ama hepsi anevrizma aslında.
ZAMANLA OLUŞUYOR * Anevrizma beyinde neden oluşuyor? C.I: Damar duvarında belli bölgeler muhtemelen yapısal olarak; yani damarın gelişiminden, bireyin taşıdığı genetik faktörlerden dolayı zayıf olabiliyor. Ayrıca damar içindeki kan akımı her zaman dümdüz yolunda gitmiyor. Dallanıyor, budaklanıyor, çatallaşıyor... Bu belli zayıf noktalarda kanın damar duvarına her dakikada 80 kere vurduğunu düşünün. O kan damar duvarını adeta dövüyor ve duvar belli bir süre sonra bu basınca karşı koyamaz hale geliyor. Ve birden içini üfleyerek şişirdiğimiz balon gibi, duvarı incelerek şişiyor. Kısaca oluşumu böyle. Ama dediğimiz gibi, burada hem yapısal hem de içerisinde dolaşan kanın getirdiği özellikler söz konusu.
* Anevrizma yani balon, doğuştan da olabilir mi bir insanda? C.I: Doğuştan da olan var ama daha çok hayatımızın belli bir döneminde geliştiğini söyleyebiliriz. Bu düşünceyi destekleyen deneysel bulgular var. Örneğin, denek olarak maymunları alıyorlar, tuzlu diyetlerle besleyip tansiyonlarını yükseltiyorlar ve belli bir zaman sonra bakıyorlar ki beyin damarlarının belli yerlerinde anevrizma oluşmuş.
* Yüksek tansiyon dediniz... Yüksek tansiyonlularda baloncuk gelişme olasılığı fazla mı? C.I: Yüksek tansiyonun hem baloncuğun oluşmasında hem de varolanın patlamasında etkisi var. Bu şöyle anlatılabilir. Arabanızın lastiğinin yanağında bir bombe olduğunu düşünün. Burada lastik incelmiştir ve ona 30 değil de 70 hava basarsanız, lastik oradan patlar. Bu da onun gibi bir şey.
* Anevrizma kendini nasıl gösterir? Ne zaman beynimizde böyle bir şey olup olmadığından şüphe etmeliyiz? Naci Koçer: Baloncukların en önemli etkisi, patlamasının ardından genelde beyinin çevresinde zarlar arasına kanamasıdır. Birçok baloncuk kanama olduğu zaman anlaşılır. Bu kanama insanda hayatının en şiddetli baş ağrısını yapar. Öyle şiddetlidir ki, daha önce hiç karşılaşmadığınız bir ağrı biçimidir. Hemen ardından bulantı ve kusma başlar ve şuur kaybı oluşabilir. Kanama dışında baloncuklar oluştukları bölgeye göre bulgu gösterebilir. Örneğin, gözleri hareket ettiren sinir üzerine baskı oluşturuyorsa göz hareket bozukluğu ve göz kapağının kaldırılamaması nedeniyle baloncukları kanama yapmadan önce da saptayabiliyoruz.
* Böyle bir durumda ilk yapılması gereken şey nedir? N.K: Benim bir yakınımın başına gelse hemen bir ambülansla , en yakındaki tam teşekküllü hastaneye ulaşmasını sağlarım. Yapılması gereken en doğru hareket bu. C.I: Hastaneye geldikten sonra beyin tomografileri çekilip kanama görülürse, kanamanın hangi damarda olduğunu anlamak için anjiyografileri yapılır. Balonun yeri, şekli ve biçimine göre tedavi alternatifleri var.
BALONA GÖRE AMELİYAT * Yani tek çözüm beyni açıp ameliyat etmek değil mi? C.I: Halk arasında en çok bilinen yöntem bu. Ancak damardan müdahale ederek de baloncuğu tedavi yoluna gidebiliyorsunuz. Aslında bu da bir ameliyat ama kapalı, beyni açmadan yapıyorsunuz. Tabii hastanın anevrizmasının yeri ve biçimi uygunsa uygulayabiliyor.
* Nasıl bir işlem bu, beyni açmadan içinde oluşan balona nasıl müdahele ediyorsunuz? C.I: Hastanın damarındaki baloncuğun bir daha kanamaması için uygulanan ve damar içi yoldan yapılan bir tedavi bu. Bunun özel bir takım malzemeleri var. İnce bir tüp (kateter) sayesinde hastanın kasığından bir ana damardan giriyor ve balona ulaşıyorsunuz. Ardından balonun içi bir maddeyle dolduruluyor ve artık balonun duvarına basınç etki etmediği için orası bir daha patlamıyor. Bir nevi yama yapıyorsunuz damara. Ama bir grup hasta da var ki, hiçbir şekilde tedavi edemiyorsunuz ve sadece beklemeniz gerekiyor.
* Neden? C.I: Çünkü balonunun oluştuğu yer çok riskli, balonun içinden birkaç hayati damar çıkıyor, şekli çok kötü... Bunun gibi sorunlar.
* Kapalı ameliyat ne zamandır yapılıyor Türkiye ve dünyada? N.C: Aslında geçmişi 70'li yıllara dayanıyor. Ama o dönemdeki kısıtlı teknik şartlar, sadece belli anevrizmaların kapalı tedavisine imkan veriyormuş. Ama asıl günümüzdeki modern tedavi şartları 1994 ve sonrasında gelişmeye başladı. Biz de bu tekniği kullanmaya 1994'de Avrupa'daki 35'inci merkez olarak başladık. Şimdilerde kapalı ameliyatlarda birçok yeni malzeme ve teknik kullanıyoruz. Ve artık tedavi edebildiğimiz anevrizma vakalarının oranı çok yükseldi. Bazı anevrizmalarda açık ameliyatların başarı oranı, kapalı ameliyatların başarı oranının gerisinde kalmaya başladı.
İKİ GÜNDE EVDESİNİZ * Hasta ayıldıktan sonra kaç içersinde evine gidebiliyor? C.I: Bir balonu tedavi ettiğiniz zaman siz sadece balonun bir kere daha kanamasını engelliyorsunuz. Balonun ilk kanamasının getirdiği ya da zaman içinde getirebileceği etkileri tedavi edemiyorsunuz. O yüzden ne zaman kalkıp gideceği tamamen kanama esnasında oluşan yada ardından oluşan kanamanın getireceği damar büzülmesi gibi sorunlara bağlı. N.K: Ama burada bir grup hasta daha var. O da balonu patlamadan önce müdahele ettiklerimiz. Biz tüm tetkiklerden sonra bazı baloncukları kanamadan da yakalayabiliyoruz. Tedavi başarılı yapılabilmişse ve hastanın genel durumu uygunsa 1-2 gün içinde de evine dönebiliyor. Kanamış olan hasta grubundan temel farkı, kanama yan etkilerinin takip edilmesinin kanamamış grupta gerekli olmamasındandır. C.I: Ama burada sakın şu yanlış anlaşılmasın. Beyninde her balon olan bu yöntemle tedavi edilecek diye bir şey yok. Bunun için belli kriterler var. Uygunsa kapalı, değilse açık ameliyat yapmanız gerekir.
İlknur KIZILTOPRAK
|
|
|
|
|
|
|
|
|